davam.az - BÜTÖV AZƏRBAYCAN ADINA! > Gündəm, DAVAMın yazıları > GEÇERSİZ VE KANUNSUZ
GEÇERSİZ VE KANUNSUZ |
|
MHP üzerinde oynanan ve 1 Kasım seçimleri sonrası yeni bir ivme kazanan oyunların sonuncusunda çok kritik bir aşamaya gelindi. Muhalif olarak hareket edip, parti içinde bir darbe yapmaya uğraşanlar, en önemli kozlarını yarın oynayacaklar. Ancak, telaşları, hareket tarzları ve argümanlarına bakılırsa, daha başlamadan kaybettikleri çok açık şekilde görülüyor. Yaptıklarının insafa ve vicdana sığan bir tarafı olmadığı gibi, kanuna, tüzüğe ve ülkücü kardeşliğine de sağmıyor.
OLDU-BİTTİ OLUŞTURUYORLAR Aday olarak ortaya çıkanlarla, hareket tarzı ve yöntemle ilgili olarak yazılacak her şey yazılmış, söylenecek her şey söylenmiştir. Sorulan soruların hiçbirine cevap verilememiş, değerlendirmeleri kimseyi tatmin etmemiştir. Neresinden bakılırsa bakılsın ortada büyük bir oyun var. Bu oyunu bozmak da her ülkücü ve milliyetçinin boynunun borcudur. Kimin nereden itildiği, nereden destek aldığı, kime ve neye hizmet ettiği bir tarafa, çok açık ve kesin olan parti tüzüğünü dahi dikkate almıyorlar. Bir oldu-bitti ile yangından mal kaçırmaya uğraşıyorlar. Yarın yapmaya çalışacakları tam olarak budur. Zira, eğer başka türlü olsaydı, zerre kadar iyi niyet bulunsaydı, genel merkez tam da istenildiği gibi tüzük değişikliğini de içine alan bir seçimli kurultay için karara almış, tarih belirlemiş ve ilan etmiştir. Eğer maksat üzüm yemekse, buyurun size kurultay. Ama maksat bağcıyı dövmek olduğu için sorun çıkarıyor, başka yerlere çekiyor ve oldu-bitti oluşturmaya uğraşıyorlar. Bu da yetmiyor, hakaret ediyor ve her şeyi kırıp döküyorlar. TÜZÜK NE DİYOR? Hemen adını koyalım: Yarın yapacakları toplantı bir kargaşadan öteye geçmeyecektir. Sonuç alınması mümkün değildir. Parti tüzüğü son derece açık ve nettir. MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli, Parti Tüzüğünün 63'ncü maddesinin 3'ncü fıkrasında yer alan; "Olağanüstü Büyük Kurultay toplantılarına Genel Başkan ve Merkez Yönetim Kurulunca gerek görülen hallerde veya Büyük Kurultay delegelerinin en az beşte birinin imzaları ile birlikte noterce yazılı talebi üzerine çağrılabilir" hükmüne göre, Genel Başkan olarak parti Tüzüğümüzün kendisine verdiği yetkiye dayanarak ve gerek gördüğü haller nedeniyle Olağanüstü Büyük Kurultay tarihini 10 Temmuz 2016 olarak belirledi. Bunun ilan edilmesinden sonra tartışmayı devam ettirmek tüzüğü tanımamak, genel merkezi hiçe saymak, genel başkanı boşa çıkarma gayertidir. Bunu anlamak ve kabul etmek mümkün değildir. Zaten sayın Genel başkan da bu durumu, "19 Haziran dayatması art niyetliliktir, MHP'ye darbe teşebbüsüdür, Ülkücüye ilanı yapılmamış savaştır." Diye değerlendirdi. GENEL MERKEZ KATILMAYACAK Bu kadarla da bitmiyor. Bir de Tüzüğün 64'ncü maddesi var. Bilinsin ki, Milliyetçi Hareket Partisi 19 Haziran'a katılmayacaktır. Bu maddenin 1'nci fıkrasında, "Büyük Kurultayın Genel Başkan veya Teşkilat İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı yahut Genel Başkanın görevlendireceği Merkez Yönetim Kurulu üyelerinden biri tarafından usulüne uygun olarak yoklama yapıldıktan sonra yeterli çoğunluk sağlanmışsa açılabileceği" belirtiliyor. Genel Başkan kesin olarak bu toplantıya katılmayacağını, Teşkilat İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı veya görevlendireceği birinin de solanda olmayacağını ilan etti. Bu durumda yapılacak toplantıda tüzüğün gereği yerine getirilmeyeceği için geçersiz ve kanunsuz olacaktır ve yok hükmündedir. ÜÇTE İKİ ÇOĞUNLUK Biraz hukuk bilen, biraz siyaset takip eden herkes aynı kanaattedir. Parti tüzüğünün bu açık hükümleri orta yerde dururken başka bir tarih belirlenmesi ve toplantı yapılması mümkün değildir. Yapılırsa hiçbir önem ve anlam ifade etmez. Dolayısı ile yarın yapmayı planladıkları toplantı, daha başlamadan bitmiştir. Her şeye rağmen yapılması durumunda hukuka gidilecek ve yargıdan dönecektir. Kaldı ki, bir başka önemli husus daha var. Tüzük değişikliği yapılabilmesi için toplam delege sayısının üçte iki çoğunluğu gerekiyor. MHP'nin toplam delege sayısı bin 243'tür. Tüzük değişikliği için 830 civarında bir delege onayına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu sayıya ulaşılmasının imkansız olduğunu kendileri de bildikleri için yine hukuku, kanunu ve içtüzüğü şimdiden zorlamaya başlamışlardır. Kendilerine göre yorum yapıp salt çoğunluk gibi bir yorum çıkarıyorlar. Sadece bu kadarı dahi nasıl bir çıkmazın içine girdiklerini ve ortada bir iyi niyetin bulunmadığını anlamaya ve anlatmaya fazlasıyla yeterlidir. 10 TEMMUZ ŞÖLENİ Genel Başkan Devlet Bahçeli, başta delegeler olmak üzere bütün ülkücü ve milliyetçileri, bayramın hemen ertesinde, yani 10 Temmuz'da, Ankara'da yapılacak 6'ncı Olağanüstü Büyük Kurultaya davet etti. Bu kurultayın dava ve kardeşlik ruhuyla yapılacağını söyledi. Bu ülkücü ve Türk milliyetçilerinin iradesidir. Tüzük değişimi ve seçimin aynı kurultayda yapılamayacağı sözleri kasıtlıdır. Bunun önünde hiçbir engel yoktur ve geçmişte örnekleri vardır. Ülkücü-milliyetçi iradenin sayın Genel Başkanın davetine uyacağından, 10 Temmuz'daki kurultayın bir şölen içinde geçeceğinden ve bu şiddetli ve acımasız oyunun bozulacağına olan inancımız tamdır. Geri dön |