Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /home/davam/public_html/engine/modules/show.full.php on line 292 davam.az - BÜTÖV AZƏRBAYCAN ADINA! > Çap səhifəsi > Elçibey ve Doğu Türkistan
davam.az - BÜTÖV AZƏRBAYCAN ADINA! > Xəbərlər, Türk dünyası-Turan, DAVAMın yazıları > Elçibey ve Doğu Türkistan

Elçibey ve Doğu Türkistan


Türkiye’nin Türk dünyasına açılmış batıdaki kapısı ve Türk Dünyasını de Türkiye’ye bağlayan çok önemli eşik olan hür ve bağımsız Azerbaycan Cumhuriyetimizin seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Ebulfeyiz Elçibey,sadece Azerbaycanımızın değil,Türk dünyasının de önde gelen seçkin Liderlerinden idi. Bilindiği üzere her devlet adamı Lider olma vasfı taşıyamıyor.Lider temsil ettiği toplumlar ve Milletlerin doğal tasvibi ve onu Lider olarak kabul etmesi ile ancak,Lider olabiliyor. Merhum Ebulfeyiz Elçibey de cesur ve yiğitçe duruşu,tarihe derin izler bırakan söylemleri ile gerçek manada bir Türk Dünyası Lideri idi. Biz onu Sovyet-Ermeni işbirliği soncunda kaybettiğimiz Karabağ savaşından sonra Baku’deki Azatlık meydanında milyonlarca insanın katıldığı o mahşeri mitingdeki veciz konşması bütün şen güçler karışındaki sağlam duruşu ve kesin ve net ifadeleri ile en iyi şekilde tanıdık ve kendisine olan saygı , sevgi ve hayranlığımızı yüreğimize kazıdık.

Ebulfeyiz Elçibey kısa Cumuhurbaşkanlığı esnasında yiğitçe ve cesur tutumu ve ülkü ve ilkelerinden asla taviz vermeyen duruşu ile hafızalarımızda yer etmiştir. O, konuşmalarında sadece Azerbaycan’ı değil bütün Türk dünyasının meselerine sahip çıkar,bütün Türkleri kucaklar kanayan yaralarını gündeme getirir ve bu konudaki fikir, düşünce ve kanaatını açık,net bir şekilde yiğitçe dile getirirmiştir.

Merhum Elçibey’in Doğu Türkistan İlgisi


Liderimiz İsa Yusuf Alptekin’in manevi oğlu, Doğu Türkistan dostu ve gönüllüsü Servet Kabaklı ile yine Türk Dünyasının cefakar,çilekeş ve Vefakar Gazetecisi Kemal Çapraz daha bağımsızlık öncesi kendisi ile görüşmüşler ve Liderimiz merhum İsa Yusuf Alptekin Beyin selamlarını ve özel mesajlarını de kendilerine iletmişlerdi. Şimdi Allah’ın rahmetine kavuşmuş olan bu iki değerli Doğu Türkistan gönüllüsü Gazeteci dostlarımıza Sayın Elçibey İstanbul’a geldiklerinde kendisini bizzat ziyaret etme arzusunu da bildirmişlerdi.

