davam.az - BÜTÖV AZƏRBAYCAN ADINA! > Çap səhifəsi > Türk Milleti'nde Tüm Tehditleri Aşacak Kudret Vardır

Suriye tıpkı bir suya atılan taşın dalga oluşturması misali kendi içerisinde yaşanan olayların tesirini dalga dalga etrafa yaymaya devam ediyor.
Arap Baharı ile başlayan rejim ve muhalifler arası çatışmalar en azından belirli süreli ateşkes ile durdurularak yeni bir aşamaya varmak üzere.
Fakat bunun peşinden neyin geleceği sorusu tam olarak belli değil. Ancak şurası açık ki Türkiye bu meselede her açıdan kaybeden olduğu gibi milli güvenliği diğer bölge ülkelerinin tarihi ve yapısıyla beraber değerlendirildiğinde en şiddetli biçimde etkilenendir.
Ülkemize yönelen tehdidin boyutları oldukça fazla, derinliği oldukça büyüktür.
Suriye ile beraber komşu olduğumuz neredeyse hiçbir ülkeyle yakınlığımız kalmamışken, vekalet savaşı senaryoları içimizde PKK, PYD, IŞİD, DHKPC, MLKP, TAK gibi ismi ve türevleri oldukça fazla olan terör örgütleriyle uygulanmaya çalışılırken, dost ve müttefik olarak gördüğümüz ülkeler Türkiye'nin hassasiyetlerini yok sayarken, Rusya etrafımıza tahrik edici askeri yığınağını artırmışken, kimse ülkemizin iyi bir istikamette olduğunu yada 1 Kasım seçimleri öncesinde söylendiği gibi istikrar kuşağında bulunduğunu iddia edemez.
78 milyonluk nüfusu ile büyük bir sorun yumağına dönüştürülen ülkemizde AKP'nin sorumluluğu ise asla gizlenemez.
İtibarımız ayaklar altına alınırken, hassasiyetlerimiz göz ardı edilebilirken, caydırıcılık namına kudretimiz test edilirken, hedeflerimiz birer birer silinirken, AKP hala dikkat kesilmesi gereken yeri ya görmüyor, yada işine geldiği için görmezlikten geliyor.
* * *
Milli bütünlüğümüze yönelmiş olan bu kadar çeşitli tehdit varken, AKP toplumsal uzlaşma ve milli kucaklaşmayı esas edinmesi gerekirken hala siyasi gerginlikten medet ummayı sürdürüyor.
Zaten yaşadığımız sıkıntının en temel sebebi de burada yatıyor.
Türkiye terör gruplarının hedefi olup, Ankara gibi ülkenin başkentinde, üstelik en stratejik alanda bombalar patlarken AKP hala bir sonraki seçimi hesap edercesine hareket etmeyi, kutuplaşma ve kamplaşmayı sürdürmeyi ilke ediniyor.
79 yıllık Cumhuriyet kazanımlarını 14 yılda cömertçe harcayan AKP, bugün belki de Türkiye'nin en büyük sorunudur ancak bu temeldeki öz eleştiriyi yapacak erdemdense yoksundur.
Türkiye'nin karşı karşıya olduğu tehdidi bertaraf edebilmesi için mutlak suretle yapması gereken, her kesimi kucaklayan, herkese ulaşan ve herkesin hassasiyetini taşıyarak, 78 milyonu temsil edebilecek anlayışa sahip olduğunu gösteren bir yönetim anlayışını ortaya koymaktır.
Tarihin bizler için en büyük şansızlığı AKP gibi bir iktidar ile yönetilirken, bunca problemle karşı karşıya kalmış olmamızdır.
Yaşanan bunca olayla ilgili Milliyetçi Hareket camiası lideri başta olmak üzere her bir mensubu ile kenetlenerek, Türkiye'nin meselelerine dikkat çekerken ve yapılan tüm değerlendirmelerde haklılığı ortada bulunurken bir kez olsun bu milli damara kulak asmayanlar, bugün hala çözümü başka yerlerde aramayı sürdürüyorlar.
* * *
PKK ile başlatılan pazarlıklar, BOP yolunda küresel çevrelerin bölgesel hesaplarında gönüllü olanlar, millet kavramını yok sayıp milliyetçiliği ayaklar altına aldıklarını tekraren ifade edenler işte bu nedenle Türkiye'ye daha büyük kayıplar yaşatmanın arifesindedir.
Zihin yapılarını değiştirmedikçe, yanlışlarını kabul etmeyip doğru olana yönelmedikçe de kaybettirmeye ne yazık ki devam edeceklerdir.
Mevcut haliyle bırakın ülkemizin milli hedefi olan 2023 gayretlerini, yarınlarda bir ve bütün olarak kalabileceğimiz dahi tartışmalı hale gelmiştir.
Bölgesel kuşatılmışlığın, dışarıdan ülkemiz içerisine kadar atılan kanlı pusuların bizlere gösterdiği tablo ne yazık ki bu derecede karamsardır.
Çare doğrudan doğruya Türk Milleti'nin kendisindedir.
Bu milletin değerlerine sıkı sıkıya sarılan, ülkemizin kuruluş felsefesine dayanan, sadece bizden olup, bizden kaynaklanan değerler karşımızda bulunan engellerin aşılmasına yardımcı olabilir.
Şayet bu değerlere sıkı sıkıya sarılınır ve atılacak adımlarda cesurca davranılırsa, Türkiye'nin önüne engel koyabilecek kudrette kimsenin ortada kalmayacağı görülecektir.
MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli bu duyarlılıkla dün mecliste yaptığı grup toplantısında "Bilinsin ki, milli bekamızı yıkmaya, tarihi haklarımızı imha etmeye kalkışan fitne kampanyasına karşı her fedakârlığı yapmaya hazırız… Bu ateş çukurundan, bu tehlikeli girdaptan Türk milletini çekin çıkarın. Türkiye'yi hiç kimse Suriye'ye çeviremeyecek, Irak yapamayacaktır. Teminat Türk milletidir. Çok şükür bu millet de henüz ölmemiştir." demiştir.
Bakalım milli olma konusunda sürekli yan çizen AKP iktidarı, bu milli çağrıya nasıl cevap verecektir…