Şrift:
İttifak
04.12.2017 [10:57] - Gündəm, DAVAMın yazıları
Türkiye bir taraftan üzerindeki kirli oyunları aşmaya çabalarken, diğer taraftan da geleceğinin kilometre taşlarını döşüyor. ABD'deki tiyatronun tamamen Türkiye'yi cendereye almaya yönelik olduğu bütün yönleriyle ortaya çıkmıştır. Bir yolsuzluk, rüşvet veya karapara varsa, bunun takip edilmesi, ortaya çıkarılması ve cezalandırılması sadece hukukun değil, vicdanın, ahlakın ve insanlığın da gereğidir. Buna hiç kimsenin itirazı olamaz, itirazı olanın da samimiyetinden ve iyi niyetinden şüphe ederiz. Ancak, bunun araştırılacağı, soruşturulacağı ve sonuca bağlanacağı yer ABD değil, Türkiye'dir.

ZAMAN BİZİ HAKLI ÇIKARDI
Bu kirli şahıs için işin en başından itibaren ne söylediysek yine aynı noktadayız. Zaman bu konuda da bizi haklı çıkarmıştır. ABD sadece kendisini ilgilendiren konularda yargılama yapabilir. Bu davada kendisini neyin ilgilendirdiği de tam olarak anlaşılamamıştır. İran ambargosunu delmek bir suç olamaz. Zira, ABD'nin ambargosunun bizi ilgilendiren tarafı yoktur. Kaldı ki, uluslararası hukuk ölçüleri içinde ambargonun delindiğinin bir ispatı da mevcut değildir. Olsa bile, bunun karşılığının ne olabileceğini başka ülkelere, mesela Almanya'ya yapılan uygulamalarda gördük. Dolayısı ile bu şahsın eldeki belgelerle birlikte Türkiye'ye hemen iade edilmesi gerekmektedir.

İÇERDEN DIŞARDAN KUŞATMA
CHP Genel Başkanı Kemal Kılçdaroğlu'nun gündeme getirdiği iddiaların ABD'deki davadan bağımsız ve ilgisiz olmadığı gayet açıktır. Belli ki, birileri adına belge denilen ve hala ne olduğunu kimsenin anlayamadığı kağıtları biriktirmiş ve günü geldiği zaman kullanılmak üzere saklamış. Söz konusu olan bir vergi kaçırma işlemidir ve bu saklamayı o kadar uzatmışlar ki, 5 yıllık zaman aşımını bile unutmuşlar. Ya da bir türlü servis etme imkanı bulamamışlar. Şimdi ABD'deki tiyatroya paralel olarak piyasaya sürmüşler. Belgelerin doğruluğu veya yalanlığı bir tarafa sadece bu zamanlama bile, ortada bir iyi niyetin olmadığını ve dış kuşatmaya paralel olarak içeriden de harekete geçildiğini gösteriyor.

GERÇEK ORTAYA ÇIKMALI
Bizim burada da tıpkı ABD'deki davada olduğu gibi tarafımız ve tercihimiz nettir. Belgeler doğru mudur, iddia edildiği gibi üretilmiş midir, bunların mutlaka ortaya çıkarılması ve kamuoyunu ikna eden, vicdanları rahatlatan bir sonuca bağlanması şarttır. Ne piyasaya sürülen belgelerin doğru olmasına bağlı olarak yalanın, vergi kaçırmanın görmezden gelinmesinden ve affedilmesinden yana oluruz, ne de iddia edildiği gibi bu dekontların sonradan üretilmesini kabul eder ve sessiz kalırız. Ortada karşılıkla iddialar var. Her ikisi de doğru olamayacağına göre, gerçeğin ortaya çıkarılması ve buna bağlı olarak siyasi ve cezai bir bedel varsa mutlaka gereğinin yapılmasını istiyor ve bekliyoruz.

BÖYLE DEVAM EDEMEYİZ
Böyle devam edemeyiz. Siyaset elbette aynı zamanda bir denge ve denetim de içerir. İktidarın yetersizliklerini, yanlışlarını bulmak ortaya çıkarmak ve kullanmak muhalefetin hakkıdır. Ancak bu her ne şekilde ve ne pahasına olursa olsun anlayışıyla olamaz. Hukuk, vicdan ve ahlak, iktidar kadar muhalefeti de bağlar.Özellikle ülkenin varlığı, birliği ve geleceği her şeyin üzerindedir. Hiç olmazsa bu konuda bir ittifak sağlamak şarttır. Siyasi menfaatler uğruna bu ülkeyi ne dışarıda rezil etmeye, ne de içeride lime lime olmuş bir hale getirmeye hiç kimsenin hakkı da yoktur, haddi de değildir.

TELEFONDA BAŞKA SAHADA BAŞKA
Çok ciddi ve hayati meselelerimiz var. ABD'nin açık ve aleni düşmanlığı her gün yeni bir boyut kazanıyor. Bunu sadece sürmekte olan davaya bağlı olarak söylemiyoruz. Suriye'de söyledikleriyle yaptıkları birbirini tutmuyor. Telefonda terör örgütü PYD'ye artık silah vermeyeceklerinin sözünü veriyorlar, sahada tam tersini hayata geçiriyorlar. Bu kadar silahın hala niye Suriye'ye yığıldığının makul bir izahını yapamamışlardır. Bir terör örgütüne verilen bu ağır silahların bize çok ciddi bir tehdit oluşturduğu aşikardır. Tam da PKK'yı bitirme noktasına gelmişken, ABD'nin burnumuzun dibinde yeni bir ihaneti ateşlediği gayet açıktır. Her ne olursa olsun kararlı olmak ve bu kalleşliğe izin verilmeyeceğini sadece lafla değil, gerekirse alanda da göstermek zorundayız. Bu kararlılığın gösterilmesi durumunda kısa zaman içinde dengelerin değiştiğini ve ABD'nin yeniden çark edeceğini hep birlikte göreceğiz. Önemli olan AD'nin değil bizim ne yaptığımız ve kendi milli çıkarlarımızı ne kadar koruyabildiğimizdir.

SİYASET ŞEKİLLENİYOR
Terörle mücadele ve dış politika çok hassas bir noktada bulunurken, siyasette de çok kritik bir viraja giriliyor.Yeni hükümet sisteminin gerekleri öne çıkmaya başlamıştır. Uyum yasalarının meclise getirilmesinde daha fazla gecikilemez. Buna bağlı olarak seçim sistemi ve barajı, parti ittifakları yeni şekiller alacaktır. MHP bu konuda da öncülük etmiş ve görüşlerini net olarak kamuoyu ile paylaşmıştır. Özellikle ittifak konusunda sayın Bahçeli'nin açıklamaları çok nettir. Önümüzdeki günlerde yeni ve geleceği belirleyecek gelişmelerin yaşanacağı görülüyor. Seçim ittifakları elbette önemlidir, ancak asıl önemli olan ülkenin varlığı ve birliği üzerinde ittifak etmek ve bunun gereğini de mutlaka yerine getirmektir. Bu süreçte asıl ihtiyacımız olan budur.
Bu xəbər oxucular tərəfindən 788 dəfə izlənilmişdir!
Google Yahoo Facebook Twitter
Del.icio.us Digg StumbleUpon FriendFeed