Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /home/davam/public_html/engine/modules/show.full.php on line 292
davam.az - BÜTÖV AZƏRBAYCAN ADINA! > Gündəm, DAVAMın yazıları > Siyasi ayak garabeti
Siyasi ayak garabeti |
"Türkiye bugün çok ağır ve olumsuz şartların hüküm sürdüğü kritik bir dönemden, bir ateş çemberinden geçmektedir.İç ve dış güvenliğimiz çok ciddi tehlike ve tehditlere maruzdur. Milli güvenlik sorunları ağırlaşmaktadır.Türkiye'yi içine alan husumet çemberi giderek daralmaktadır.Türkiye çok ciddi beka sorunlarıyla karşı karşıyadır. Adeta sırat köprüsünden geçmektedir.Karşımızdaki tablo maalesef budur."
MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli, bu ülkede yaşayan herkesin damarlarına kadar hissettiği acı gerçeği bu sözlerle ifade etmiştir. Eğer doğruyu bulacak ve bu ölüm girdabından kurtulacaksak, tespiti doğru yapmak zorundayız. Yerimizin el verdiği ölçüde bu çok düşündürücü tespitin ayrıntılarını da hatırlatalım: BEKA SORUNU PYD, maalesef bugün müttefikimiz ABD'nin Suriye'deki "kara gücü" haline gelmiştir.ABD, PYD'ye verdiği destekle PKK terörüne ortaklık yapmaktadır.PKK, kuzey Irak'tan sonra başta Sincar olmak üzere Kerkük, Musul ve Telafer gibi tarihi Türkmen yurtlarına sızmakta ve bu bölgelere yayılmaktadır.Barzani ve Irak merkezi hükümeti, bu konuda PKK'ya müzahir davranmaktadır.İran'a bağlı Şii milisler de Türkmenler için diğer bir tehdit unsurudur.Türkiye'nin Musul'u IŞİD'den temizlenmesi operasyonuna katılmasının önüne çıkarılan engeller ve Başika krizi, Irak'ta Türkiye'ye karşı yeni bir cephe oluşturulduğunu göstermektedir.Türkiye'nin; milli güvenliğini tehdit eden ve milli çıkarlarını hedef alan gelişmeler karşısında fiili askeri güç kullanımını da içeren etkili bir caydırıcılık politikası izlemesi kaçınılmazdır.Bu Türkiye için bir beka sorunu haline gelmiştir. TERÖRÜN KRİKOSU Türkiye'yi bölmek için yola çıkan kanlı terör örgütü PKK'nın siyasi maşası HDP milletvekilleri hakkında yapılan hukuki işlemler etrafında başlatılan karalama kampanyalarını Türk milleti ibretle izlemektedir.Ana muhalefet partisinin bölücü mihrakların avukatlığı rolüne soyunması hiçbir şart altında mazur görülemeyecektir.Seçimle gelmiş olmak, hiç kimseye teröre yardım ve yataklık yapma hakkı bahşetmeyecektir.Anayasal düzeni yıkmayı siyasi amaç olarak görenlerin, demokrasiye ihaneti rehber edinenlerin, demokratik rejimin arkasına saklanmaları meşru görülemeyecektir.Anayasayı ve hukuku yok sayarak suç işleyen herkes, adalet önünde hesap verecektir.Kendileri gibi düşünmeyenleri payandalık yapmak ve yedek lastik olmakla suçlayanların, şimdi terörün krikosu ve terör çığırtkanlarının megafonu olmaları, kendileri açısından hazin bir tecelli olmuştur. SİYASİ AYAK ESRARINI KORUYOR Gülen çetesi devlet ve toplum hayatımızı 8 ayaklı bir ahtapot gibi sarmalamıştır. Bu ayaklar şunlardır:Türk Silahlı Kuvvetleri, Yargı, Emniyet, Kamu kurum ve kuruluşları, Basın ve yayın organları, sosyal medya, Üniversiteler ve eğitim kurumları, İş dünyası, Siyaset kurumu, siyasi partiler.Türkiye bütün kurum ve kuruluşlarıyla felç olmuştur.Yaraya neşter vurularak çok ciddi ve kapsamlı bir tasfiye kaçınılmazdır.15 Temmuz darbesinin siyasi kadroları ve FETÖ'nün siyasi bağlantıları, siyaset kurumu