Cumhurbaşkanımız Ebulfeyiz Elçibey 1992 yılının yaz aylarında İstanbul’da toplanan İslam Konferansı Örgütü Zirve Toplantısına katılımak için İstanbul’a gelmişti.Konferans bitiminde Servet Kabaklı Beye Liderimiz İsa Yusuf Alptekin Beyi ziyaret etmek arzusunu iletmişlerdi.Merhum Liderimiz İsa Yusuf Alptekin Bey Servet Bey’in bu talebine karşılık , “ Sayın Ebulfeyiz Elçibey Cumhurbaşkanı.Ben onu kaldığı otele gidip ziyaret etmem gerekir.”şeklinde saygısını ifade etmiştir. Buna karşılık Ebulfeyiz Elçibey “O bizim ilham ve feyiz aldığımız bir Liderimiz ve Atamız. Ayrıca Alptekin Bey bizim büyüğümüz, Bizim Türk töresinde ziyaret Büyüklerin huzuruna gidilerek yapılır.” Şeklinde cevaplandırır ve Daha sonra kararlaştırılan gün ve saatte Cumhurbaşkanımız Elçibey korumalar ve protokol eşliğinde Doğu Türkistan Lideri İsa Yusuf Alptekin Beyin Bakırköy İlçesindeki Ataköy 4. Kısımdaki hanesine gider. Liderimiz Alptekin Bey o yıllarda görme yeteneğini büyük ölçüde kaybetmiş olmasına rağmen, asansörü bulunmayan 3 kattaki evinden aşağıya inerek kapıda karşılamak arzusundadır. Ancak, Servet Kabaklı ve yanındakiler “ Efendim,siz yukarıda evin kapısında karşılayın ve biz sizin adınıza aşağıda yolda istikbal edelim. Sizin 3. Kattan inip çıkmanız müşkül ve biraz tehlikeli olur.” diyerek ikna ederler.
Elçibey ve Doğu TürkistanTürklük mücahidi İsa Yusuf Alptekin ile Azerbaycan Cumhurbaşkanımız Ebulfeyiz Elçibey’in karşılaşmaları tarihi olduğu kadar göz yaşartıcı ve bir o kadar duygusal olur. Türk dünyasının bu cefakar ve çilekeş bu iki lideri onlarca yıl bir birlerinde ayrı ve hasret kalmış Kardeşler olarak candan kucaklaşırlar ve bu kucaklaşma bir hayli zaman sürer. Daha sonra eve buyur edilir ve sohbet Türk dünyası ve Doğu Türkistan minvalı üzerinden devam eder. O yıllarda Doğu Türkistan’daki İşgalcı Çin’in baskısı günümüze göre nisbeten daha hafif ve azdır.Çin, komünizmden Çin tipi Sosyalist Kapitalizme geçiş sürecini yaşamaktadır.04 Nisan 1990’da Kaşgar’ın Pamir dağları eteklerindeki tarihi ilçesi Barın’da Çinli işgalcıların daha önce yıktıkları bir Cami’nin yerine yeniden cami yapımını engellemesi ve Türk hanımlara zorla doğumu yasaklayarak kürtaj zulmüne karşı büyük bir Milli ayaklanma medya gelmiştir. İşgalcılar Merkezi Çin’den getirdikleri özel Katliam Birliklerini de işe salarak çoluk çocuk,genç ihtiyar demeden acımasızca büyük bir katliam yapar.Bu şanlı Barın Direnişinin üzerinden daha 2 yıl geçmiştir.Acılar ve istiraplar tazedir. Sohbette Barın Katliamı gündeme getirilir.Doğu Türkistan’i demografik asisimilasyon amacı ile getirilen etnik Han Çinlisi göçmenler konusu karşılıklı konuşulur. İşgalcı Çin’in Barın Katliamından sonra komşu ülkeler ile merkezi Çin’e kaçan ve bir kısmı Türkistan Cumhuriyetleri,Pakistan ve Afganistan’a geçen birkaç yüz mülteci durumundaki Uygur Türklerinin Türkiye’den sonra Azerebaycan’a da yerleştirilmesi konusu de ele alınır. Yaklaşık bir saat kadar devam eden bu tarihi ziyaret yine kavuşmanın sevinci ve ayrılımanın hicran ve hasreti ile sona erer.

Elçibey : Doğu Türkistan Ve Diğer Esir Türk İlleri Bağımsız Olmadan Türk Dünyası Bağımsız Olmaz !

Cumhurbaşkanımız Ebulfeyiz Elçibey zirve bitiminde Ankara’ya gelir ve Türk devleti ve Milletinin kalbi TBMM:’de kendileri için özel bir oturum tertip edilir. Elçibeyi’miz Milletvekillerimiz ve Dinleyici localarında bulunan kalabalık Misafirlerin candan alkışları arasında konuşmaları için kürsüye davet edilir. Kürsüye gelen Cumhurbaşkanımız Elçibey Azerbaycan’ın ve Türk Dünyasının mevcut durumundan söz eder ve Milletvekilleri ile dinleyicilere umut ve ilham verici tarihi bir konuşma yapar.Elçibey sözünün devamında Doğu Türkistan’ın durumunu dile getirir ve sözünün sonunda şu tarihe not düşen cümleyi sarf eder ; “ Doğu Türkistan,Kerkük,Batı Trakya,Karabağ ve diğer Esir Türk İlleri kurtarılmadan Türk Dünyasının tam bağımsızlığından Söz Etmek Asla Mümkün Değildir. “

Ben, Kayseri’deki evimde o an evimde Misafir olarak bulunan çok değerli ve Aziz Hocam,Prof.Dr.Tuncer Gülensoy ve eşleri Hatice Hanımefendi ile ailece Elçibey’in TBMM:’deki konşmasını canlı izliyoruz.Bu son cümle biter bitmez heyecandan ve sevinçten ailece ayağa fırlıyor ve var gücümüzle kendisini alkışlıyoruz.Bir yandan ise göz yaşlarımız yüzümüzü islatıyordu. Doğu Türkistan davası tarihte TBMM:’de Türk Dünyasının çok önemli ve seçkin bir Lideri Cumhurbaşkanımız Elçibey tarafından en üst derecede ve Türk dünyasının kalbı Ankara’da açık ve net şekilde dile getirilmiş oluyordu. Bu konuşmadan doğan Sevinç ve mutluluğumuz günlerce devam etmiştir.


