29.04.2017 [09:49] - Gündəm, Türk dünyası-Turan, DAVAMın yazıları
Tarihin gördüğü en büyük kalleşlik olan FETÖ darbe teşebbüsünün üzerinden 10 aydan fazla zaman geçti. Olağanüstü Hal şartları içinde bu kanlı ihanet örgütüyle büyük bir mücadele veriliyor. Yüzbinden fazla insan tutuklandı, gözaltına alındı, görevden el çektirildi. Aralarındaki haberleşmeyi sağlayan Bylock sistemi çözüldü ve bu şifreli yöntemi kullananların büyük bölümü tespit edildi. Ama ne temizlemekle bitiyorlar, ne ihanetlerinden vazgeçiyorlar.
DIŞARIDA KULLANIYORLAR
FETÖ ile mücadele ne yazık ki, Türkiye'nin özel meselesi olarak kalmıştır. Bu şer yapılanmasının bitirilmesi için dışarıdan hiçbir yardım ve destek bulamadığımız gibi, tersine koruyup kolluyor ve kullanıyorlar. Avrupa ülkelerinin tamamında, ABD'de ve Afrika'da varlığını olduğu gibi sürdüren bu ihanet şebekesi, ele geçirdiği fırsatlarla dışarıdan hem de organize biçimde saldırıyor. Özellikle internet imkanlarını çok iyi ve yaygın kullanıyor, sosyal paylaşım siteleri üzerinden manipülasyon yapıyor ve hatta içerideki uzantılarına yönelik mesajlar veriyor. Bugüne kadar bunun önünü kesmek mümkün olmadı. Türkiye ile meselesi olanlar, her terör örgütü gibi bunları da kullanıyorlar. Bu yüzden de görmezden gelmekle kalmıyor, yardım ve destek veriyor, azdırıyor ve saldırtıyorlar.
KİM BİLİR DAHA NERELERE SIZMIŞLAR
Bu hainlerin etkisini yok etmek için önce ivedilikle içeridekileri tam olarak temizlemek gerekiyor. Yılların ihmali, yanlışı, hatta özel çabalarıyla öyle yayılmış, öyle yerleşmiş, öyle yerlere saklanmışlar ki, her taşın altından çıkıyor, her yerden fışkırıyorlar. Her istediklerinin verilmesini çok iyi kullanmış ve ihanet gününü beklemişler. Özellikle yargıda, emniyette ve orduda etki etmedikleri, kontrole almadıkları hemen hemen hiçbir yer kalmamış. Yargıda ve Ordu'da çok kapsamlı bir temizlik yapıldı. Ama hiç kimse tam olarak bitirildiklerini söylemiyor, söyleyemiyor. Emniyet ayrı bir facia. Defalarca operasyonlar yapıldı, binlercesi tutuklandı, gözaltına alındı. Artık sonuna gelindiğini zannettik. Ama yapılan soruşturmalar, ele geçirilen bilgi ve belgeler üzerinden yeni sayfalar açılıyor, yenileri ortaya çıkıyor. Daha dün Emniyet de 9 binden fazla polis birden görevden uzaklaştırıldı. Dehşet bir rakam. Aralarında üst düzey yetki sahibi olanlar, hatta Cumhurbaşkanı ve ailesini korumakla görevli şubede görev yapanlar da var. 10,5 aydır hiçbir renk vermeden ve kim bilir nerelerden ve hangi yöntemlerle aldıkları talimatlarla görevlerine devam etmişler.Bunları görünce tehlikenin büyüklüğünü ve derinliğini bir defa daha anlıyoruz. Kim bilir daha nerelere sızmış, nerelerde saklanıyorlar?
SİYASİ AYAKTAN HALA SES YOK
Güvenlik güçlerimizin bu kalleşleri bulmak ve cezalandırmak için yoğun bir çaba içinde olduklarından ve ne yaparlarsa yapsınlar ortaya çıkarılıp cezalandırılacaklarından eminiz. Ancak bunun yeterli olmadığını ve hiçbir zaman da olmayacağını kabul etmek durumundayız. Bu kadar imkana, milletin bu kadar açık ve kesin desteğine rağmen, FETÖ hala meydan okuyabiliyorsa, bir yerlerde yanlış veya yetersizlik var demektir. Bu yanlışlığın nerede olduğu aslında bellidir. Her ne hikmetse bu ihanetin siyasi ayağına bir türlü sıra gelmiyor. Mesele gelip oraya dayanınca birden bire her şey flu bir hal alıyor ve sır perdesi kapanıyor. FETÖ ihanetinin araştırılması için bütün siyasi partilerin ortak önergesi ile bir araştırma komisyonu kuruldu. Bu komisyon 3 aylık çalışma süresini tamamladı. Ancak, terörle mücadelede çok önemli bir aşama teşkil edecek bu komisyonun, çalışmalarını tatmin edici biçimde yaptığını söyleyebilmek zordur. Acele edilmiş ve siyasi endişeler her şeyin önüne geçmiştir. Aradan aylar geçmiş olmasına rağmen hala rapor yazılamamış ve kamuoyu tatmin edilememiştir.
