21.10.2017 [10:49] - Gündəm, Türk dünyası-Turan
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay OHAL’in uzatılması ve FETÖ ile mücadele konusunda açıklamalarda bulundu. Akçay “Önce ülkem ve milletim diyoruz. Türk milletinin varlığını garanti altına almak için üzerimize düşen millî ve ahlaki sorumluluğu yerine getiriyoruz. Sevdamız vatan, sedamız millet ve devlettir. Devleti yeniden ayağa kaldıracağız. Devleti informel yapıların çörekleneceği bir yapı olmaktan çıkaracağız.” dedi.
Açıklamasında 15 Temmuz darbe girişimini aynı zamanda bir işgal girişimi de olarak tanımlayan MHP’li Akçay “15 Temmuz bir şaka, bir oyun, bir tiyatro, bir senaryo değildi, 15 Temmuz bir kontrollü darbe hiç değildi; devletimiz taşeron bir terör örgütü tarafından ele geçirilmek istendi.” dedi.
“15 Temmuz 4 Temmuz 2003’teki ABD Çuvalını Yırttığımız Gündür”
15 Temmuz’un dış politikada önemli yansımaları olduğuna dikkat çeken MHP’li Akçay 15 Temmuz’da Türk milletinin duruşunun Büyük Ortadoğu Projesine karşı duruşun ifadesi olduğunu belirtti. Türkiye üzerindeki projelerin 15 Temmuz’da tepetaklak olduğunu ifade eden Akçay “15 Temmuz 4 Temmuz 2003'teki ABD çuvalının yırtıldığı gecedir. Nihai planları olan işgal girişimi 15 Temmuz gecesi tarihin çöplüğüne atılmıştır.” dedi.
“Tehdit devam ediyor, güvenliğin sağlanması şarttır”
Erkan Akçay açıklamasına şöyle devam etti:
“FETÖ virüsünü devlet kurumlarından temizlemek için yürütülen idari ve adli süreçler, geniş çaplı bir şekilde devam etmektedir. Cumhuriyet tarihimizin en geniş çaplı idari tasfiyesini ve adli soruşturma sürecini yaşıyoruz. Öte yandan, tarihimizin en kanlı üç terör örgütü; PKK/PYD, IŞİD ve FETÖ'yle her platformda mücadele devam etmektedir. OHAL, hukuk devleti ilkesi doğrultusunda Türkiye'nin terörle mücadelesinde elzem bir adımdır. OHAL'de önceliğimiz, güvenliğimizi inşa etmektir. Güvenliği sağlayamazsak, adaleti tesis edemeyiz, hukuk devletini inşa edemeyiz, ilerleyemeyiz, demokrasideki aksaklıkları gideremeyiz. Güvenliğimizi sağlayamazsak, insan hak ve hürriyetlerini de tesis etmek mümkün değildir. Tahribat büyüktür; ilaçla tedavi, kısmi veya mevzi tedbirlerle onarım ihtimal dâhilînde gözükmemektedir, yaraya neşter vurulması şarttır.
OHAL'in bu yeni döneminde beklentimiz, FETÖ'nün ve darbe girişiminin son günlerde sinyallerini gördüğümüz siyasi ayağı da hiçbir parti ayrımı yapmaksızın tamamıyla ortaya çıkarılmalıdır. Binlerce kişi görevlerinden uzaklaştırılıp tutuklanırken örgütün tepe yöneticilerinin flu kalması adalete olan inanç ve güveni zedeleyecektir.”
“Mağduriyetler giderilmelidir”
“Bir zamanlar yanlış kullanılan bir deyim, şimdi yerini bulmuş, Türkiye şimdi gerçekten bağırsaklarını temizlemeye başlamıştır. Bu kadar karmaşık ve şeytani planlar yapabilen bir örgütle mücadele ederken hiçbir mağduriyete sebep olmamanın zorluklarını biliyoruz. Ancak Türkiye Cumhuriyeti olarak köklü bir devlet geleneğine ve anlayışına sahipsek bu mağduriyetlerin kısa süre içerisinde tespit edilerek giderilmesi gerekmektedir.
