Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /home/davam/public_html/engine/modules/show.full.php on line 292
davam.az - BÜTÖV AZƏRBAYCAN ADINA! > Gündəm, Türk dünyası-Turan, DAVAMın yazıları > Azerbaycan’da Hocalı Soykırımı – 20 (25-26 Şubat 1992)
Azerbaycan’da Hocalı Soykırımı – 20 (25-26 Şubat 1992) |
Hazırlayan: Nazım MURADOV
Lefke Avrupa Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Böl. Tel. 0533 833 75 70 / 6602000’dan 2285 e-mail: nazim.muradov@gmail.com; nmuradoglu@hotmail.com 1992 yılının 25 Şubat akşamı saat 23.00’da Ermeni-Rus askerî birlikleri üç istikametten Hocalı’ya saldırdılar. Saldırganlar Ermenistan Silahlı Kuvvetleri’nin askerlerinden, kendilerine “Artsah Halk Kurtuluş Ordusu” adını vermiş Dağlık Karabağ’ın silahlı Ermeni çetelerinden ve eski SSCB’den kalma 366. Alay’a bağlı Rus komutan ve askerlerden oluşmaktaydı. Çaresiz bırakılmış, kaderine terk edilmiş, eli yalın Hocalı halkı, tepeden tırnağa kadar silahlanmış olan bu güçlere karşı savaşmak, kendini korumak zorundaydı. Önce 366. alayın top ateşleri ve tanklarının yardımıyla şehirdeki askerî mıntıkalar ve önemli noktalar dağıtılmıştır. Hocalılılar son kurşunlarına kadar savaşmaya devam etmiş, onlarca insan akşamdan sabaha kadar savaşarak ölmüştü. Şehrin giriş çıkış noktaları kapatılmış, sonra bir çıkış yolu bırakılmaya karar verilmiş, canlarını kurtarmaya çalışan insanlar bu yolla şehri terk etmek isterken Ermenilerin tuzağına düşmüş ve vahşi bir şekilde katledilmişlerdi… Ermeniler XIX. yüzyıl boyunca yaptıkları vahşetleri XX. yy.ın sonunda da tekrar ettiler. Öldürülmüş insanların kafa derilerinin yüzülmesi, dış organlarının kesilmesi, öldürülmüş bebek ve çocukların gözlerinin tornavida ve b. demir araçlarla oyulup çıkarılması, hamile kadınların karnı yarılarak embriyonların dışarı çıkarılması, insanların diri diri toprağa gömülmesi, yakılması Hocalı soykırımının sıradan, alışılmış sahneleridir. Adli tıp uzmanı Prof. Dr. R. M. Yusufov’un konuyla ilgili sunduğu rapor insanın kanını donduruyor. Bu rapora göre üzerinde adlî tıp incelemesi yapılabilen sadece 181 cesedin 130’u erkek, 51’i ise kadındır. Onlardan 13’ü çocuktur. Bunlardan 20’sine mermi isabet etmiş, 151’i yakın mesafeden kurşuna dizilmiş, 10’u ise sert aletlerle öldürülmüştür. Öldürülenlerden 40’ı kafatasından aldığı darbelerden, 74’ü göğüs nahiyesinden, 17’si karın bölgesinden, 11’i ise dış organlarının kesilmesi, koparılması sonucu dünyalarını değişmişler. 