1974'te Kıbrıs Barış Harekâtı bütün baskılara rağmen yapılmıştı.
O günden beri Türkiye'yi oradan çıkarmak için uğraşıyor Batı…
Hâlbuki Kıbrıs'ta İngilizlerin de Amerikalıların da üsleri vardı…
Ama Türkiye olunca "işgalcilik" oluyor.
Adam Irak'ta, Suriye'de cirit atıyor, Türkiye girince işgalci…
İsrail, Almanya Müslüman topraklarında heves peşinde, Türkiye soydaşları için gidince işgalci…
*
Avrupa, Türkiye'ye ve Ortadoğu'ya yaptıklarının cezasını çekmeye başlamıştır.
İngiltere'nin ayrıldığı AB dağılma sürecindedir.
Avrupa ülkelerinde ayrılıkçı hareketler gündemdedir.
İşte İspanya'daki bunalım… Önce ETA problemi…
Şimdi de Katalanlar bağımsızlık kararı aldı, sırada BASK var…
Belçika'da Flaman meselesi…
İngiltere'de IRA, İskoçya ve İrlanda meselesi…
Fransa'da Britonlar ve Korsika meselesi…
İtalya'da kuzey-güney çekişmesi ve Sardunya meselesi…
Almanya'da Bavyera sancısı an meselesi…
Danimarka'da bile Grönland ve Faroe Adaları sancısı…
ABD'de Californiya sancısı…
Gözlerindeki çomağı görmezler, elin gözündeki çapakla uğraşırlar!
*
Korkudan meclislerinde, mahkemelerinde referandumları yasaklıyorlar…
Ama Kuzey Irak'ta postal yalayıcı Barzani'nin referandumuna göz kırpıyorlar…
PKK/PYD'ye silah yağdırıyorlar…
Türkiye'nin, güneydoğusunu koparmaya kalkan PKK ile mücadelesine destek yok!
Diğer ülkelere BM, NATO, UNESCO üzerinden baskı uygulayan ABD, İlkim anlaşmasını imzalamıyor, UNESCO'dan ayrılıyor…
"Nükleer silah" ve "Demokrasi ve hürriyet" narasıyla geri kalmış ülkelere giden ABD, ülkeleri parçalayıp kaosa terk ederek çıkıyor.
Bu kadar alçak ve ikiyüzlüler…
*
Lakin cin şişeden çıktı…
Batı, sömürgelerini bir bir kaybetti.
1990'da zalim SSCB dağıldı.
Asya'da Türk devletleri topluluğunun uyanışı…
Yeni ekonomik devlerin ortaya çıkışı söz konusu…
Afrika silkiniyor…
Müstemleke kafasının yere göğe koyamadığı ABD de dağılacaktır.
Ekonomik, siyasi ve askeri güç kaybındadır.
Vietnam bataklığında başlayan bu düşüş, Ortadoğu'daki İsrail jandarmalığı nedeniyle hızla sürmektedir.
Attığı bumeranglar kendine dönerek sık sık terör saldırılarına maruz kalmaktadır.
Avrupa, Amerika ve Avustralya, kendi ürettiği hastalığın pençesine düşmüştür.
AB-D, Almanya, İngiltere, Belçika, Fransa, su ve enerji kaynaklarının bulunduğu Ortadoğu ve Kafkaslarda bir sürü kirli oyun çevirmekte, kendi elleriyle yarattıkları ASALA, PKK, El Kaide, IŞİD, Barzani gibi taşeronlarını bela etmekte, sonra dönüp ülkeleri bunlardan temizlemek için binbir fırıldak çevirmektedir.
Sahtekâr, ikiyüzlü "müttefik" olarak Türkiye'de de çevirmedikleri dolap kalmadı.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, milli dış politika ile hepsinin hakkından gelecektir.
Vize yasağı oyunları, Dolar kuru oyunları, verdiği silahı kullandırmama oyunları bir bir bozulacaktır.
Cin şişeden çıkmıştır.
*
Bozkurt bakışlı Atatürk, yıllar öncesinden 1933'te bugünleri görüp diyor ki:
"Bu gün Sovyetler Birliği dostumuzdur, komşumuzdur, müttefikimizdir. Bu dostluğa ihtiyacımız vardır. Fakat yakında ne olacağını kimse kestiremez. Tıpkı Osmanlı gibi, tıpkı Avusturya-Macaristan gibi parçalanabilir, ufalanabilir. Bu gün elinde sımsıkı tuttuğu milletler avuçlarından kaçabilirler. Dünya yeni bir dengeye ulaşabilir. İşte o zaman Türkiye ne yapacağını bilmelidir."
"Bizim bu dostumuzun idaresinde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. Onlara sahip çıkmaya hazır olmalıyız. Hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir. Hazırlanmak lazımdır. Milletler buna nasıl hazırlanır? Manevi köprüleri sağlam tutarak. Dil bir köprüdür; tarih bir köprüdür, inanç bir köprüdür. Köklerimize inmeli ve olayların böldüğü tarihimiz içinde bütünleşmeliyiz. Onların bize yaklaşmasını bekleyemeyiz. Bizim onlara yaklaşmamız gerekir."
SSCB parçalandı…
ABD de parçalanacaktır. Bu uzak bir hedef gibi görünse de, Türkiye Cumhuriyeti, milli bir devlet olarak, ABD'nin Ortadoğu'daki egemenliğini yok edecektir.
Bahçeli de bu cesaret ve milli duruşu hükümete vermeye çalışmaktadır:
"Türkiye azar yiyecek, aza kanaat edecek, hiddet ve şiddetle, komplo ve karanlık kampanyalarla hizaya getirilecek bir ülke olamayacaktır. Korku ve acizlik Türk milletine yabancıdır. Güney sınırlarımız boyunca bir terör koridoru açmak, bu koridora hainleri toplamak isteyenlerin vize krizi yaratması hezeyan ve hüsrandır."
"Misak-ı Milli'nin ruhuna pranga, Ankara'nın bağrına ve bahtına hançer vurmak için hazır bekleyen zalimler, karşılarında imanı bulacaklardır. Misak-ı Milli, Mülk-ü Millettir; Millet ise Türk'tür."
Yeni türeyen kimliksizlerin "Türkiyeli milleti" safsatası, çöplükte yerini alacaktır.
Cin şişeden çıktı!