13.12.2013 [00:25] - Gündəm, İslam dini
İslam’da yılbaşı kutlamasının yeri yoktur.,Mekke’nin Fethi yılbaşı programlarına alternatif olarak değil, kendi öz, milli ve manevi değerlerimizi yaşatmak amacıyla hatırlanmalı ve 1 Ocak gecesi Müslümanlar Kur’an ile zikir ve ibadet ile meşgul olmalıdırlar. Bu gecede bir Fetih vardır ve bu Fetih ile tüm insanlığın kalbi fethedilmiş ve insanlık alemi karanlıklardan aydınlığa çıkmıştır.. Türk İslam aleminin bu gecede yapması gerekenler bellidir. Bu vesile ile başta Türk ve İslam dünyası olmak üzere yeryüzünde yaşanan bütün zulümlerin, adaletsizliklerin, gözyaşlarının son bulmasını diler, Mekke’nin fethinin yıldönümünü kutlarız… BOZKURTLAR FM AİLESİ
mekkenin_fethi_1-ocak_630
MEKKENİN FETHİ – DURSUN ALİ ERZİNCANLI – VİDEO
Hudeybiye andlasmasina göre Huzaa kabilesi, Resulullaha,Bekiroğullari kabileside Kureyş kabilesi himayesine girmişti.Fakat Bekiroğulları kabilesi ansızın Kureyşlilerden Saffan bin Umeyye,Ikrime bin Ebu Cehil, Süheyl bin Amr, Huveytib bin Abduluzza, Mükrez oğlu Hafz ve bir kısım kureyşli müşriklerle Huzaa kabilesi üzerine saldırmışlar ve onlardan 23 kişiyi öldürmüşlerdi.Bunun üzerine Huzaa kabilesinden Amr bin Salim Huzai 41 kişilik toplulukla Peygamberimize geldiler ve olayı Resulullah’a anlattılar. Resulullah Kureyşlilere, ya bu saldırıda öldürülen 23 kişinin diyetinin ödenmesini yada Kureyşlilerin Bekiroğullarının himayesini bırakmasını istedi. Kureyşli Müşrikler bunları da kabul etmediler.Fakat yinede anlasmayı bozdukları için içlerini korku bürüdü. Ve tekrar anlaşma yapmaları için Ebu Süfyan-ı Medine’ye yolladılar. Ebu Süfyan Peygamberimizden ve Sahabilerden Eman dilediyse de kabul görmedi ve Mekke’ye eli boş olarak döndü.Peygamberimiz büyük bir ordu hazırlayarak gizlice Mekke şehrini kuşattı. Aniden basılan Mekkeli Müşrikler neye uğradıklarını şaşırmışlar ve savaş hazırlığını bile yapamamışlardı. On iki bin kişilik büyük İslam ordusu hiç bir büyük olaya karışmadan kolayca Mekke şehrini fethetmişlerdir.Hicretin sekizinci yılında Resulullah (s.a.s.)’e boyun eğen Mekke, bu tarihten sonra yeni bir dönemi yasamaya başladı. Allah Teala’nın mübarek kıldığı, İslam dininin merkezi olan bu belde, şirkten, putperestlikten ve bütün diğer hurafelerden arındırılmış yeni bir hayata kavuştu. Daha önce bağımsız bir şehir devleti olan Mekke’nin, fetihten sonra ekonomik ve sosyal durumu da değişmişti. Mekke, ihtiyaçlarını temin edebilmek için ihtiyaç duyduğu yoğun kervan faaliyetlerine eskisi gibi bağımlı değildi. Zira, İslam devleti elde ettiği gelirleri ihtiyaç olan yerlere adil bir şekilde taksim ettiği için Mekke’nin ihtiyaç duyduğu her sey İslam devleti eliyle sağlanıyordu. Ayrıca eski ticari faaliyetler, Mekke için artık hayatı olma özelliğini yitirmişti. Mekke, Hac zamanlarında çok değişik bir manevi atmosfer altında hareketli ve canlı günler yaşıyordu. Bu zaman zarfında çok yoğun bir ticari faaliyeti de sahne oldu. Ayrıca Mekke, yeryüzündeki bütün müslümanların kalplerinde yaşattıkları ve oraya ulaşıp, Hac ibadetini yerine getirmek için büyük fedakarlıkları göze aldıkları bir manevi şehir olma özelliğini kıyamete kadar sürdürecektir.