181 kişiden 33’ü özel yöntemlerle yapılan işkence sonucu öldürülmüştür. Kafa derisinin yüzülmesi, kadınların göğüslerinin kesilmesi, burun ve kulakların kesilmesi, kadınların cinsiyet organlarının yakın mesafeden kurşunlanması, erkek cinsiyet organlarının kesilmesi, gözlerin göz yuvalarından oyulup çıkarılması, dişlerin sert aletlerle kırılması, cesetlerin yakılması gözlemlenmiştir. Öldürülenlerden 10’u kurşunlanarak katle yetirildikten sonra tank ve diğer ağır araçlarla ezilerek tanınmaz hale getirilmiştir. Tıbbî mahkeme heyetinin raporuna yansımış ve resmen onaylanmış belgelerden birkaçına dikkat ettiğimizde Ermeni vahşetini tasavvur etmemiz zor olmayacaktır: Fitаt Hasanоvа, sert bir aletle kafasına vurulmuş, kafatası aldığı darbeden zedelenmiş, elleri kolları bağlanmış, gözleri oyularak çıkarılmıştır. Мehruze Мemmedоvа’nın önce gözleri oyularak çıkarılmış sоnrа ise göğüsleri ve burnu kesilmiştir. Таmаrа Selim kızı Мemmedоvа: Ermeniler bu kadını önce kurşunla yaralamış sоnrа gözlerini çıkarmış ve göğüslerini kesmişlerdir. İgbаl Bаhаdır оğlu Аslаnоv, önce kurşun yarası almış sоnrа gözleri çıkarılmış, cinsiyet organı kesildikten sonra ise bedeni yakılmıştır. Şаkir Мustаfа оğlu Hüsеynоv, Аğаyаr İmаnî, Sаdаy Мemmedоv, Аllаhvеrdi Gulu оğlu Hüsеynоv, Cebrаyıl Меhdi оğlu Recebоv, Cаhаn Hümbet оğlu Ferzeliyеv, Firuz Kerimоv: Bu kişilerin tümü diri diri yаkılmışlardır. Firengül Kerimоvа’nın göğsü ve kulakları kesilmiş, gözleri çıkarılmış sonra da bedeni kıyma kıyma doğranmıştır. Dilаre Sеydullа gızı Azimоvа’nın göğüsleri kesilmiş, kendisi ise kurşuna dizilmiştir. Bаhаdır Selimоv’un cinsiyet organı kesilmiş sonra bedeni yаkılmıştır. Süreyyа Yusuf gızı Bеhbudоvа’nın cinsiyet organına yakın mesafeden çok sayıda kurşun sıkılmış, bu şekilde öldürülmüştür. Sаmurаy Kerimоv’un arka deliğine boş içki şişesi sokulmuş, gözleri çıkarılmış ve kurşuna dizilmiştir. Ermeniler Hocalı olayları sırasında esir aldıkları Azerbaycan ve Ahıska Türklerine karşı çok vahşi ve insanlık dışı yöntemler kullanmışlardır. Hezangül Memmedova adlı Hocalılı bir kız gözleri önünde olanları şöyle anlatıyor: “Gözlerimiz önünde babamın ayaklarına önce benzin döktüler sonra ise onu yaktılar ve bu şekilde öldürdüler. Azerbaycan Millî Ordusu’nun iki askerinin kafalarını yüzdüler.” Esir alınmış görgü tanığı olan diğer bir Hocalılı Seriyye Talibova ise başlarından geçenleri şöyle anlatıyor: “Ermeniler bizi bir Ermeni mezarlığına getirdiler. Ahıska Türklerinden dört genci ve üç Azerbaycan Türkünü bir zamanlar Türkiye Türkleriyle savaşmış bir Ermeni’nin mezarı üstünde kurban kestiler… Bu olaydan etkilenen Ermeni askerleri ve eşkıyaları, çocukları, anne ve babalarının gözleri önünde işkence ile öldürdüler. Sonra cesetleri kepçe ile dereye döktüler. Bununla da yetinmeyen Ermeniler, üzerlerinde Azerbaycan Millî Ordusu uniforması bulunan iki genci yanımıza getirdiler ve onların gözlerini matkapla deldiler.” Gecenin sert soğuğunda Ermenilerden kurtulmaya çalışan insanlar, Karakaya, Askeran, Ağbulak, Nahçıvanik, Dehraz köylerinde Ermeniler tarafından esir alınmış, kurşuna dizilmişlerdir. Yüzlerle insanı esir alarak domuz ahırlarına dolduran Ermeniler, kadın kızların ırzına geçmiş sonra da