Deveye sormuşlar:
“Boynun niye eğri?”
O da cevap vermiş:
“Nerem doğru ki!”
700 bin liralık Patek Philippe saatle ilgili yaşananlar da “deve” fıkrası gibi oldu!
İŞTE ÖRNEKLER
Bakan, “saatin ilanını gazetede gördüm” dedi.
DOĞRUSU: Patek Philippe saatlerinin yetkilisi, “biz 5101-G gibi çok özel saatler için gazete ve dergilere hiç ilan vermeyiz” dedi. Bu açıklama üzerine, Bakan gazete ilanını gösteremediği gibi, gazete adını dahi veremedi.
Bakan, TBMM’de, hakkındaki fezleke ile ilgili savunma yaparken, “saatin garanti belgesinde benim adım yazılı” dedi.
DOĞRUSU: Saatin garanti belgesine, müşterinin adı değil. Saatin teknik özellikleri yazılıyor. Hiç bir saatin garanti belgesinde, müşteri adı yazılı değil.
Nitekim, Patek Philippe saatinin yetkilileri de “Verdiğimiz garanti belgelerine, müşteri adını yazmıyoruz” açıklamasını yaparak, olayı yalanladılar.
Bakan, TBMM’de savunması sırasında saatin faturasını göstererek, “İşte aldığım saatin faturası” dedi.
DOĞRUSU: Faturayı incelediğimizde, dünyaca ünlü bir markanın servet değerindeki saatinin satışına dair faturanın, elle ve hatalı bir şekilde yazıldığı fark ediliyor. İadeye esas yüzde 8 KDV ayrıca belirtilmesi gerekirken, hatalı bir şekilde yazılmış!. İsviçreli yetkilinin “Komik ve garip” dediği belirtilen durumlardan biri de bu olsa gerek!
Faturada adı-soyadı ve adresi yazılı olan Murat Yılmaz ise, Reza Zarrab’ın, Bodrum’daki teknesinin kaptanı çıkıyor!
Şu işe bakar mısınız; saatin Cenevre’ye parasını havale eden Reza, saati almaya giden onun Bodrum’daki teknesinin kaptanı, saatin gerçek sahibi de Çağlayan!..
BİTMEDİ DEVAMI VAR
Bakan, saatin ödemesini “kendisinin yaptığını” açıkladı.
DOĞRUSU: Yapılan ödeme tutarı olan 700 bin TL bir servet niteliğinde.
Elden nakit yapılamayacağına göre, banka havalesi veya çekle yapılmış olması gerekir.
Ödemeyi kanıtlayan, banka dekontu veya çek, ibraz edilemedi.
Saatin yüzde 18 Gümrük Vergisi var. O ödenmeden, saat Türkiye’ye KAÇAK getirilmiştir.
DOĞRUSU: Saatin yüzde 18 gümrük vergisi olduğu ve ödenmediği doğrudur.
Olay kamuoyunu mal olduğu halde, ilgili Bakanlık bu konuda girişimde bulunmamıştır.
Bakan’ın saati “kaçak saat”tir. Şu aşamada, cezalı Gümrük Vergisi alınmalıdır.
Evet.. ne dersiniz? Saat olayı gerçekten “Deve fıkrası” gibi değil mi?