BEKA SORUNU
Aklı başında olan herkes çok iyi biliyor ki, FETÖ'nün bu kadar ileri gidebilmesinin, devlete bu kadar sızıp yerleşebilmesinin sebebi siyasi destektir. Bulundukları görevlere siyasi iradenin bilgisi ve onayı ile gelmişlerdir. Yerleşmeleri ve ilerlemeleri siyasi kararlara dayalı olarak gerçekleşmiştir. Buna rağmen, siyaset alanında temizlik yapıldığını, sorumluların bulunup ortaya çıkarıldığını söylemek abesle iştigaldir. Bir defa daha ve altını çizerek belirtmek zorundayız ki, bu ihanet örgütünün siyasi ayağı bütün ayrıntılarıyla ortaya çıkarılmadan, kesin ve etkili bir sonuç alınmayacaktır. Buradaki samimiyetsizlik veya başarısızlık, diğer terör örgütleri için de emsal oluşturacaktır.Unutmayalım ki, Türkiye bugün çok ağır ve olumsuz şartların hüküm sürdüğü kritik bir dönemden, bir ateş çemberinden geçmektedir. İç ve dış güvenliğimiz çok ciddi tehlike ve tehditlerle karşı karşıyadır. Milli güvenlik sorunları ağırlaşmaktadır. Türkiye'yi içine alan husumet çemberi giderek daralmaktadır. Türkiye çok ciddi beka sorunlarıyla karşı karşıyadır. Adeta sırat köprüsünden geçmektedir. Karşımızdaki tablo maalesef budur. Eğer doğruyu bulacak ve bu ölüm girdabından kurtulacaksak, tespiti doğru yapmak zorundayız.
YENİ DÖNEM YENİ ÜMİT
Sayın Bahçeli'nin deyimi ile bağrı ateşler içinde yanan bir vatanımız var. Böyle devam edemeyiz. 16 Nisan bir milat olmuş ve millet, yeni dönemin kapısını sonuna kadar açmıştır. Bahane üretecek, görmezden gelecek zaman yoktur. Artık kararlılıkla FETÖ başta olmak üzere bütün terör örgütlerinin üzerine gidilmeli, bütün unsurları ile ortaya çıkarılmalı, cezalandırılmalı ve yok edilmelidir. Kimin ne dediği, ne yaptığı bizim sorunumuz değildir. Önemli olan bizim ne yaptığımız ve ne kadar samimi ve kararlı olduğumuzdur. Hükümetin yeni bir takım siyasi kararlar alma, kabinede ve kadrolarında değişiklikler yapma hazırlığında olduğu anlaşılıyor. Bunları anlayışla karşılıyor ve büyük bir ümitle bekliyoruz. Umarız ve dileriz ki, yeni dönemden beklentiler boşa çıkarılmaz ve bu ülke bir an önce yüklerinden kurtarılıp düze çıkarılır.
DIŞARIDA KULLANIYORLAR
FETÖ ile mücadele ne yazık ki, Türkiye'nin özel meselesi olarak kalmıştır. Bu şer yapılanmasının bitirilmesi için dışarıdan hiçbir yardım ve destek bulamadığımız gibi, tersine koruyup kolluyor ve kullanıyorlar. Avrupa ülkelerinin tamamında, ABD'de ve Afrika'da varlığını olduğu gibi sürdüren bu ihanet şebekesi, ele geçirdiği fırsatlarla dışarıdan hem de organize biçimde saldırıyor. Özellikle internet imkanlarını çok iyi ve yaygın kullanıyor, sosyal paylaşım siteleri üzerinden manipülasyon yapıyor ve hatta içerideki uzantılarına yönelik mesajlar veriyor. Bugüne kadar bunun önünü kesmek mümkün olmadı. Türkiye ile meselesi olanlar, her terör örgütü gibi bunları da kullanıyorlar. Bu yüzden de görmezden gelmekle kalmıyor, yardım ve destek veriyor, azdırıyor ve saldırtıyorlar.
KİM BİLİR DAHA NERELERE SIZMIŞLAR
Bu hainlerin etkisini yok etmek için önce ivedilikle içeridekileri tam olarak temizlemek gerekiyor. Yılların ihmali, yanlışı, hatta özel çabalarıyla öyle yayılmış, öyle yerleşmiş, öyle yerlere saklanmışlar ki, her taşın altından çıkıyor, her yerden fışkırıyorlar. Her istediklerinin verilmesini çok iyi kullanmış ve ihanet gününü beklemişler. Özellikle yargıda, emniyette ve orduda etki etmedikleri, kontrole almadıkları hemen hemen hiçbir yer kalmamış. Yargıda ve Ordu'da çok kapsamlı bir temizlik yapıldı. Ama hiç kimse tam olarak bitirildiklerini söylemiyor, söyleyemiyor. Emniyet ayrı bir facia. Defalarca operasyonlar yapıldı, binlercesi tutuklandı, gözaltına alındı. Artık sonuna gelindiğini zannettik. Ama yapılan soruşturmalar, ele geçirilen bilgi ve belgeler üzerinden yeni sayfalar açılıyor, yenileri ortaya çıkıyor. Daha dün Emniyet de 9 binden fazla polis birden görevden uzaklaştırıldı. Dehşet bir rakam. Aralarında üst düzey yetki sahibi olanlar, hatta Cumhurbaşkanı ve ailesini korumakla görevli şubede görev yapanlar da var. 10,5 aydır hiçbir renk vermeden ve kim bilir nerelerden ve hangi yöntemlerle aldıkları talimatlarla görevlerine devam etmişler.Bunları görünce tehlikenin büyüklüğünü ve derinliğini bir defa daha anlıyoruz. Kim bilir daha nerelere sızmış, nerelerde saklanıyorlar?
