Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /home/davam/public_html/engine/modules/show.full.php on line 292 davam.az - BÜTÖV AZƏRBAYCAN ADINA! > Çap səhifəsi > Böyle müttefik olmaz olsun
davam.az - BÜTÖV AZƏRBAYCAN ADINA! > Gündəm, Türk dünyası-Turan, DAVAMın yazıları > Böyle müttefik olmaz olsun

Böyle müttefik olmaz olsun


Türkiye'nin gerek Kuzey Irak'daki Barzani kalleşliği karşısında, gerek Suriye'deki PKK ihanetini durdurmak konusunda, gerekse hukuk sisteminin gereklerini yapmakta kendi menfaatleri ve milli güvenliği çerçevesinde kararlı adımlar atması, ABD'yi çok rahatsız etti.Sözde müttefikimiz ve stratejik ortağımız olan bu ülkenin vizeleri askıya alması, zaten var olan düşmanlık politikalarının son aşamasıdır.

KANLI PLANDA TÜRKİYE'DE VAR
Hemen belirtelim, ABD'nin vize kararı Türkiye için asla bir endişe doğurmamalıdır. Herkes varlık sebebinin gereğini yerine getiriyor. ABD özellikle son yıllarda tamamen zıvanadan çıkmış bir şekilde BOP'u hayata geçirmeye çabalıyor. Ve bu kanlı planın içinde Türkiye'nin de olduğu yıllar öncesinden ilan edilmiştir. Bu kan emiciler nasıl ki, kendi kirli planlarını hayata geçirmekte hiçbir engel tanımıyor ve insan canı üzerinde yürümekte zerre kadar tereddüt göstermiyorlarsa; bizim de varlığımıza ve birliğimize yönelik tehdit ve tehlikeleri bertaraf etmek, her kimden gelirse gelsin düşmanlıkların karşısına dikilmek, sonuna kadar hakkımızdır. Bu hakkı kullanmaktan ve gereğini yerine getirmekten hiçbir şekilde vazgeçemeyiz.

CANINIZ CEHENNEME
Siz, Türkiye'nin taleplerini, itirazlarını, tekliflerini hiçbir şekilde dikkate almadan, Suriye'de terör örgütü PKK'nın kolları YPG/PYD'ye her türlü yardımı ve desteği vereceksiniz.Binlerce tır dolusu ağır silahlarla teçhiz edip ordu kurduracaksınız. O silahlar Türkiye'ye yönelirken hiç sesiniz çıkmadığı gibi, bir de insan hakları gibi başı sonu belli olmayan gerekçelerle bize ayar vermeye kalkışacaksınız. FETÖ gibi tarihimizin gördüğü en büyük ihaneti yapanları başlarıyla birlikte ülkenizde saklamaktan ve hatta yine bize karşı kullanmaktan geri durmayacaksınız. Bütün teamülleri, uluslararası hukuku ve sözde dostluk hatırlarını hiçe sayarak ve son derece haksız şekilde sayın Cumhurbaşkanının korumalarına tutuklama kararı çıkaracaksınız. Sonra da dönüp Türkiye'nin kendi güvenliği için Rusya'dan S-400 füze sistemi almasına itiraz edeceksiniz. FETÖ'yle bağlantılı ajanlardan yargı önünde hesap sorulmasını bahane ederek Türkiye'ye vize sınırlaması getireceksiniz. Aslında söylenecek tek söz var: "Canınız cehenneme."

