28.11.2016 [16:38] - Gündəm, DAVAMın yazıları
Nurullah AYDIN
28 Kasım 2016-ANKARA
Yalancılar talancılar insanların kafalarını karıştırmaya devam ediyorlar. Hergün sırıtarak pişkinlikle yalan söylüyorlar. Yandaş medya dışında haber edinmeyen, düşünmeyen zihinleri körelmiş sürüleşen insanlar ise inanıyor.
Türk Milleti acı gerçeklerle yüz yüzedir. Kabul edilse de edilmese de bir gerçek ortaya çıkmıştır. Türkiye artık tam bir psikolojik örtülü savaş ortamına girmiştir. Herkes tarafını açıkça belli etmelidir.
Mevcut siyasi partiler; Türkiye'nin temel sorunlarına dünya gerçekleri ışığında bakamamakta çözüm ortaya koyamamaktadır.
Kimisi Din'i, kimisi etnik kimliği, kimisi mezhepçiliği, kimisi de çağdaşlığı istismar ediyor.
Irki, dini, etnik, mezhep aidiyeti öne çıkartılarak, Türk Milleti'nin ortak dokusu parçalanmaya başlamıştır.
Avrupalıların silahla bir türlü ele geçiremedikleri Anadolu toprakları, silahsız işgalle ele geçirilmiş bulunuyor. Yer altı ve yerüstü kaynakları, yabancılarca ele geçirilmiştir.
Aydınlar, akademisyenler, gazeteciler; yabancı ülkelerin sözcülüğüne soyunmuşlar, zihin kirliliğinde araç haline gelmiştir. Beyinler işgal edilerek Türkiye'de egemenlik kurulmuştur.
Ne yazık ki saf ve temiz inançlı Türklerin oyu ile iktidara gelen etnik kimliklerini İslam kimliği altında gizleyenler eliyle bu gizli ve sinsi ihanet yapılanması başarılmıştır.
Osmanlının son döneminde olduğu gibi devşirme sistemi devam ediyor. Demokrasi oyunuyla devşirmeler, yığınları din adına, demokrasi adına, özgürlükler adına iktidarın her alanını ele geçirmiştir.
Kafa karıştırıcı zehirli düşünceler, fikirler; gazete manşetlerinde, köşe yazılarında, Tv'lerin ekranlarında akıtılmaya başlandı, devam ediyor.
Bu nedenle; anlatılmayan, eksik ya da yanlış anlatılan geçmiş tarihimize ve yakın tarihimize dair olan bitenleri hatırlamak, hatırlatmak şimdi olan bitenleri doğru anlamak ve geleceğe yönelik niyetleri netleştirmek gerekir...
Olanlar ve olacak olanlar, tüm bilinenleri ile anlatılmalıdır. Bu anlatımlar; milleti bilinçlendirmenin yanında, birlik ve beraberliğini de güçlendirecektir. Var olan bir bilgi, halka en doğru şekli ile anlatılmazsa, halkın bu alandaki boşlukları ve arayışları yanlış ve çoğu zaman da tehlikeli bilgiler ile doldurulacaktır.
Toplumlar için en tehlikeli anlayış, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanların görüşleridir.
Bir milleti tek bir hedef doğrultusunda toplamak, vatan birliği ve gelişimi için çalıştırmasını sağlamak ancak ve ancak, vatan için mücadele vermiş kişi ve kuruluşlarla ilgili gerçekçi bilgileri ve vatan için verilen mücadeleleri en doğru şekilde anlatmaktan geçer.
Bu gün; ülkemizin ve milletimizin varlığı için nöbet tutan, güvende yaşamamız için görev başında olan, milleti tek bir hedef ve moral gayede tutmaya çalışan, tarihi şan ve şeref dolu Türk Milleti'nin omurgası olan güvenlik güçlerine yönelik yürütülen acımasız karalamaları milletçe dikkatle takip etmekte; gelişmeleri büyük bir kaygı ile izlemekteyiz.
Devletin ve milletin varlığına ve bekasına yönelik yapılan bu büyük ve çirkin karalamalar karşısında Türk Milleti'nin kalbi ve beyni olan unsurların her an göreve hazır bir şekilde beklediğini, bir gün bu karalamaları yapanlara karşılık vermek için sahneye çıkabileceği unutulmamalıdır.
Gerçekler; Bizans medyasınca, küresel gizli güçlerin medyasınca dile getirilmiyor.
Türk Milleti olan bitenleri öğrenmeye çalışıyor.
Bastırılmış gizli veya açık örgütler, yeniden hortlatılmıştır.
Vatan satılırken ve değerler altüst edilirken tepki göstermemek de, vatana ve millete ihanetin bir türüdür! Bir çok iyi niyetli kimse bile ihanet içinde olduğunu farkında değildir.
Varolan savaşların teknik sahaları da geliştirilerek psikolojik yönden yıpratma veya bıktırılma yöntemi uygulanmaktadır.
Sloganlar, kavramlar dönemi yerine harekat zamanı gelmiştir. Bizler değişen ve gelişen düşünceye sahibiz. Dogmaların Türk'ün düşüncesinde yeri yoktur.
Türk Devleti henüz çözülmemiştir, dimdik ayaktadır, ayakta kalmaya devam edecektir.
Demokrasi içinde, hukuk devleti kurallarına göre hareket edilmelidir.
Unutulmasın ki; Türk'üz, andımız, milletin bekası ve vatan bütünlüğünün korunmasıdır. Türk'ün yeniden küresel güç olması idealine sahibiz.
Tarihleri biz yazdık, her yerde var olduk, var olacağız.
Günün Sözü: Türk, Okumalı, öğrenmeli, bilmeli ve yapılması gerekene odaklanmalıdır.