Geçen zaman içerisinde bazen FETÖ'yle mücadele görüntüsüyle ciddi istismarların öne çıktığını da görüyoruz. Bir tarafta gerçekten belli ölçüde mağdurlar varken diğer tarafta mağdurmuş gibi görünerek kendini gizlemeye çalışanları da gördük. İşte burası adaletin tesis edileceği noktadır. Bu ayrımı yaparak her kim olursa olsun, ister damat ister belediye başkanı ister milletvekili veya bürokrat, kim olursa olsun, terör örgütüyle olan ilişkilerinin deşifre edilmesi, yargılanması ve mutlaka cezasını çekmesi sağlanmalıdır. FETÖ'yle güçlü mücadelede işi sulandırmadan, ucu nereye varırsa varsın, kesin bir iradenin ortaya konulması elzemdir. Birileri kurban istiyor diye suçlu-suçsuz ayrımı yapmadan birtakım insanlar vitrine çıkarılırken FETÖ'yle göbek bağı olan bazı kişilerin durumuna seyirci kalınmamalıdır.”
“İhanet yumduğu gözü bir daha açamamalıdır”
“Ülkemizi hiçbir küresel kumpasa teslim etmeyeceğiz çünkü vatan, uğruna canımızı vermeye hazır olduğumuz bir kutsal değerimizdir. Ülkemizin içerisinde bulunduğu zorlu şartlarda elimizi, gerekirse tüm vücudumuzu, tüm varlığımızı taşın altına sokmaktan geri kalmayacağız. Şehitlerimizin kanlarıyla rengini verdiği al yıldızlı al bayrağımızın gölgesini vatanımızdan ırak tutmayacağız. İhanet yumduğu gözü bir daha açamamalıdır. Başta FETÖ ve PKK olmak üzere, tüm terör örgütlerinin kaynağı kurutulmalıdır. Bu mücadelede Milliyetçi Hareket Partisi bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da ön şartsız bir şekilde desteğini sürdürecektir çünkü bu mücadelenin "ama"sı, "fakat"ı, "lakin"i yoktur. Devlet ve millet bekasını cansiparane korumaya ve müdafaaya devam edeceğiz. Bunun için duruşumuz konjontürel değil, ilkeseldir.”
Açıklamasında 15 Temmuz darbe girişimini aynı zamanda bir işgal girişimi de olarak tanımlayan MHP’li Akçay “15 Temmuz bir şaka, bir oyun, bir tiyatro, bir senaryo değildi, 15 Temmuz bir kontrollü darbe hiç değildi; devletimiz taşeron bir terör örgütü tarafından ele geçirilmek istendi.” dedi.
“15 Temmuz 4 Temmuz 2003’teki ABD Çuvalını Yırttığımız Gündür”
15 Temmuz’un dış politikada önemli yansımaları olduğuna dikkat çeken MHP’li Akçay 15 Temmuz’da Türk milletinin duruşunun Büyük Ortadoğu Projesine karşı duruşun ifadesi olduğunu belirtti. Türkiye üzerindeki projelerin 15 Temmuz’da tepetaklak olduğunu ifade eden Akçay “15 Temmuz 4 Temmuz 2003'teki ABD çuvalının yırtıldığı gecedir. Nihai planları olan işgal girişimi 15 Temmuz gecesi tarihin çöplüğüne atılmıştır.” dedi.
“Tehdit devam ediyor, güvenliğin sağlanması şarttır”
Erkan Akçay açıklamasına şöyle devam etti:
“FETÖ virüsünü devlet kurumlarından temizlemek için yürütülen idari ve adli süreçler, geniş çaplı bir şekilde devam etmektedir. Cumhuriyet tarihimizin en geniş çaplı idari tasfiyesini ve adli soruşturma sürecini yaşıyoruz. Öte yandan, tarihimizin en kanlı üç terör örgütü; PKK/PYD, IŞİD ve FETÖ'yle her platformda mücadele devam etmektedir. OHAL, hukuk devleti ilkesi doğrultusunda Türkiye'nin terörle mücadelesinde elzem bir adımdır. OHAL'de önceliğimiz, güvenliğimizi inşa etmektir. Güvenliği sağlayamazsak, adaleti tesis edemeyiz, hukuk devletini inşa edemeyiz, ilerleyemeyiz, demokrasideki aksaklıkları gideremeyiz. Güvenliğimizi sağlayamazsak, insan hak ve hürriyetlerini de tesis etmek mümkün değildir. Tahribat büyüktür; ilaçla tedavi, kısmi veya mevzi tedbirlerle onarım ihtimal dâhilînde gözükmemektedir, yaraya neşter vurulması şarttır.
