28.04.2012 [12:27] - Xəbərlər
24 Nisan tehcir değil, katliamcı komitecilerin tutuklandığı tarihtir
Sevgili okuyucularımız, bir süredir sürdürmekte olduğumuz Adana ve Çevresinde Ermeni Mezalimi adlı yazı dizimiz sona erdi. Bununla bağlantılı olarak; Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu konuya bakışını; yaptığımız araştırmalar sonucu muhtelif kaynaklardan ve değerli Prof. Dr. Mehmet Saray’ın "Atatürk’ün Konuşma ve Yazışmalarında Ermeni Sorunu" adlı eserinden faydalanarak aktaracağız. Daha sonra da Muş ve civarında Ermeniler tarafından yapılan katliamları konu alan yeni bir yazı dizimize başlayacağız.
1919 yılı Mayısının 19’uncu günü Samsun’a çıktığında ülkenin genel durumu ve görünüşünü Nutuk’ta anlatan Mustafa Kemal Atatürk, azınlıklar meselesine de değinir ve şunları söyler:
Nutuk’a göre azınlıklar meselesi: "Memleketin her tarafından Hıristiyan azınlıklar, gizli veya açıktan açığa, kendi özel emel ve maksatlarını gerçekleştirmeye, devleti bir an önce çökertmeye çalışıyorlar. Bunun için de İstanbul Rum Patrikhanesi’nde kurulan Mavri Mira Heyeti illerde çeteler kurarak gösteri, toplantı ve propagandalar yaptırıyordu. Yunan Kızılhaç’ı ve Resmi Göçmenler Komisyonu Mavri Mira Heyeti’ne yardımcı oluyordu. Yine bu Cemiyetin yönetimindeki Rum okullarını, izci teşkilâtları gençleri de içine almak üzere her yerde kuruluşunu tamamlıyordu.
Ermeni Patriği Zaven Efendi de, Mavri Mira Heyeti ile birlikte çalışıyordu. Ermeni hazırlığı da ’tıpkı Rum hazırlığı gibi’ilerlemekteydi. Trabzon, Samsun ve bütün Karadeniz sahillerinde örgütlenmiş olan ve İstanbul’daki merkeze bağlı bulunan Pontus Cemiyeti hiçbir engelle karşılaşmadan kolaylıkla ve başarıyla çalışmaktaydılar."
Mustafa Kemâl Paşa, Rum ve Ermeniler’in bu faaliyetleri karşısında çeşitli kurtuluş çareleri düşünüldüğünü ve bir takım cemiyetler kurulduğunu belirtmektedir. Özellikle Vilayât-ı Şarkiye Müdafaa-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti’nin faaliyetlerinden bahseden M. Kemâl, Ermeniler’in Müslümanlara gaddarca davranmış olduklarının ve Ermeniler’in kötülüklerinin belgelerle tüm dünyaya cemiyet tarafından duyurulacağını belirtmektedir.
24 Nisan 1915’te ne oldu?..
Rus ve İngiliz kışkırtmaları sonucunda meydana gelen isyan ve katliamlar karşısında Osmanlı hükümeti, herhangi bir önleme başvurmadan önce Ermeni Patriği, Ermeni milletvekilleri ve Ermeni cemaatinin ileri gelenlerine "Ermenilerin Müslümanları arkadan vurmaya ve katletmeye devam etmeleri halinde gerekli önlemleri alacağını" bildirmekle yetinmiştir. Ancak, olaylar durmak yerine giderek yoğunlaşınca, ordunun bir çok cephede savaş halinde bulunması nedeniyle cephe gerisinin emniyete alınması ihtiyacı doğmuştur.
Bu maksatla, 24 Nisan 1915 tarihinde Ermeni Komiteleri kapatılarak, yöneticilerinden 2345 kişi devlet aleyhine faaliyette bulunmak suçundan tutuklanmıştır. İşte Diaspora Ermenilerinin her yıl sözde "Ermeni soykırımının yıldönümü" diye andıkları 24 Nisan, devlet aleyhine faaliyette bulunan ve masum insanları katleden 2345 komitecinin tutuklandığı tarihtir. Yani bütün dünyayı velveleye verdikleri, sözde soykırım yapıldı, katliama uğradık, tehcir edildik yerimizden yurdumuzdan olduk dedikleri tarihte yapılan; görüldüğü gibi devlet aleyhine faaliyette bulunan ve çoluk çocuk, ihtiyar, kadın demeden masum insanları katleden 2 bin 345 komitecinin tutuklandığı tarihtir.