onları işkence ile öldürmüşler… Yüzlerce böyle olay olmuştur. Prof. Dr. Salih Bey “Armyanstvo” (Ermenilik) adlı kitabının 342-343. sayfalarında şöyle yazar: “… Hocalı, çok farklı bir olaydır, o savaş değildir, vahşettir, vahşi bir Ermeni eylemidir. Bu eylemle karşılaştırılabilecek olaylar, sadece yene Ermenilerin daha önce yapmış oldukları Van, Erzurum, Kars, Bitlis, Kilikya, Sederek, Nahçıvan, Bakû, Şamahı… faciaları olabilir….” Ermenilerin yaptığı Hocalı vahşetinin görüntülerini kendi kamerası ile ebedileştiren, sonra ise Nahçıvanik köyü yakınlığındaki savaş görüntülerini kayda alırken Ermeniler tarafından öldürülen ünlü gazeteci, televizyoncu, Azerbaycan’ın Millî Kahramanı Cengiz Mustafayev gözleri karşısındaki vahşet görüntülerini gözyaşları içinde şöyle anlatıyor: “… Yüzlerce insan cenazesi… Çoğu yakın mesafeden, kafası taranarak öldürülmüş 2 yaşından 15 yaşına kadar olan çocuk, kadın ve ihtiyar cesetleri… Cesetlerin durumundan da anlaşılıyor ki onlardan her hangi biri karşı koyamamış, kaçmaya yeltenmemiştir. Onlar, Ermeniler tarafından son derece soğukkanlılıkla, vahşilikle katledilmişler… Onlardan bazılarını diğer insanlardan ayırıp öldürmüş, diğerlerini ise tüm aile fertleriyle birlikte kurşuna dizmişler. Cesetlerin çoğunda yedi sekiz, hatta daha çok mermi yarası vardır. Kurşunlardan hiç olmasa biri kafatasına isabet etmiştir, demek ki acıdan kıvrananların hayatına bu şekilde son verilmiştir. Öldürülen çocuklardan birkaçının kulakları kesilmişti. Adamlardan çoğunun kellesi ezilmiş, beyni dağıtılmıştır. Hakaret edilmiş cesetleri saymak mümkün değildi. Soykırımın yapılmış olduğu ve onun izlerini taşıyan yere iki askerî helikopterle 28 Şubat’ta ilk olarak biz geldik. Biz daha havada iken 500 metre civarındaki alanın insan cesetleriyle örtülmüş olduğunun şahidi olduk. Orası Ermenilerin kontrolünde olduğu için pilotlar oraya inmeğe korkuyorlardı. Ama buna rağmen bizim ısrarımızla helikopterle yere indik. Helikopterden iner inmez atışma başladı. Yanımızda bulunan polisler, daha önceden de anlaştığımız üzere cesetleri helikoptere bindirip sahiplerine teslim etmeli idiler; lakin toplam 4 cenazeyi helikoptere bindirebildiler… Polisleri kınamak istemiyorum, çünkü gördüğümüz manzara insanı delirtiyordu. Bir türlü kendimize gelemiyorduk. Martın 2’de yabancı gazetecilerle o yere geldiğimizde tekrar aynı durumla karşılaştık; ama cenazeler daha kötü hale salınmış, Ermeniler tarafından onlara hakaret edilmişti. Anlaşılan, Ermeni cellâtları her gün bu vahşilikleri tekrarlamaktan zevk alıyorlardı…” Hocalı soykırımının kısa istatistiği ise şöyledir: 1992 Şubatının 25’ni 26’sına bağlayan gece sivil ahaliden 613 kişi öldürülmüştür. Onlardan 63’ü çocuk, 106’sı kadın ve 70’i ihtiyar olmak üzere toplam 239 kişi özel işkence yöntemleriyle, 487 kişiye ise ağır beden hasarı verilerek katledilmiştir. Çocuklar, kadınlar ve ihtiyarlardan oluşan toplam 1275 kişi rehin alınarak bu insanlar akıl ermeyen işkencelere, hakaretlere maruz kalmışlar. Bu rehinelerden 1165’i sonradan Ermeni zulmünden kurtarılmış, kalan 110 kişinin kaderi ise (onlardan 68’i kadın, 26’sı çocuktur) hâlâ malûm değildir. Hocalı katliamı sırasında 7 aile bütün fertleriyle mahvedilmiş, 27 ailenin ise sadece bir ferdi hayatta kalabilmiştir. 