Şrift:
Derin Ahmet'in bedeli
21.10.2017 [10:09] - Xəbərlər, DAVAMın yazıları
Ortadoğu'daki bütün kirli planlarını terör örgütleri üzerinden hayata geçiriliyor. ABD'nin yeni yayılmacılık politikasının temel dayanağı terör örgütleridir. Unutmayalım ki, Ortadoğu'ya doğrudan müdahalenin ilk basamağını oluşturan ve Irak'ı kan gölüne dönüştüren işgali, 11 Eylül saldırısını ve bu saldırıyı yapan El Kaide'ye yardım edildiği bahanesiyle yaptılar. Demokrasi getirip, terörü bitireceklerdi, ama sonuç Irak'ı parçalanması, Kuzey'de bir Kürt devletine gidecek yolun açılması ve terörün habis bir ur gibi bütün coğrafyayı sarması oldu.

UCU HEP TÜRKİYE'YE DOKUNDU
Aynı gerekçelerle "Arap baharı" dedikleri içeriden çökertme planını devreye soktular. Libya, Tunus, Mısır bu yolla çökertildi. Buralarda da terör ve buna bağlı olarak kan ve gözyaşı her şeyin önüne geçti. Bölge halklarının işi fark etmesi ve bu kirli plana artık itibar etmemesi üzerine yeniden ve başka terör örgütlerini devreye soktular. Malum plan aynen işledi. El Kaide'de böyle ortaya çıktı, DEAŞ'da bu yoldan yürüdü. PKK'nın asıl sahibi de, PYD'nin hamisi de, FETÖ'nün garantörü de hep ABD oldu. Kimi bahane ettiler, kimini maşa gibi kullandılar ve kullanmaya devam ediyorlar. İşin acı ve vahim tarafı, bütün bu planların ucunun gelip Türkiye'ye dokunması ve en ağır bedelleri bizim ödemek zorunda kalıyor olmamızdır.

KOBANİ'YE SELAMIN SONU
Suriye'deki bütün planlar şimdiye kadar DEAŞ üzerinden işledi. Bu kanlı örgütü bahane ederek, bölgeye yerleştiler ve PKK uzantısı PYD'ye tıpkı Irak'daki gibi bir devlet kurdurmak için harekete geçtiler. Kobani olarak bilinen Ayn-el Arap ilk hamle oldu ve arkası kendiliğinden geldi. Buranın PKK uzantısı PYD'nin eline geçmesinde başrolü oynayan ve milletin gözünün içine bakarak Kobani'ye selam gönderen Serok Ahmet hiçbir zaman unutulmayacaktır. Bu sicil orta yerde dururken, şimdi çıkıp Kerkük reçetesi yazması, MHP lideri Sayın Devlet Bahçeli'ye laf yetiştirmeye çalışması pişkinliğin ötesinde, bu milletle alay etmektir. Derinliklerin kitabını yazan bay Davutoğlu, hangi derin ilişkinin tezahürü olarak yeniden ortaya çıktığını bu millete açıklamalıdır. Türkiye'nin 911 kilometrelik Suriye sınırının yaklaşık 600 kilometresi "Derin Ahmet" beyin selamı sayesinde bugün PYD'nin kontrolündedir.

DOĞRUYU GÖRDÜLER
Neyse ki, kendisinin azlinden sonra siyasi sorumluluk taşıyanlar doğruyu gördüler ve gereğini yapmaya başladılar. MHP'yi dinlediler ve milli ve yerli bir anlayışa yöneldiler.Cerablus üzerinden Afrin'e ulaşmak ve böylece PKK uzantısı PYD'ye Akdeniz'e açılan bir imkan sunma hamlesi, Türkiye'nin nihayet harekete geçmesi ve Fırat Kalkanı Operasyonu'nu yapması ile engellendi. Ancak, ABD'nin terör örgütlerini bahane etme ve kullanma planında değişen bir şey olmadı. Bu defa Rakka'yı DEAŞ'tan temizleme bahanesi ile PKK uzantısı PYD'ye bin 100 Tır dolusu ağır silah verdiler ve bu kanlı örgüte her türlü yardımı yaptılar. Şimdi anlıyoruz ki, terör örgütüne yardım yapmanın çok ötesine geçmiş, bir ordu kurdurma aşamasına gelmişler. Nitekim, bu gelişmelere bağlı olarak, Akdeniz'e inme planı bu defa başka bir şekil üzerinden hayata geçirmeyi denediler.

VAZGEÇMEYECEKLER
İdlib'e Türkiye'nin müdahale edilmesi son derece isabetli olmuştur ve bu kanlı plan da şimdilik durdurulmuştur. Ancak, vazgeçmeyecek ve yeni planlar yapacaklardır. Her zamankinden çok daha dikkatli olmak ve sahada bulunmak zorundayız. ABD'nin PYD ile kurduğu kalleş ortaklığın sonunun Türkiye'yi hedef alacağı hiçbir zaman akıldan çıkarılmamalıdır. ABD boşuna sudan bahanelerle Türkiye ile gerginliği arttırmıyor. PKK üzerinden yeni kanlı planlar yapılması kuvvetle muhtemeldir. Bu ihtimal terörle mücadelede çok kararlı ve hızlı hareket edilmesi gereğini de beraberinde getiriyor. Sayın Devlet Bahçeli'nin terörle mücadele ve dış politikadaki girdabın aşılması için Sayın Cumhurbaşkanına açık çek vermesi bu yüzdendir.

BİR GECE ANSIZIN
Türkiye hem Avrupa'daki gelişmeleri, hem de milli güvenliğini yakından tehdit eden gelişmeleri özgüven içinde ve tavizsiz bir şekilde takip etmeli, sınır ötesine yönelik mücadele ruhunu harekete geçirmelidir. Fırat Kalkanı Operasyonu ve İdlib'e müdahalenin ne kadar isabetli olduğunu sonuçlarıyla birlikte görüyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nin her ihtimale hazırlıklı olması tarihi önemdedir. Kandil ve Erbil'de bir gece ansızın görünmek, bir gece ansızın gelmek, bir şafak vakti melanetin tepesine binmek Türk milleti için mesele değildir, Türkiye Cumhuriyeti için hiç zor olmayacaktır. Bizim bölgede yaşayan değişik halklarla hiçbir sorunumuz yok. Sorun Türkiye'ye yönelik tehdit, Türkmen varlığına yönelen kalleşliklerdir. Kökeni, mezhebi, aidiyeti ne olursa olsun her insana hürmet duyuyoruz. Irak, Irak'ta yaşayan herkesin ortak vatanı, ortak ülkesidir.
Bu xəbər oxucular tərəfindən 868 dəfə izlənilmişdir!
Google Yahoo Facebook Twitter
Del.icio.us Digg StumbleUpon FriendFeed