07.02.2014 [10:53] - Xəbərlər, Hərb
İsrail’in en büyük gazetesi Jerusalem Post, ilk Türk yerli uçak gemisi ihalesinin tamanlanarak projenin hayata geçirilmesi yolunda ilk adımın atılmasının İsrail, Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesiminin tüm güvenlik hesaplamalarını altüst ettiğini yazdı.
Savunma Sanayi İcra Komitesi toplantısının geçen ay yaptığı açıklamaya göre MİLGEM projesi çerçevesinde yapılan ihaleyi Deniz Ticaret Odası Başkanı Metin Kalkavan’a ait olan Sedef Denizcilik şirketi kazanmıştı.
Jerusalem Post’ta Michael Tanchum imzasıyla yayınlanan yazıda, Türkiye’nin bu kararla Doğu Akdeniz’deki dengeleri değiştirme yolunda önemli bir adım attığı belirtilerek, “Türkiye, uçak gemisi olarak da fonksiyon görebilecek olan çok amaçlı amfibi saldırı gemisi ihalesini tamamlayarak Doğu Akdeniz’de potansiyel olarak beklenmedik bir deniz üstünlüğüne kavuştu” denildi.
Gazete, bu kararla beraber İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın tehdit algılarının arttığını kaydettikten sonra, “İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın tehdit algılamalarının artması, İsrail’in doğalgazını daha önce planladığı şekilde Güney Kıbrıs’taki LNG terminali üzerinden Yunanistan yoluyla Avrupa’ya mı, yoksa denizaltından bir boru hattıyla Türkiye’ye mi sevk edeceğine ilişkin kararını etkileyecek” diye yazdı.
Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Murat Bilgel’in 2012 Mart’ında söylediği “Türkiye’nin stratejik hedefi kıyılarda değil aynı zamanda açık denizlerde harekat yapmaktır” şeklindeki sözlerine atıfta bulunan Jerusalem Post, burada açık denizle Doğu Akdeniz’in kastedildiğini belirterek, “Türkiye’nin yeni Çıkarma ve Helikopter Gemisi (LHD) yarım milyar ile bir milyar dolar arasında bir paraya mal olacak ve Türkiye’ye o arzuladığı Doğu Akdeniz’de açıkta varlık gösterme şansını kazandıracak. Bu da Yunanistan, Güney Kıbrıs ve İsrail’in görmezden gelemeyeceği bir durumdur” ifadesini kullandıktan sonra şöyle devam etti:
“Yeni Türk LHD gemisi Sedef Tersanesi’yle İspanyol Navantia şirketi tarafından inşa edilecek ve İspanyol Deniz Kuvvetleri tarafından kullanılan Juan Carlos I sınıfı L-61 gemisinin aynısı olacak. Türkiye, İspanya’nın ardından bu sınıftaki bir gemiye sahip olan ikinci ülke olacak.Türk Donanması’na açık deniz yeteneği kazandıracak olan yeni LHD, Doğu Akdeniz’deki dengeleri değiştirecek. “Havuzlu Çıkarma Gemisi” olarak da nitelenen bu sınıf LHD’lerin birinci misyonu herhangi bir harekat alanına kuvvet nakli yapmak. Bir çıkarma gemisi olarak LHD, 1.000 kişilik bir taburu 150 aracıyla ve çıkarma için sevk edilecek tanklarla beraber nakledebilir.LHD, Türkiye’nin mevcut deniz kuvvetiyle birlikte Ankara’ya Kıbrıs ve İsrail’in açık denizdeki doğalgaz sahalarına güç nakletme yeteneğini kazandıracak ve kısa vadede bölgeyi kontrol etmesine imkan sağlayacak. Bu da İsrail’in açık denizden, yani Tamar ve Leviathan sahalarından çıkardığı doğalgazı nasıl ihraç edeceğine ilişkin kararını etkileyecek. Nitekim, Türkiye’nin yeni uçak gemisi ve hizmete sokmayı planladığı diğer deniz unsurları daha devreye girmeden Doğu Akdeniz’deki stratejik dengeyi değiştirdiği gibi, Türkiye’nin komşularına dayatacağı talepleri de değiştirecektir.”