Çin Bu Konuşmayı Protesto ve Ermenistan Cumhurbaşkanı Petrosyan’ı Pekin’e davet ediyor

Elçibey ve Doğu Türkistan
Cumhurbaşkanımız Elçibey Ankara’da TBMM:’deki bu tarihi konuşmasını yaptığının hemen ertesi günü Çin Dışişleri Bakanlığı başkent Pekin’de bu konuşmayı eleştiran bir açıklama yapar ve Elçibey’in sarfettiği Doğu Türkistan hakkındaki sözlerine tepki gösteren ve protesto eden bir resmi bildiri yayınlar. Ayrıca, bu konuşmanın Çin’in egemenlik ve toprak bütünlüğüne aykırı ifadeler içerdiğini iddia ederek Azirbaycan’a bir protesto notası verir. Akabinde ise,şimdiye kadar diplomatik olarak tanımadığı Ermenistan’ı resmen tanıdığını ilan eder.Daha sonra ise Ermenistan Cumhurbaşkanı Petrosyan’ı Çin’e resmen davet ettiğini açıklar.

Elçibey Doğu Türkistan Sorununu Dile Getirerek Rısk Almaktan Asla Kaçınmamıştır.

Cumhurbaşkanımız Sayın Ebulfeyiz Elçibey Ankara’da TBMM:’de yaptığı bu tarihi konuşma ile,Türk Dünyasında Doğu Türkistan’daki Çin baskı ve zulmünü açıkça ve net olarak dile getiren ilk Türk Dünyası Devlet Başkanı olmuştur.Bu konuşması ile Cumhurbaşkanı olarak temesil ettiği Azerbaycan devletimiz adına büyük bir siyasi risk almıştır.Devlet adamları için sarfettiği sözler o devletin resmi ifadesi ve sözüdür. Cumhurbaşkanımız Elçibey bu tarihi sözleri ile Doğu Türkistan Türklerinini efsanevi Lideri ve Türklük Mücahidi İsa Yusuf Alptekin Atamıza evindeki ziyareti esnasındaki özel ve mahrem konuşmalarında kendisine verdiği bir güvence veya sözü yerine getirmiştir belki de. Kadirbilirlilik ve Vefakarlığın mertçe, yiğitçe ve en açık ve net örneğini sergilemiştir. Bu konuşması ile gerçek devlet adamlığı ve Türk Dünyası Lideri olduğunu kanıtlamıştır.

Cumhurbaşkanımız Elçibeyi’ın Elini Sıkmak ve bir Cümle ile de Olsa Kendisine hitap etmek Bu Fani’ye Nasip olmuştur.


Azerbaycan’da demokratik,adil ve özgür seçim ile halkının oyları ile seçilen Türklük Sevdalısı büyük İnsan ve Türk Dünyasının gerçek Liderlerinden Cumhurbaşkanımız Elçibey Rusya,Çin bilumum Türklük düşmanı güçlerin ortak saldırı ve tertibi ile görevinden uzaklaştırılmıştır.Daha sonra ise amansız Kanser hastalığına yakalanmıştı.Türkiye’ye tedavi için gelmiş ve bir süre de İstanbul’da kalmıştı. Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı’nın kurucu Başkanı Dedekorkut Atamız Prof.Dr. Turan Yazgan Hocamız Süleymaniye’deki Daruzziyafe’de kendisi onuruna bir yemekli toplantı tertip etmişti.Biz de davetli olarak bu toplantı’ya katılmıştık. Bu arada her kes Ebulfeyiz Elçibey’e saygılarını sunmak ve geçmiş olsun dileklerini sunmak için sıraya girdik.Sıra bize geldiğinde daha önce ikaz edildiğimiz için elini öpemedik.ancak hafifçe elini sıkarak kendimizi tanıtmak ve geçmiş olsun dileklerimizi sunmamız ve birkaç kelimelik de olsa hitap etmemiz nasip oldu.Ben kendisine ben Doğu Türkistanlı Uygur Türkü Hamit Göktürk.Zatialilerine derin saygılarımı ve geçmiş olsun dileklerimi arz etmek isterim.” Deme şansına erişebildim.Ben Doğu Türkistanlı ve Uygur Türkü deyince o halsız ve nahif halı ile tebessüm etti ve hafifçe gülümseyerek bu satırıların yazarı bu fani’ye özel bir ilgi göstermişti.Bu anlar ömrüm oldukça hayatımın en önemli ve unutulmaz aziz bir hatırası olarak daima kalacaktır.

Türk Dünyasının bu Çok değerli ve gerçekten inanmış bu yigit Liderini vefatı yıldönümünde rahmetle anıyor,aziz ruhuna dualarımızı sunuyoruz.Onun muazzez ruhunun Doğu Türkistan’da Tanrıdağlarının en yüksek noktası olan Hantengri zirvesinde dolaştığını düşünüyorum.

Mübarek Ruhu Şad Olsun. Kabri nur ile Dolsun ve mekanı de cennette olsun. Amin.


Hamit Göktürk

(hgokturk50@gmail.com)



Geri dön