(Devam edecek)
Sevgili okuyucularımız, bir süredir sürdürmekte olduğumuz Adana ve Çevresinde Ermeni Mezalimi adlı yazı dizimiz sona erdi. Bununla bağlantılı olarak; Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu konuya bakışını; yaptığımız araştırmalar sonucu muhtelif kaynaklardan ve değerli Prof. Dr. Mehmet Saray’ın "Atatürk’ün Konuşma ve Yazışmalarında Ermeni Sorunu" adlı eserinden faydalanarak aktaracağız. Daha sonra da Muş ve civarında Ermeniler tarafından yapılan katliamları konu alan yeni bir yazı dizimize başlayacağız.
1919 yılı Mayısının 19’uncu günü Samsun’a çıktığında ülkenin genel durumu ve görünüşünü Nutuk’ta anlatan Mustafa Kemal Atatürk, azınlıklar meselesine de değinir ve şunları söyler:
Nutuk’a göre azınlıklar meselesi: "Memleketin her tarafından Hıristiyan azınlıklar, gizli veya açıktan açığa, kendi özel emel ve maksatlarını gerçekleştirmeye, devleti bir an önce çökertmeye çalışıyorlar. Bunun için de İstanbul Rum Patrikhanesi’nde kurulan Mavri Mira Heyeti illerde çeteler kurarak gösteri, toplantı ve propagandalar yaptırıyordu. Yunan Kızılhaç’ı ve Resmi Göçmenler Komisyonu Mavri Mira Heyeti’ne yardımcı oluyordu. Yine bu Cemiyetin yönetimindeki Rum okullarını, izci teşkilâtları gençleri de içine almak üzere her yerde kuruluşunu tamamlıyordu.
Ermeni Patriği Zaven Efendi de, Mavri Mira Heyeti ile birlikte çalışıyordu. Ermeni hazırlığı da ’tıpkı Rum hazırlığı gibi’ilerlemekteydi. Trabzon, Samsun ve bütün Karadeniz sahillerinde örgütlenmiş olan ve İstanbul’daki merkeze bağlı bulunan Pontus Cemiyeti hiçbir engelle karşılaşmadan kolaylıkla ve başarıyla çalışmaktaydılar."
Mustafa Kemâl Paşa, Rum ve Ermeniler’in bu faaliyetleri karşısında çeşitli kurtuluş çareleri düşünüldüğünü ve bir takım cemiyetler kurulduğunu belirtmektedir. Özellikle Vilayât-ı Şarkiye Müdafaa-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti’nin faaliyetlerinden bahseden M. Kemâl, Ermeniler’in Müslümanlara gaddarca davranmış olduklarının ve Ermeniler’in kötülüklerinin belgelerle tüm dünyaya cemiyet tarafından duyurulacağını belirtmektedir.
24 Nisan 1915’te ne oldu?..
Rus ve İngiliz kışkırtmaları sonucunda meydana gelen isyan ve katliamlar karşısında Osmanlı hükümeti, herhangi bir önleme başvurmadan önce Ermeni Patriği, Ermeni milletvekilleri ve Ermeni cemaatinin ileri gelenlerine "Ermenilerin Müslümanları arkadan vurmaya ve katletmeye devam etmeleri halinde gerekli önlemleri alacağını" bildirmekle yetinmiştir. Ancak, olaylar durmak yerine giderek yoğunlaşınca, ordunun bir çok cephede savaş halinde bulunması nedeniyle cephe gerisinin emniyete alınması ihtiyacı doğmuştur.
Bu maksatla, 24 Nisan 1915 tarihinde Ermeni Komiteleri kapatılarak, yöneticilerinden 2345 kişi devlet aleyhine faaliyette bulunmak suçundan tutuklanmıştır. İşte Diaspora Ermenilerinin her yıl sözde "Ermeni soykırımının yıldönümü" diye andıkları 24 Nisan, devlet aleyhine faaliyette bulunan ve masum insanları katleden 2345 komitecinin tutuklandığı tarihtir. Yani bütün dünyayı velveleye verdikleri, sözde soykırım yapıldı, katliama uğradık, tehcir edildik yerimizden yurdumuzdan olduk dedikleri tarihte yapılan; görüldüğü gibi devlet aleyhine faaliyette bulunan ve çoluk çocuk, ihtiyar, kadın demeden masum insanları katleden 2 bin 345 komitecinin tutuklandığı tarihtir.
(Devam edecek)
Bu xəbər oxucular tərəfindən 1361 dəfə izlənilmişdir!
Yahoo | |||||||
Del.icio.us | Digg | StumbleUpon | FriendFeed |