Savunma Sanayi İcra Komitesi toplantısının geçen ay yaptığı açıklamaya göre MİLGEM projesi çerçevesinde yapılan ihaleyi Deniz Ticaret Odası Başkanı Metin Kalkavan’a ait olan Sedef Denizcilik şirketi kazanmıştı.
Jerusalem Post’ta Michael Tanchum imzasıyla yayınlanan yazıda, Türkiye’nin bu kararla Doğu Akdeniz’deki dengeleri değiştirme yolunda önemli bir adım attığı belirtilerek, “Türkiye, uçak gemisi olarak da fonksiyon görebilecek olan çok amaçlı amfibi saldırı gemisi ihalesini tamamlayarak Doğu Akdeniz’de potansiyel olarak beklenmedik bir deniz üstünlüğüne kavuştu” denildi.
Gazete, bu kararla beraber İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın tehdit algılarının arttığını kaydettikten sonra, “İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın tehdit algılamalarının artması, İsrail’in doğalgazını daha önce planladığı şekilde Güney Kıbrıs’taki LNG terminali üzerinden Yunanistan yoluyla Avrupa’ya mı, yoksa denizaltından bir boru hattıyla Türkiye’ye mi sevk edeceğine ilişkin kararını etkileyecek” diye yazdı.
Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Murat Bilgel’in 2012 Mart’ında söylediği “Türkiye’nin stratejik hedefi kıyılarda değil aynı zamanda açık denizlerde harekat yapmaktır” şeklindeki sözlerine atıfta bulunan Jerusalem Post, burada açık denizle Doğu Akdeniz’in kastedildiğini belirterek, “Türkiye’nin yeni Çıkarma ve Helikopter Gemisi (LHD) yarım milyar ile bir milyar dolar arasında bir paraya mal olacak ve Türkiye’ye o arzuladığı Doğu Akdeniz’de açıkta varlık gösterme şansını kazandıracak. Bu da Yunanistan, Güney Kıbrıs ve İsrail’in görmezden gelemeyeceği bir durumdur” ifadesini kullandıktan sonra şöyle devam etti:
“Yeni Türk LHD gemisi Sedef Tersanesi’yle İspanyol Navantia şirketi tarafından inşa edilecek ve İspanyol Deniz Kuvvetleri tarafından kullanılan Juan Carlos I sınıfı L-61 gemisinin aynısı olacak. Türkiye, İspanya’nın ardından bu sınıftaki bir gemiye sahip olan ikinci ülke olacak.Türk Donanması’na açık deniz yeteneği kazandıracak olan yeni LHD, Doğu Akdeniz’deki dengeleri değiştirecek. “Havuzlu Çıkarma Gemisi” olarak da nitelenen bu sınıf LHD’lerin birinci misyonu herhangi bir harekat alanına kuvvet nakli yapmak. Bir çıkarma gemisi olarak LHD, 1.000 kişilik bir taburu 150 aracıyla ve çıkarma için sevk edilecek tanklarla beraber nakledebilir.LHD, Türkiye’nin mevcut deniz kuvvetiyle birlikte Ankara’ya Kıbrıs ve İsrail’in açık denizdeki doğalgaz sahalarına güç nakletme yeteneğini kazandıracak ve kısa vadede bölgeyi kontrol etmesine imkan sağlayacak. Bu da İsrail’in açık denizden, yani Tamar ve Leviathan sahalarından çıkardığı doğalgazı nasıl ihraç edeceğine ilişkin kararını etkileyecek. Nitekim, Türkiye’nin yeni uçak gemisi ve hizmete sokmayı planladığı diğer deniz unsurları daha devreye girmeden Doğu Akdeniz’deki stratejik dengeyi değiştirdiği gibi, Türkiye’nin komşularına dayatacağı talepleri de değiştirecektir.”
Bu xəbər oxucular tərəfindən 956 dəfə izlənilmişdir!
Yahoo | |||||||
Del.icio.us | Digg | StumbleUpon | FriendFeed |