SİYASİ AYAKTAN HALA SES YOK
Güvenlik güçlerimizin bu kalleşleri bulmak ve cezalandırmak için yoğun bir çaba içinde olduklarından ve ne yaparlarsa yapsınlar ortaya çıkarılıp cezalandırılacaklarından eminiz. Ancak bunun yeterli olmadığını ve hiçbir zaman da olmayacağını kabul etmek durumundayız. Bu kadar imkana, milletin bu kadar açık ve kesin desteğine rağmen, FETÖ hala meydan okuyabiliyorsa, bir yerlerde yanlış veya yetersizlik var demektir. Bu yanlışlığın nerede olduğu aslında bellidir. Her ne hikmetse bu ihanetin siyasi ayağına bir türlü sıra gelmiyor. Mesele gelip oraya dayanınca birden bire her şey flu bir hal alıyor ve sır perdesi kapanıyor. FETÖ ihanetinin araştırılması için bütün siyasi partilerin ortak önergesi ile bir araştırma komisyonu kuruldu. Bu komisyon 3 aylık çalışma süresini tamamladı. Ancak, terörle mücadelede çok önemli bir aşama teşkil edecek bu komisyonun, çalışmalarını tatmin edici biçimde yaptığını söyleyebilmek zordur. Acele edilmiş ve siyasi endişeler her şeyin önüne geçmiştir. Aradan aylar geçmiş olmasına rağmen hala rapor yazılamamış ve kamuoyu tatmin edilememiştir.
BEKA SORUNU
Aklı başında olan herkes çok iyi biliyor ki, FETÖ'nün bu kadar ileri gidebilmesinin, devlete bu kadar sızıp yerleşebilmesinin sebebi siyasi destektir. Bulundukları görevlere siyasi iradenin bilgisi ve onayı ile gelmişlerdir. Yerleşmeleri ve ilerlemeleri siyasi kararlara dayalı olarak gerçekleşmiştir. Buna rağmen, siyaset alanında temizlik yapıldığını, sorumluların bulunup ortaya çıkarıldığını söylemek abesle iştigaldir. Bir defa daha ve altını çizerek belirtmek zorundayız ki, bu ihanet örgütünün siyasi ayağı bütün ayrıntılarıyla ortaya çıkarılmadan, kesin ve etkili bir sonuç alınmayacaktır. Buradaki samimiyetsizlik veya başarısızlık, diğer terör örgütleri için de emsal oluşturacaktır.Unutmayalım ki, Türkiye bugün çok ağır ve olumsuz şartların hüküm sürdüğü kritik bir dönemden, bir ateş çemberinden geçmektedir. İç ve dış güvenliğimiz çok ciddi tehlike ve tehditlerle karşı karşıyadır. Milli güvenlik sorunları ağırlaşmaktadır. Türkiye'yi içine alan husumet çemberi giderek daralmaktadır. Türkiye çok ciddi beka sorunlarıyla karşı karşıyadır. Adeta sırat köprüsünden geçmektedir. Karşımızdaki tablo maalesef budur. Eğer doğruyu bulacak ve bu ölüm girdabından kurtulacaksak, tespiti doğru yapmak zorundayız.
YENİ DÖNEM YENİ ÜMİT
Sayın Bahçeli'nin deyimi ile bağrı ateşler içinde yanan bir vatanımız var. Böyle devam edemeyiz. 16 Nisan bir milat olmuş ve millet, yeni dönemin kapısını sonuna kadar açmıştır. Bahane üretecek, görmezden gelecek zaman yoktur. Artık kararlılıkla FETÖ başta olmak üzere bütün terör örgütlerinin üzerine gidilmeli, bütün unsurları ile ortaya çıkarılmalı, cezalandırılmalı ve yok edilmelidir. Kimin ne dediği, ne yaptığı bizim sorunumuz değildir. Önemli olan bizim ne yaptığımız ve ne kadar samimi ve kararlı olduğumuzdur. Hükümetin yeni bir takım siyasi kararlar alma, kabinede ve kadrolarında değişiklikler yapma hazırlığında olduğu anlaşılıyor. Bunları anlayışla karşılıyor ve büyük bir ümitle bekliyoruz. Umarız ve dileriz ki, yeni dönemden beklentiler boşa çıkarılmaz ve bu ülke bir an önce yüklerinden kurtarılıp düze çıkarılır.
Bu xəbər oxucular tərəfindən 839 dəfə izlənilmişdir!
Yahoo | |||||||
Del.icio.us | Digg | StumbleUpon | FriendFeed |