Şrift:
HALK UYUTULURKEN AJANLAR SAVAŞI
25.09.2017 [13:34] - Gündəm, DAVAMın yazıları
Palyaçolar, sirk cambazları rollerini iyi oynuyor ve halk gerçekleri okuyamıyor, göremiyor anlayamıyor.

Türkiye’de artık açığa çıkan gerçek, karşıtları arasında örgütlü istihbarat savaşı yaşandığıdır.

Devletin istihbarat örgütleri ise parçalanmış durumda! MİT, Emniyet İstihbarat, genelkurmay istihbarat yanında bir de yeni kamu güvenliği müsteşarlığı gibi anlamsız mantıksız neye hizmet edeceği açığa çıkmış kurumlar var.

Hepsi birbirinden kuşkulu, hepsi birbirini takip eden dosya tutan dinleme yapan kuruluşlar. Ne ilginç ki devlet kavramı yerine cemaatçi, askerci, ulusalcı, mezhepçi kimliklere dayalı yapılanmalar, devlet kurumlarını bir ağ gibi sarmaya devam ediyor.

Çete; Türk devletinin her yerine mikropları yerleştirdi, zevkle ülkeyi yönetme rahatlığı içinde. Çetecilere bakın, zevklenme katsayılarını anlamanız olanaklı.

Çete yandaşları nemalanarak yemişler yedikçe semirmişler semirdikçe sömürmüşler her ortamda Müslüman olduklarını yansıtmaya çalışıyorlar. Halk ise bunlar Müslüman diye peşinde. Oysa İslam’a göre bunlar münafıklar güruhu.

Yığınlar ise seyirci. Karşıt grupta olanlar ise dağınık ve birlik içinde değil. Hala, sen ben çekişmesi. Kişisellikten gruplaşmaya dönüşemeyen bocalama içinde olana şaşkınlar.

İddialar, ithamlar, belgeler; emniyet, cemaat, siyaset, medya çevrelerinde konuşuluyor. Konuşuluyor da ne oluyor, hiç. Bilinenlerin yani malumların ilanı yazılanlar. Peki iddia edilenler yaşanırken, kim hangi yetkiye sahip ve hangi yetkiyle iddia edilenler üzerinde gidecek?

Devletin kurum yetkileri her gün halkın karşısında birbirini suçlarken, güçler çatışması yaşanırken iddialar, deliller anlam ifade eder mi? Etmez etmiyor da!

Herkesim kendi istihbarat örgütünü oluşturmuş durumda. Yani ajanlar savaşı yaşanıyor.
Oysa bakın ajanlar savaşı dünyada devletler arasında olur. Türkiye’de ise iktidar ve muhalefet arasında ne ilginç değil mi?

Ajanlar; komplo ve kara para aklamada birer role sahiptir. Siyasetçiler, profesörler, gazeteciler, bürokratlar, STK üyeleri potansiyel birer ajandır.

Peki ya Türkiye’de ajanlar ne yapıyor dersiniz?

Bakın bu arada size ajanların gizli operasyonlarını anlama kılavuzunu da verelim. Belki çevrenizde siz izleyen gözetleyen takip eden bazıları vardır. Dikkatinizi çeker.

İllegaller: gizli servisler, farklı ülekelerde yaşayan ajanlarına İllegaller adını vermişti.

Efsaneler: İllegallere ülkelerinden ayrılmadan önce kendilerini görevlendirildikleri ülke içinde barındıracak ve bir hayat kurmalarını sağlayan sahte kimlikler ve kişilikler.

Derin nüfuz: Yıllarca hatta onyıllarca hazırlanarak görevlendirildikleri ülkedeki toplumun bir ferdi gibi davranabilmeleri.

Stenografi: Yazılı mesajları gizleme teknikleri. Bunun modern versiyonu kamuya açık internet sitelerindeki dijital imaj kodlarını çözmeyi de içeriyor.

Geçici ağ: Laptop komputerleri geçici kablosuz ağ bağlantısı ile birbirine bağlama ve dosya alışverişleri.

Flaş geçiş: İki kişinin kalabalık bir ortamda birbirlerinin yanından geçerken kimseye farkettirmeden gizlice döküman ve malzeme değiştirmeleri.

Radyogram: Ajanın bağlı olduğu birime şifreli radyo bilgileri aktarımı.

Teslimat noktası: Bir ajan tarafından diğer ajanın daha sonra alması için üzerine küçük paketler bıraktığı yer.

(Ajan sözlüğünü de paraf yayınlarından çıkan “İşte İstihbarat”, “istihbarat ve İstihbaratçı”, “Ajan, Casus, Muhbir, Haber elemanı” kitaplarımızdan ayrıntılı okuyabilirsiniz.)

Günün Sözü: Önem vermediğin insanlar ve dikkat etmediğin sözler seni sıkıntıya sokabilir.

Av.Prof.Dr.Nurullah AYDIN
25 Eylül 2017-ANKARA
Bu xəbər oxucular tərəfindən 734 dəfə izlənilmişdir!
Google Yahoo Facebook Twitter
Del.icio.us Digg StumbleUpon FriendFeed