MEKKENİN FETHİ - DURSUN ALİ ERZİNCANLI - VİDEO, Mekke’nin fethinin yıldönümünü kutlarız.
mekkenin_fethi_1-ocak_630
MEKKENİN FETHİ – DURSUN ALİ ERZİNCANLI – VİDEO
Mekke’nin Fethi
Hudeybiye andlasmasina göre Huzaa kabilesi, Resulullaha,Bekiroğullari kabileside Kureyş kabilesi himayesine girmişti.Fakat Bekiroğulları kabilesi ansızın Kureyşlilerden Saffan bin Umeyye,Ikrime bin Ebu Cehil, Süheyl bin Amr, Huveytib bin Abduluzza, Mükrez oğlu Hafz ve bir kısım kureyşli müşriklerle Huzaa kabilesi üzerine saldırmışlar ve onlardan 23 kişiyi öldürmüşlerdi.Bunun üzerine Huzaa kabilesinden Amr bin Salim Huzai 41 kişilik toplulukla Peygamberimize geldiler ve olayı Resulullah’a anlattılar. Resulullah Kureyşlilere, ya bu saldırıda öldürülen 23 kişinin diyetinin ödenmesini yada Kureyşlilerin Bekiroğullarının himayesini bırakmasını istedi. Kureyşli Müşrikler bunları da kabul etmediler.Fakat yinede anlasmayı bozdukları için içlerini korku bürüdü. Ve tekrar anlaşma yapmaları için Ebu Süfyan-ı Medine’ye yolladılar. Ebu Süfyan Peygamberimizden ve Sahabilerden Eman dilediyse de kabul görmedi ve Mekke’ye eli boş olarak döndü.Peygamberimiz büyük bir ordu hazırlayarak gizlice Mekke şehrini kuşattı. Aniden basılan Mekkeli Müşrikler neye uğradıklarını şaşırmışlar ve savaş hazırlığını bile yapamamışlardı. On iki bin kişilik büyük İslam ordusu hiç bir büyük olaya karışmadan kolayca Mekke şehrini fethetmişlerdir.Hicretin sekizinci yılında Resulullah (s.a.s.)’e boyun eğen Mekke, bu tarihten sonra yeni bir dönemi yasamaya başladı. Allah Teala’nın mübarek kıldığı, İslam dininin merkezi olan bu belde, şirkten, putperestlikten ve bütün diğer hurafelerden arındırılmış yeni bir hayata kavuştu. Daha önce bağımsız bir şehir devleti olan Mekke’nin, fetihten sonra ekonomik ve sosyal durumu da değişmişti. Mekke, ihtiyaçlarını temin edebilmek için ihtiyaç duyduğu yoğun kervan faaliyetlerine eskisi gibi bağımlı değildi. Zira, İslam devleti elde ettiği gelirleri ihtiyaç olan yerlere adil bir şekilde taksim ettiği için Mekke’nin ihtiyaç duyduğu her sey İslam devleti eliyle sağlanıyordu. Ayrıca eski ticari faaliyetler, Mekke için artık hayatı olma özelliğini yitirmişti. Mekke, Hac zamanlarında çok değişik bir manevi atmosfer altında hareketli ve canlı günler yaşıyordu. Bu zaman zarfında çok yoğun bir ticari faaliyeti de sahne oldu. Ayrıca Mekke, yeryüzündeki bütün müslümanların kalplerinde yaşattıkları ve oraya ulaşıp, Hac ibadetini yerine getirmek için büyük fedakarlıkları göze aldıkları bir manevi şehir olma özelliğini kıyamete kadar sürdürecektir.
MEKKENİN FETHİ - DURSUN ALİ ERZİNCANLI - VİDEO, Mekke’nin fethinin yıldönümünü kutlarız.
Bu xəbər oxucular tərəfindən 2744 dəfə izlənilmişdir!
Yahoo | |||||||
Del.icio.us | Digg | StumbleUpon | FriendFeed |