OHAL'in bu yeni döneminde beklentimiz, FETÖ'nün ve darbe girişiminin son günlerde sinyallerini gördüğümüz siyasi ayağı da hiçbir parti ayrımı yapmaksızın tamamıyla ortaya çıkarılmalıdır. Binlerce kişi görevlerinden uzaklaştırılıp tutuklanırken örgütün tepe yöneticilerinin flu kalması adalete olan inanç ve güveni zedeleyecektir.”
“Mağduriyetler giderilmelidir”
“Bir zamanlar yanlış kullanılan bir deyim, şimdi yerini bulmuş, Türkiye şimdi gerçekten bağırsaklarını temizlemeye başlamıştır. Bu kadar karmaşık ve şeytani planlar yapabilen bir örgütle mücadele ederken hiçbir mağduriyete sebep olmamanın zorluklarını biliyoruz. Ancak Türkiye Cumhuriyeti olarak köklü bir devlet geleneğine ve anlayışına sahipsek bu mağduriyetlerin kısa süre içerisinde tespit edilerek giderilmesi gerekmektedir.
Geçen zaman içerisinde bazen FETÖ'yle mücadele görüntüsüyle ciddi istismarların öne çıktığını da görüyoruz. Bir tarafta gerçekten belli ölçüde mağdurlar varken diğer tarafta mağdurmuş gibi görünerek kendini gizlemeye çalışanları da gördük. İşte burası adaletin tesis edileceği noktadır. Bu ayrımı yaparak her kim olursa olsun, ister damat ister belediye başkanı ister milletvekili veya bürokrat, kim olursa olsun, terör örgütüyle olan ilişkilerinin deşifre edilmesi, yargılanması ve mutlaka cezasını çekmesi sağlanmalıdır. FETÖ'yle güçlü mücadelede işi sulandırmadan, ucu nereye varırsa varsın, kesin bir iradenin ortaya konulması elzemdir. Birileri kurban istiyor diye suçlu-suçsuz ayrımı yapmadan birtakım insanlar vitrine çıkarılırken FETÖ'yle göbek bağı olan bazı kişilerin durumuna seyirci kalınmamalıdır.”
“İhanet yumduğu gözü bir daha açamamalıdır”
“Ülkemizi hiçbir küresel kumpasa teslim etmeyeceğiz çünkü vatan, uğruna canımızı vermeye hazır olduğumuz bir kutsal değerimizdir. Ülkemizin içerisinde bulunduğu zorlu şartlarda elimizi, gerekirse tüm vücudumuzu, tüm varlığımızı taşın altına sokmaktan geri kalmayacağız. Şehitlerimizin kanlarıyla rengini verdiği al yıldızlı al bayrağımızın gölgesini vatanımızdan ırak tutmayacağız. İhanet yumduğu gözü bir daha açamamalıdır. Başta FETÖ ve PKK olmak üzere, tüm terör örgütlerinin kaynağı kurutulmalıdır. Bu mücadelede Milliyetçi Hareket Partisi bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da ön şartsız bir şekilde desteğini sürdürecektir çünkü bu mücadelenin "ama"sı, "fakat"ı, "lakin"i yoktur. Devlet ve millet bekasını cansiparane korumaya ve müdafaaya devam edeceğiz. Bunun için duruşumuz konjontürel değil, ilkeseldir.”
Bu xəbər oxucular tərəfindən 759 dəfə izlənilmişdir!
Yahoo | |||||||
Del.icio.us | Digg | StumbleUpon | FriendFeed |