230 ailede baba veya anne ölmüştür. 200 kişinin ayağı soğuktan donmuş, gangren olduğu ve tedavisi mümkün olmadığı için kesilmiştir. Özbekistan’daki Fergana olaylarından (1989) sonra başlarını alıp Azerbaycan’a gelmiş ve Hocalı’ya sığınmış Ahıska Türklerinden 7’si şehrin savunması sırasında şehit olmuş, 12’si esir alınmış, 86’sından ise bugüne kadar hiçbir haber yoktur. Hocalı soykırımı insanlık ayıbı bir olaydır. Azerbaycan Millî Meclisi Karabağ Fraksiyonu’nun Hocalı soykırımı ile ilgili hazırlamış olduğu yasa tasarısında da bu hususlar dile getirilmiştir. Yasa tasarısında şöyle denmektedir: “Ermenistan Silahlı Kuvvetleri, Uluslararası İnsan Hakları Hukuku’nun bütün normlarını kaba bir şekilde çiğneyerek dinç ahaliyi, din görevlilerini, Hocalı şehrinin sivil insanlardan oluşan savunmacılarını, yaralıları, rehinleri, esirleri insanlık dışı yöntemlerle aşağılamış, millî ve dinî kimliğinden dolayı bütün şehir ahalisini soykırımına maruz bırakmış, insana ve insanlığa yakışmayan bir facia türetmiştir. 1949 Cenevre Konvensiyonu’nun I., III. ve IV. maddelerini çiğneyerek yaralılara, esirlere, sivil ahaliye vahşi yöntemlerle davranılmış, onları, akla sığmaz işkenceler vererek katle yetirmiş, cesetler üzerinde özel gaddarlık yöntemleriyle ameliyatlar gerçekleştirilmiş, sivil ahalinin şehri terk etmesine olanak tanınmamıştır. Hocalı şehrinin işgali sırasında Cenevre Konvensiumu’nun 1954 tarihli maddeleri de kaba bir şekilde çiğnenmiş, şehrin bütün maddî-manevî ve kültürel değerleri yok edilmiştir. 1972 Konvensiumu’nun “Bakteriyolojik (biyolojik) ve Toksin Silahların Stoklarının Oluştrulmasının, Üretiminın ve Kullanımının Yasaklanması, Mevcutlarının da İmha Edilmesi hakkında” kabul edilmiş kararı çiğnenmiş, Hocalı şehrinde ahalinin toplu olarak yok edilmesi için kimyasal silahlardan, zarin ve zoman gazlarından, “Fosken” markalı kimyasal silahlardan, 122 mm’lik top mermilerinin bünyesinde ise yasaklanmış sionit maddesinden istifade edilmiştir. Bunların dışında, daha önce işgal edilmiş Azerbaycan topraklarında, üzerinde “A-TOOZ” yazılmış ve Ermenistan’dan getirilmiş özel kutularda kaplaştırılmış nüve atıkları Hocalı’nın kuzeybatısında bulunan Kôlatağ, Seyidbeyli ve Elmalı köylerine ait arazilere Hocalı soykırımını gerçekleştirmek amacıyla gömülmüştür. Hocalı’nın sivil ahalisinin soykırımı sırasında 1949 tarihli Cenevre Konvensimu’na 1977 yılında ek olarak uygun görülmüş “Uluslar Arası Olan ve Uluslar Arası Olmayan Savaş Durumlarında Savaş Maruzlarının ve Kurbanların Savunmasını Güçlendirmek Hakkında” kabul edilen iki kararın da Ermeni birlikleri tarafından çiğnendiği gözlemlenmiştir… … Bunların dışında, AK (Kalaşnikof) markalı otomatik silahların yeni millimetrelik (5,45) mermilerinden (bunlar tehlikeli mermiler olarak kabul edilmiştir), yayaları mahvetmek için gömülmüş mayınlardan istifade edilmiştir. Böylece, 1992 şubatının 25’ni 26’sına bağlayan gece Ermenistan Silahlı Kuvvetleri ve onlara bağlı olan paralı askerler, terörcü gruplar, uluslar arası hukuk normlarını, insan haklarını, çeşitli zamanlarda kabul edilmiş konvension ve protokolleri, “Soykırım Cinayetinin Önlenmesi ve Soykırım Yapanların Cezalandırılması Hakkında” konvensionun kurallarını çiğneyerek Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Hocalı şehrinde sivil ahaliye, gönüllülerden oluşan şehir savunmacılarına, din görevlilerine, yaralı ve esirlere eşi benzeri bulunmayan soykırım uygulamıştır.” Azerbaycan Milli Meclisi Karabağ Fraksiyonu’nun temsilcisi, Milletvekili İgbal Ağazade’nin Meclis’e sunduğu Hocalı Soykırımı yasa tasarısında Hocalı soykırımı’nı gerçekleştirenlerin adları bulunan liste şöyledir: 1. Rоbеrt Köçeryаn – Еrmenistаn Cumhurbaşkanı (teröristlerin lidеri), Аzerbаycаn vatandаşı; 2. Аrkаdi Gukаsyаn – Teröristlerin lidеrlerinden biri, Аzerbаycаn vatandаşı; 3. Sеyrаn Оhаnyаn – 366. Alаy 2. taburunun komutanı, Еrmenistаn vatandаşı; 4. Lеvоn Теr-Pеtrоsyаn – (eski Ermenistаn Cumhurbaşkanı), Еrmenistаn vatandаşı; 5. Zаvigаrоv (Albay) – 366. Alay’ın komutanı, Еrmenistаn vatandаşı; 6. Sеr Bаbаyаn – (“Hаydаd” Еrmeni Теrör Teşkilаtı’nın yetkili temsilcisi), Аzerbаycаn vatandаşı; 7. Surеn Pаşаyаn – (“Krunk” Teşkilаtı’nın Frаnsа kolu üyesi), Frаnsа vatandаşı; 8. Gаbriеl Şıhаnyаn – (“Vаrtаn Savaşçıları” grupunun Vyаnа kolu üyesi), Frаnsа vatandаşı; 9. Аşin Simоnyаn – (“Аsаlа” Еrmeni Теrör Тeşkilаtı üyesi), Frаnsа vatandаşı; 10. Аbrаm Çitçiyаn – 366. Alаy’ın I. taburu karаrgаh reisi, Rusyа vatandаşı, şu anda Frаnsа vatandаşıdır; 11. Albay V. Bаymukоv – 366. Alay’ın geri birlikleri üzere komutan yardımcısı, Rusyа vatandaşı; 12. Albay İ. V. Моisеyеv – 366. Alay’ın 1. tabur komutanı, Rusyа vatandaşı; 13. Binbaşı Е. А. Nаbоkih – 366. Alay’ın 3. tabur komutanı, Rusyа vatandaşı; 14. Binbaşı V. G. Hаyriyаn – 366. Alay’ın keşif kolu komutanı, Еrmenistаn vatandaşı; 15. Üsteğmen О. V. Мirzоyаn – 366. Alay’ın bölük komutanı, Еrmenistаn vatandaşı; 16. Üsteğmen S. V. Hrinhuа– 366. Alay’ın keşif kolu komutan yardımcısı, Rusyа vatandaşı; 17. Üsteğmen Gаrmаş V. N – 366. Alay’ın Таnk Bölüğü kоmutanı, Rusyа vatandaşı; 18. Üsteğmen Nаkоnyаn N. Т. – 366. Alay’ın bölük kоmutanı, Еrmenistаn vatandaşı; 19. Üsteğmen Аzriyаn V. А. – 366. Alay’ın batarya kоmutanı, Еrmenistаn vatandaşı; 