Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /home/davam/public_html/engine/modules/show.full.php on line 292
davam.az - BÜTÖV AZƏRBAYCAN ADINA! > Gündəm, Türk dünyası-Turan, DAVAMın yazıları > Uğur Dündar: - Be adamlar, sizde hiç Allah’tan korku da mı yok?
Uğur Dündar: - Be adamlar, sizde hiç Allah’tan korku da mı yok? |
Önceki gece…
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 26. Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, 26 ay sonra Silivri Zindanı’ndan çıkıyor. Türkiye’ye seslenirken “Beni burada nefret ve intikam duygularıyla hareket edenler tuttu. Ben bunların vicdan taşıdıklarına inanmıyorum. Be adamlar, sizde hiç Allah’tan korku da mı yok?” diye haykırıyor. Siyasi tutsakların tek isteğinin “adalet” olduğunu söylüyor. “Bizim kalbimizde nefret ve intikam duygularına yer yok, çünkü kalplerimiz sevgi dolu” diyor. Dik girdiği zindandan, coşkulu kalabalığın alkışları arasında dimdik ayrılıyor. * * * * * Onu dinlerken yıllar öncesinin anıları, bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçiyor. 7 Ağustos 1998… Güzelyalı’daki yaz bahçelerinde güneş batıyor. Uzaklarda, çok uzaklarda, Çanakkale Şehitleri Abidesi hayal meyal görülüyor. Ligin başlangıç karşılaşması olan Çanakkale Dardanelspor-Fenerbahçe maçından önce Dardanelspor Başkanı Niyazi Önen, evinin bahçesinde barbekü partisi veriyor. Değerli dostlarım Prof. Haluk Şahin, Ali Kutluer ve Fethi Kundakçıoğlu ile birlikte, o tarihte yazlığımızın bulunduğu Bozcaada’dan karşıya geçip, davete katılıyoruz. Niyazi Bey, bize konuklarını tanıştırıyor: Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım… Gelibolu’daki 2. Kolordu’nun Komutanı Korgeneral İlker Başbuğ… Koramiral Atilla Kıyat ve diğerleri… Bu isimlerle ilk kez, o unutulmaz günbatımında tanışıyoruz. * * * * * İlker Başbuğ, Çanakkale Şehitleri Abidesi’nin bir an önce bitirilebilmesi için sergilediğimiz çabaları dikkatle izlediğini söylüyor. Israrlı haberlerimiz nedeniyle Haluk’u, beni ve tüm Arena Programı ekibini kutluyor. Sohbetimiz Çanakkale Savaşları ile sürüyor. Haluk, Çanakkale Savaşları’nı anlatacak bir belgesel üzerinde çalıştığını söyleyince, Korgeneral Başbuğ’un bu konuda engin bilgiye sahip olduğunu anlıyoruz. Güneş batımının serpiştirdiği renklerle daha da güzelleşen yaz bahçesindeki konuşmalar, tabii ki askeri konularla sınırlı kalmıyor. Felsefeden sosyolojiye, oradan hukuk ve edebiyata kadar yayılan geniş bir yelpazede, adeta beyin fırtınasına dönüşüyor. Yaklaşık bir saat süren sohbetin sonunda hepimiz aynı izlenimi ediniyoruz: “İlk bakışta her asker gibi çok mesafeli, hatta gizemli bir duruş sergileyen ama bilgisi ve özgüveni yüksek bir aydın, hatta bir entelektüel… Hem iyi bir asker, hem de ülkesinin ve dünyanın sorunlarına kafa yoran, bu doğrultuda özgün ve dikkat çekici analizler yapan, yurtsever bir kişilik…” Sanki yıllar sonra yayınlanacak “Başbuğ” kitabının arka kapağından bazı satırları, o bahçede okur gibi oluyoruz: “…Hangi ülkede olursa olsun, biz askerler için hayat zordur. Denize baktığımızda maviyi, ovaya baktığımızda düzlüğü, ormana baktığımızda ağaçları, dağlara baktığımızda yüksekliği görürüz. Oysa biz, askerler, denizin mavisiyle birlikte derinliğini, ovanın düzlüğüyle birlikte engebelerini, ormanın ağacıyla birlikte tehlikesini, dağın yüksekliğiyle birlikte uçurumlarını da görmek zorundayız.” (Orgeneral İlker Başbuğ, 6 Haziran 2005) * * * * * * Çanakkale’de tanıştığımız İlker Başbuğ, daha sonraki yıllarda mesleğinde hızla ilerledi. 28 Ağustos 2008’de, her subayın hayali olan Genelkurmay Başkanlığı’na terfi etti. Türk Silahlı Kuvvetleri, onun Kara Kuvvetleri Komutanı olduğu dönemde, terörle mücadelede çok önemli başarılar sağladı. Örneğin Şubat 2008’de terör örgütüne yönelik olarak sınır ötesinde yapılan “Kış Operasyonu”nda, operasyonlar tarihinin en büyük başarısına imza atıldı. Üstelik bu harekata katılan Mehmetçikler, 8 gün boyunca sırtlarında 40’ar kilo yük taşıyarak yürüdüler. Askerler, 2 bin rakımlı arazide, eksi 29 derecelere varan soğukta ve çoğu kez kar yağışı hatta tipi altında görev yaptılar. Birlikler tüm harekat boyunca toplam 16-17 saat dinlenebildiler. * * * * * * Orgeneral Başbuğ’un Genelkurmay Başkanı olarak büyük hayalleri ve idealleri vardı. Öncelikle Türk Silahlı Kuvvetleri’ne çağ atlatmayı planlıyordu. Ama ne yazık ki anlamsız operasyonlar ve davalarla uğraşmaktan, düşündüklerini gerçekleştirebilecek zamanı ve ortamı bulamadı. Emekli olduktan sonra da inanılmaz ve çok ağır bir suçlamayla karşı karşıya kaldı. Terörle mücadele tarihinin en büyük başarılarından birini sağlamanın haklı gururunu yaşarken, terörist suçlamasıyla tutuklanıp zindana atıldı! Karargahıyla birlikte yargılandığı davada, tanıklığına başvurulan bölücü teröristin kendisini yakalayan komutanlara yukarıdan bakarak konuşması, Başbuğ ve görev arkadaşları için en kahredici andı. * * * * * Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, 26 ay tutsak kaldığı zindandan çıkarken soruyor: “Be adamlar sizde hiç Allah’tan korku da mı yok?” Geri dön |