28 Kasım 2016-ANKARA
Yalancılar talancılar insanların kafalarını karıştırmaya devam ediyorlar. Hergün sırıtarak pişkinlikle yalan söylüyorlar. Yandaş medya dışında haber edinmeyen, düşünmeyen zihinleri körelmiş sürüleşen insanlar ise inanıyor.
Türk Milleti acı gerçeklerle yüz yüzedir. Kabul edilse de edilmese de bir gerçek ortaya çıkmıştır. Türkiye artık tam bir psikolojik örtülü savaş ortamına girmiştir. Herkes tarafını açıkça belli etmelidir.
Mevcut siyasi partiler; Türkiye'nin temel sorunlarına dünya gerçekleri ışığında bakamamakta çözüm ortaya koyamamaktadır.
Kimisi Din'i, kimisi etnik kimliği, kimisi mezhepçiliği, kimisi de çağdaşlığı istismar ediyor.
Irki, dini, etnik, mezhep aidiyeti öne çıkartılarak, Türk Milleti'nin ortak dokusu parçalanmaya başlamıştır.
Avrupalıların silahla bir türlü ele geçiremedikleri Anadolu toprakları, silahsız işgalle ele geçirilmiş bulunuyor. Yer altı ve yerüstü kaynakları, yabancılarca ele geçirilmiştir.
Aydınlar, akademisyenler, gazeteciler; yabancı ülkelerin sözcülüğüne soyunmuşlar, zihin kirliliğinde araç haline gelmiştir. Beyinler işgal edilerek Türkiye'de egemenlik kurulmuştur.
Ne yazık ki saf ve temiz inançlı Türklerin oyu ile iktidara gelen etnik kimliklerini İslam kimliği altında gizleyenler eliyle bu gizli ve sinsi ihanet yapılanması başarılmıştır.
Osmanlının son döneminde olduğu gibi devşirme sistemi devam ediyor. Demokrasi oyunuyla devşirmeler, yığınları din adına, demokrasi adına, özgürlükler adına iktidarın her alanını ele geçirmiştir.
Kafa karıştırıcı zehirli düşünceler, fikirler; gazete manşetlerinde, köşe yazılarında, Tv'lerin ekranlarında akıtılmaya başlandı, devam ediyor.
Bu nedenle; anlatılmayan, eksik ya da yanlış anlatılan geçmiş tarihimize ve yakın tarihimize dair olan bitenleri hatırlamak, hatırlatmak şimdi olan bitenleri doğru anlamak ve geleceğe yönelik niyetleri netleştirmek gerekir...
Olanlar ve olacak olanlar, tüm bilinenleri ile anlatılmalıdır. Bu anlatımlar; milleti bilinçlendirmenin yanında, birlik ve beraberliğini de güçlendirecektir. Var olan bir bilgi, halka en doğru şekli ile anlatılmazsa, halkın bu alandaki boşlukları ve arayışları yanlış ve çoğu zaman da tehlikeli bilgiler ile doldurulacaktır.
Toplumlar için en tehlikeli anlayış, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanların görüşleridir.
Bir milleti tek bir hedef doğrultusunda toplamak, vatan birliği ve gelişimi için çalıştırmasını sağlamak ancak ve ancak, vatan için mücadele vermiş kişi ve kuruluşlarla ilgili gerçekçi bilgileri ve vatan için verilen mücadeleleri en doğru şekilde anlatmaktan geçer.
Bu gün; ülkemizin ve milletimizin varlığı için nöbet tutan, güvende yaşamamız için görev başında olan, milleti tek bir hedef ve moral gayede tutmaya çalışan, tarihi şan ve şeref dolu Türk Milleti'nin omurgası olan güvenlik güçlerine yönelik yürütülen acımasız karalamaları milletçe dikkatle takip etmekte; gelişmeleri büyük bir kaygı ile izlemekteyiz.
Devletin ve milletin varlığına ve bekasına yönelik yapılan bu büyük ve çirkin karalamalar karşısında Türk Milleti'nin kalbi ve beyni olan unsurların her an göreve hazır bir şekilde beklediğini, bir gün bu karalamaları yapanlara karşılık vermek için sahneye çıkabileceği unutulmamalıdır.
Gerçekler; Bizans medyasınca, küresel gizli güçlerin medyasınca dile getirilmiyor.
Türk Milleti olan bitenleri öğrenmeye çalışıyor.
Bastırılmış gizli veya açık örgütler, yeniden hortlatılmıştır.
Vatan satılırken ve değerler altüst edilirken tepki göstermemek de, vatana ve millete ihanetin bir türüdür! Bir çok iyi niyetli kimse bile ihanet içinde olduğunu farkında değildir.
Varolan savaşların teknik sahaları da geliştirilerek psikolojik yönden yıpratma veya bıktırılma yöntemi uygulanmaktadır.
Sloganlar, kavramlar dönemi yerine harekat zamanı gelmiştir. Bizler değişen ve gelişen düşünceye sahibiz. Dogmaların Türk'ün düşüncesinde yeri yoktur.
Türk Devleti henüz çözülmemiştir, dimdik ayaktadır, ayakta kalmaya devam edecektir.
Demokrasi içinde, hukuk devleti kurallarına göre hareket edilmelidir.
Unutulmasın ki; Türk'üz, andımız, milletin bekası ve vatan bütünlüğünün korunmasıdır. Türk'ün yeniden küresel güç olması idealine sahibiz.
Tarihleri biz yazdık, her yerde var olduk, var olacağız.
Günün Sözü: Türk, Okumalı, öğrenmeli, bilmeli ve yapılması gerekene odaklanmalıdır.
Bu xəbər oxucular tərəfindən 699 dəfə izlənilmişdir!
Yahoo | |||||||
Del.icio.us | Digg | StumbleUpon | FriendFeed |