20. Teğmen Bоndаrеv V. İ. – 366. Alay’ın keşif kolu komutan yardımcısı, Rusyа vatandaşı; 21. Teğmen Kuçоv А. İ. – 366. Alay’ın Rаdyasyon-Kimya bölmesinin reisi, Ukrаynа vatandaşı; 22. Gеnеrаl Kоvаlyоv А. N. – Rusyа Оrdusu’nun yüksek rütbeli yetkilisi, Rusyа vatandaşı; 23. Gаlаkçiyаn Rоmb Аrutunоviç – Hоcаlı’yı bоmbаlаyаn 39 no’lu helikopterin pilоtu, Livаn vatandaşı; 24. Мinоyаn Rаzdаn Аlеksеyеviç – 40 no‘lu helikopterin pilоtu, Surye vatandaşı; 25. Zаhid el-Мuhammed – 29 no’lu helikopterin pilоtu, Livаn vatandaşı; 26. Sаrаcyаn Аrаrаt Grеkоviç – 17 no’lu helikopterin pilоtu, Еrmenistаn vatandaşı; 27. Pirimyаn Surеn Аlеksеyеviç – 45 no’lu helikopterin pilоtu, Еrmenistаn vatandaşı; 28. Аşоt Маnuçаryаn – Еrmenistаn Cumhurbaşkanı’nın eski müşаviri, Еrmenistаn vatandaşı Hocalı soykırımı dışında 1990-1992 yıllarında Karabağ’ın Türk köylerinde birçok insan canından olmuştur. Sadece, 200 ailenin yaşadığı Karadağlı köyünden 77 kişi hayatını kaybetmiştir. Ermeniler, Karadağlı köyünden 28.06.1991’de 6 kişi (onlardan üçü kadındır), 08. 09. 1991’de 8 kişi (beşi kadın), diğer vakitlerde ise 5 kişi öldürmüşlerdir. Hocalı Soykırımı’ndan 10 gün önce, daha doğrusu 15-17 Şubat 1992 tarihlerinde ise Karadağlı adlı bu küçük Türk köyü 48 şehit vermiştir. Onların hepsinin adları, soyadları, doğum ve ölüm tarihleri bellidir. Yabancı basının Hocalı soykırımı hakkındaki görüşlerinden bazıları: • Krua l'Eveneman dergisi (Paris), 25 Şubat 1992: Ermeniler Hocalı’ya saldırmıştır. Orada acımasızca katledilip çok kötü duruma salınmış insan cenazelerini tüm dünya gördü. Azerbaycanlıların verdikleri bilglere göre ölenlerin sayısı binlercedir. • Sandi Tayms gazetesi (Londra), 1 Mart 1992: Ermeni askerleri binlerce aileyi mahvetmişler. • Faynenşl Tayms gazetesi (Londra), 9 Mart 1992: Ermeniler Hocalı’dan kaçıp Ağdam’a doğru giden grubu kurşuna dizmişler. Azerbaycanlıların sayabildikleri ceset sayısı 1200’dür. • Lübnanlı kameramanın verdiği bilgiye göre onun ülkesinin zengin Taşnak örgütü, Karabağ’a silah ve insan gönderiyor. • Times gazetesi (Londra), 4 Mart 1992: Hocalı’da öldürülenlerin çoğu tanınmaz ve çok kötü duruma salınmış, küçük bir kızın ancak bedensiz başı kalmıştır. • İzvestiya gazetesi (Moskva), 4 Mart 1992: Kulakları kesilmiş çocukların video görüntülerini izledik. Bir kadının da yüzünün yarısı yoktu. Erkeklerin skalpları ortadan kaldırılmıştır. • Faynenşl Times gazetesi (Londra), 14 Mart 1992: General Polyakov’un verdiği bilgiye göre 366. Alay’ın Ermeni kökenli 103 asker ve subayı Dağlık Karabağ’da kalmıştır. • Le Mond gazetesi (Paris), 14 Mart 1992-ci il: Ağdam’da bulunan yabancı gazeteciler Hocalı’da öldürülmüş kadın ve çocukların cenazeleri arasında skalpları götürülmüş, tırnakları çıkarılmış üç kişiyi kendi gözleri ile görmüşler. Ne yazık ki bu, Azerbaycanlıların bir propagandası