içindeki unsurları ve uzantıları olmak üzere birbiriyle bağlantılı iki hayati konu esrarını korumaktadır. Bu iki konuda hiçbir gelişme kaydedilmemesi, bunların hala aydınlığa kavuşturulmamış olması çok vahimdir, çok manidardır ve izaha muhtaç koskoca bir garabettir.Bunlar açığa çıkarılmadan, ne FETÖ anlaşılabilecek ne de 15 Temmuz darbe girişimi tüm yönleriyle aydınlanabilecektir. Siyasi ayaklar ortaya çıkarılmadan, FETÖ ile mücadele topal kalacak, bu habis terör örgütünün kökünün kazınması mümkün olamayacaktır. ÜST DÜZEY YÖNETİCİLER NEREDE? Darbe talimatını verenin Fethullah Gülen olduğu açıktır. Ancak, 15 Temmuz darbesini Türkiye'de yönetecek ve icra edecek askeri lideri ve üst düzey yönetici kadroları belli değildir."Yurtta Sulh Konseyi" denilen anonim bir oluşum adına TRT'de bir bildiri okunmuştur.Bunun kimlerden oluştuğu da bilinmemektedir. Darbe girişimi sonrası TSK bünyesinde sıkıyönetim görevlilerinin isimlerini içeren liste ele geçirilmiştir.Askeri sıkıyönetim komutanları bellidir, ancak bunların emrinde görev yapacağı Konsey üyeleri meçhuldür!15 Temmuz sonrası askeri yönetimde TRT ve bankalar gibi, devletin belli kuruluşlarında görev yapacak subayların listesinin ele geçirildiği basına yansımıştır.Ancak, darbe sonrası hükümette yer alacak siyasi kadrolar üzerindeki kalın sis perdesi henüz dağılmamıştır.TRT genel müdürü bellidir ama kabinedeki sivil bakanlar hala muammadır!Böyle bir askeri darbe planlaması olamayacağı gün gibi aşikardır. SOMUT İPUÇLARI TeröristbaşıFethullah Gülen'in ve darbeyi planlayanların, siyasi kadroları belirlemeyi atlamış olduklarını; ya da "Biz darbeyi önce bir yapalım, siyasi kadroları sonra belirleriz" demiş olduklarını düşünmek bile akla ziyandır.AKP hükümetinin; elde ettiği istihbarat bilgileri, soruşturmalardaki şüpheli ifadeleri ya da aramalarda ele geçirilen belgelerden bu siyasi kadrolar hakkında somut ipuçlarına ulaşmış olabileceği düşünülmektedir.Bunlar gerçekten hala bilinmiyorsa, o zaman ortada çok ciddi ve çok vahim bir durum var demektir.Hal böyle ise, darbe soruşturmaları ve müteakip yargılamalar sakat kalacak, FETÖ'nün devletten tam manasıyla temizlenmesini beklemek hayal olacaktır. MHP BÖLÜCÜLERİN KABUSUDUR Türkiye herkesin küçük siyasi hesapları bir tarafa bırakarak milli sorumluluk anlayışı içinde hareket etmesini zorunlu kılan karanlık bir döneme girmiştir. Milliyetçi Hareketin bu dönemdeki yaklaşımlarına bu milli zaruretler yön verecektir.MHP, Türkiye'nin ve Türk milletinin gelecek sigortası ve son direniş burcudur.MHP dik durduğu sürece, Türkiye'nin milli birliğini sarsmak, bölünmez bütünlüğünü yıkmak, bölücü senaryoları hayat geçirmek mümkün değildir.MHP ayakta olduğu sürece, Cumhuriyetin temel değerlerini ayaklar altına almak mümkün değildir.MHP var olduğu sürece, Türkiye Cumhuriyeti devletinin ve büyük Türk milletinin varlığına kastetmek mümkün değildir.MHP'nin Türkiye'nin milli birliğine ilişkin sorumlu duruşu değişmediği sürece, bin yıldır bir arada yaşamış Türk milletinin fertleri arasına fitne tohumları ekmek ve Türkiye'yi kanlı bir kardeş kavgasına sürüklemek mümkün değildir. MHP bunun için bölücü hainlerin kâbusudur.MHP bunun Türkiye üzerinde içeride ve dışarıda alçakça hesaplar yapanların can düşmanıdır. Geri dön |