HÜKÜMET GERİ ADIM ATMAMALI
Biliyoruz, her ne kadar sözde karşıymış gibi görünseniz de Barzani'yi azdıran ve Türkiye'ye ihanet etmeye sağlayan sizsiniz. Türkmen varlığının bu peşmergebaşı tarafından soykırıma tabi tutulması, Kerkük gibi bin yıllık Türk yurdunun bir oldu-bittiye getirilmesi oyunlarının arkasında da siz bulunuyorsunuz. Dolayısı ile Türkiye'nin anasının ak sütü gibi helal olan haklarını kullanarak bu pis tuzağı bozacak bir tavır almasından çok rahatsız oldunuz. Sizin onbin kilometre öteden gelip bölgeyi kan gölüne çevirmeniz, oluk oluk Müslüman kanı akıtarak İsrail uydusu terör devletçikleri kurdurmanız ve bu yolla bölgedeki petrol ve enerjinin üzerine çöreklenmeniz hakkınız olacak. Ama Türkiye'nin doğrudan varlığına ve birliğine yönelik tehditleri ortadan kaldırmak için harekete geçmesi, politika geliştirmesi ve gereğini yapması haksızlık olarak değerlendirilecek. Patlasınız da, çatlasanız da, bu değişmeyecektir. Hayatımız pahasına ülkemizin menfaatlerini, milli varlığımızın gereklerini yerine getirmeden çekinmeyiz. Hükümetin de bu kararlılıkta olmasını bekliyor ve zerre kadar geri adım atmamasını istiyoruz.

OYUNLARI BOZACAĞIZ
Siz oyun oynayacaksınız, biz de o oyunları bozacağız. Siz terör örgütleri ile iş tutup Türkiye'yi tehdit edeceksiniz, biz de gereğini yapıp, bütün hamlelerinizi boşa çıkaracağız. Şu anda İdlib'de yapılan budur. Biliyoruz, burayı bölgeye yığdığınız ağır silahlarla temizletip PYD'ye teslim etmeyi planlıyordunuz. Böylece Türkiye'nin Fırat Kalkanı Operasyonunu boşa çıkarmış, PKK uzantıları üzerinden yürüttüğünüz kanlı planın bir aşamasını daha tamamlamış olacaktınız. Etrafımız bir terör kuşağı ile sarılacaktı ve artık sıra bize gelecekti. MHP, bu pis oyunu yıllar önce gördü, hükümeti uyardı, ne yapılması gerektiğini söyledi. Biraz zor oldu, ağır bedeller ödemek zorunda kaldık, ama hükümet nihayet doğruyu gördü ve gereğini yapmak için harekete geçti. Keşke çok daha önce bu tavır alınmış olsaydı.

MİLLİ DURUŞ ŞART
Bu millet en zor zamanlarında dahi 7 düvele birden ders vermiştir. Gerekirse yine yapar. Yeter ki, hükümetimiz bu doğru duruşunu devam ettirsin. Yeter ki, ülkemizin varlığı ve birliği her şeyin üzerinde tutulsun. Bu noktada bütün siyasi partilere büyük görev düşmektedir.Siyasi hesapları bir kenara bırakmak, birlik ve beraberlikten zerre kadar ayrılmamak ve bir milli duruş ortaya koymak zorundayız. Sayın Devlet Bahçeli'nin daha bir gün önce Ankara Spor Salonunda Kerkük Sevdalıları ile buluşması ve burada yaptığı konuşma dosta güven düşmana korku salmıştır. Çok net ve kesin şeyler söylemiş ve Türk milletinin sesi, nefesi ve vicdanı olmuştur.

AYNI SİPERDEYİZ
Bir defa daha ve altını çizerek hatırlatalım: Bu süreçte Milliyetçi Hareket Partisi devletin ve hükümetin yanında sağlam, tavizsiz, milli çıkarlara uygun bir şekilde duracaktır. Aynı siperdeyiz. Aynı cephedeyiz. Aynı saftayız. Türkiye ve Türk düşmanlarına karşı biriz, beraberiz, çok güçlüyüz. Bu iradeyi kıramayacaklar. Bu azmi bozamayacaklar. Bu kaleyi aşamayacaklar. Biz ya istiklal ya ölüm dedik Türkiye Cumhuriyeti'ni kurduk. Biz hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır; o satıh tüm vatandır dedik, düşmanı denize süpürdük. Böyle gelmiş böyle gider demeyeceğiz. İhmal etmeyeceğiz. İnkârcılardan olmayacağız. İhanet edenlerden teker teker hesap soracağız. Bunu yapmazsak hayat bize haram olsun. Ülkülerimiz uğruna yürümezsek namertlik bizim sıfatımız olsun. Tarihe yön vermek için yerimizden doğrulup güneşin doğuşu istikametinde Selçuklu kartalı gibi kanatlarımızı açacağız. Asrın diline "Ne Mutlu Türküm Diyene" söyleteceğiz.

Geri dön