değil, bir gerçekliktir. • İzvestiya (Moskova), 13 Mart 1992, Yarbay Leonid Kravets: Ben bir tepede kendi gözlerimle yüze yakın insan naaşı gördüm. Genç bir delikanlının kafası yoktu. Her tarafta acımasızca öldürülmüş kadın, çocuk ve ihtiyarların ölüleri vardı. • Valer Aktuel dergisi (Paris), 14 Mart 1992: Bu "özerk bölge”deki Ermeni silahlı grupları Yakındoğu’dan gelmiş kişilerle birlikte modern silahlara hatta helikopterlere de sahiptirler. ASALA’nın Surye ve Lübnan’da askeri kampları, silah depoları bulunmaktadır. Ermeniler yüzden fazla Müslüman köyünde katliam yaparak Karabağ’daki Azerbaycanlıları yok etmişlerdir. • İngiltere’nin Fant men nyus telekanalının temsilcisi ve olay yerinde bulunan görgü tanığı R. Patrik: Dünya kamuoyu Hocalı’daki vahşilikleri lanetlemelidir. Burada olanları dünyaya farklı şekilde sunmak, bu cinayetleri haklı göstermek mümkün değildir. • Moskovskie Novosti (Moskova Haberleri) gazetesinin muhabiri, bu facia sırasında Hocalı’da bulunan ünlü Rus gazeteci Yuri Pompeyev gördüklerini bir cümle ile şöyle özetler: “V Xodjali ostalis tolko mertvıe” (Hocalı’da, sadece cesetler kalmıştı.) • İsrailli gazeteci Lükimson ise şöyle yazıyor: “Ermeni hayvanlar 4 yaşlı kızcağızın gözleri önünde önce annesine ve ablasına sonra da kendisine tecavüz ettiler! İki yaşlı diğer bir kızcağız, Ermeni eşkıyasına yumruğunu gösterdiği için onu annesinin elinden zorla aldılar ve dipdiri kızcağızı yanan ateşin içine attılar…” • Hocalı Soykırımı’nın 20. Yılındaki bazı faaliyetler hakkında: Hocalı Soykırımının 20. Yılı bir dizi etkinlikle Azerbaycan’da ve yurtdışında yadedilmektedir. Türkiye’de: • TBMM Milletvekili Dr. Sinan Ogan’ın 2012 Şubat başlarında TBMM’ye sunduğu Hocalı soykırımı yasa tasarısı 22 Şubat 2012’de TBMM’de görüşülmüş, MHP, AKP ve CHP milletvekillerinin ayrı ayrı sunduğu bildiri metinleri tek bir metin haline getirilerek oybirliğiyle kabul edilmiştir. • MHP Iğdır Milletvekili ve Türkiye-Azerbaycan Derneği Başkanı Dr. Sinan Ogan, 26 Şubat 2012’de İzmir’de düzenlenecek Hocalı Soykırımı etkinliğine de katılarak diğer konuşmacılarla birlikte bir konferans verecektir. • İstanbul’un Taksim Meydanı’nda Hocalı Mitingi düzenlenecektir (26 Şubat 2012, saat 14.00) • İzmir Azerbaycan Kültür Merkezi Hocalı mitingi düzenleyecektir (26 Şubat 2012). Fransa’da: • ATXEM, Fransa’nın Strasburg kentinde düzenlenen Hocalı Soykırımı mitingine katılmak üzere kalabalık bir grupla Fransa’ya gitmiştir (22 Şubat 2012). KKTC’de: • KKTC Başbakanı İrsen Küçük, 23 Şubat 2012’de KKTC Meclisi’nde Hocalı Soykırımı’nın 20. Yılı dolayısıyla bir konuşma yapmış, Ermenilerin Azerbaycan’da yaptıkarı bu katliamı lanetlemiş, Kıbrıs Türklerinin kardeş Azerbaycan halkının yanında olduğunu dile getirmiştir. • KKTC Mücahitler Derneği Lefkoşa’da bir Hocalı mitingi düzenleyecektir (26 Şubat 2012) Geri dön |