05.12.2017 [10:54] - Xəbərlər, Türk dünyası-Turan
MHP Ankara İl Başkanı Turgay Baştuğ, özbeöz Türk ve İslam olan Alevi kardeşlerimize yönelik tehdit dolu sözlerin altına, partimizi zan ve töhmet altına alırcasına Üç Hilal simgemizin konulmasının kabul edilemez olduğunu belirterek, "Malatya ve ardından İstanbul'da yaşanan vakaları sıradan göremeyiz, bir densizin işidir deyip geçemeyiz. Bunlar bilerek ve sistemli yapılan bir oyunun parçalarıdır. Alevi Türkmen kardeşlerimizle bizi karşı karşıya getirmeye hiçbir faninin gücü de nefesi de Allah'ın izniyle yetmeyecektir" dedi.
Konuyla ilgili basın açıklaması yapan Baştuğ şunları kaydetti:
"22 Kasım'da Malatya'da Alevi ailelerin yoğunlukta yaşadığı Cemal Gürsel Mahallesi'ndeki 13 evin kapı ve duvarlarına kırmızı boyayla çarpı işaretleri atılmışı üzerine il yönetimindeki arkadaşlarımızla birlikte, Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli'nin tavsiye ve izniyle Ankara'da bulunan üç cemevini ziyaret ettik. Alevi İslam inancına mensup Türkmen canlarla hasbihal ettik. Onlar da oynanan oyunun farkında olduklarını ifade ettikleri gibi daha sonra MHP Ankara İl Başkanlığımıza iade-i ziyarette bulundular.
Çok geçmeden İstanbul Bahçelievler'de de bir ailenin kapısına çarpı işareti konuldu, partimizin sembolü olan üç hilal sembolü ve kapıya 'Defol dinsiz've 'İslam'gibi provakatif eylemde bulunuldu.
Bu özbeöz Türk ve İslam olan Alevi kardeşlerimize yönelik tehdit dolu sözlerin altına, partimizi zan ve töhmet altına alırcasına Üç Hilal simgemizin konulması elbette ki kabul edilemez.
Üç hilal simgemizin yerini bilmekten ve doğru düzgün çizmekten aciz müptezeller; diğer taraftan da alçakça, 'Defol dinsiz'ibarelerini kapılara yazıp, kapı altına da partimizin amblemini koymaya yeltenmişlerdir.
Kökü dışardaki bu çatışmaya ve kutuplaşmaya yönelik prokovasyon sahipleri asla muaffak olamayacaklardır.
Alevi Türkmen kardeşlerimizle bizi karşı karşıya getirmeye hiçbir faninin gücü de nefesi de Allah'ın izniyle yetmeyecektir.
Kuşkusuz ki Malatya ve ardından İstanbul'da yaşanan vakaları sıradan göremeyiz, bir densizin işidir deyip geçemeyiz. Bunlar bilerek ve sistemli yapılan bir oyunun parçalarıdır.
Kendi insanımızı tedirgin ve rahatsız eden bu son olayların üzerindeki bu esrar ve gizem perdesini aralamak ve gerçekleri ortaya çıkarmak hükümetin en temel görevidir.
Zira mezhep aidiyeti ve etnik kimlik ekseninde yapılmak istenen kışkırtma ve cepheleşmelerin, Allah korusun farklı sonuçlara meydan verme riski bulunmaktadır.
Milliyetçi-Ülkücü hareketi kanın, gözyaşının ve kavganın tarafı yapmak için sürekli mesai harcayan rezillikleri, kumpasları ve şer kampanyalarını asla utunmadık ve unutmayacağız.
Yüce dinimizin asli mensupları arasında yaratılmak istenen Alevi-Sünni kutuplaşmasından kimlerin istifade ettiğinin, böylesi bir kaosun kimlerin işine yaradığının da farkındayız.
Her bulanık devirde ve dönemde; hassasiyetleri kaşıyarak, kalabalıkları ajite ederek ve inançlarımızı tersten yorumlayarak kargaşaya düşmemizi bekleyen şeref ve edep fukaralarını fazlasıyla gördük.
Alevi Türkmen kardeşlerimiz bizim onların yanında olduklarımızı bilmektedir.
Cemevi ziyaretinde de ifade ettiğimiz gibi; biz aşkla semaha açılan aynı vücudun iki eli gibiyiz. Çünkü biz biriz, beraberiz ve ilelebet de böyle kalacağız."
Konuyla ilgili basın açıklaması yapan Baştuğ şunları kaydetti:
"22 Kasım'da Malatya'da Alevi ailelerin yoğunlukta yaşadığı Cemal Gürsel Mahallesi'ndeki 13 evin kapı ve duvarlarına kırmızı boyayla çarpı işaretleri atılmışı üzerine il yönetimindeki arkadaşlarımızla birlikte, Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli'nin tavsiye ve izniyle Ankara'da bulunan üç cemevini ziyaret ettik. Alevi İslam inancına mensup Türkmen canlarla hasbihal ettik. Onlar da oynanan oyunun farkında olduklarını ifade ettikleri gibi daha sonra MHP Ankara İl Başkanlığımıza iade-i ziyarette bulundular.
Çok geçmeden İstanbul Bahçelievler'de de bir ailenin kapısına çarpı işareti konuldu, partimizin sembolü olan üç hilal sembolü ve kapıya 'Defol dinsiz've 'İslam'gibi provakatif eylemde bulunuldu.
Bu özbeöz Türk ve İslam olan Alevi kardeşlerimize yönelik tehdit dolu sözlerin altına, partimizi zan ve töhmet altına alırcasına Üç Hilal simgemizin konulması elbette ki kabul edilemez.
Üç hilal simgemizin yerini bilmekten ve doğru düzgün çizmekten aciz müptezeller; diğer taraftan da alçakça, 'Defol dinsiz'ibarelerini kapılara yazıp, kapı altına da partimizin amblemini koymaya yeltenmişlerdir.
Kökü dışardaki bu çatışmaya ve kutuplaşmaya yönelik prokovasyon sahipleri asla muaffak olamayacaklardır.
Alevi Türkmen kardeşlerimizle bizi karşı karşıya getirmeye hiçbir faninin gücü de nefesi de Allah'ın izniyle yetmeyecektir.
Kuşkusuz ki Malatya ve ardından İstanbul'da yaşanan vakaları sıradan göremeyiz, bir densizin işidir deyip geçemeyiz. Bunlar bilerek ve sistemli yapılan bir oyunun parçalarıdır.
Kendi insanımızı tedirgin ve rahatsız eden bu son olayların üzerindeki bu esrar ve gizem perdesini aralamak ve gerçekleri ortaya çıkarmak hükümetin en temel görevidir.
Zira mezhep aidiyeti ve etnik kimlik ekseninde yapılmak istenen kışkırtma ve cepheleşmelerin, Allah korusun farklı sonuçlara meydan verme riski bulunmaktadır.
Milliyetçi-Ülkücü hareketi kanın, gözyaşının ve kavganın tarafı yapmak için sürekli mesai harcayan rezillikleri, kumpasları ve şer kampanyalarını asla utunmadık ve unutmayacağız.
Yüce dinimizin asli mensupları arasında yaratılmak istenen Alevi-Sünni kutuplaşmasından kimlerin istifade ettiğinin, böylesi bir kaosun kimlerin işine yaradığının da farkındayız.
Her bulanık devirde ve dönemde; hassasiyetleri kaşıyarak, kalabalıkları ajite ederek ve inançlarımızı tersten yorumlayarak kargaşaya düşmemizi bekleyen şeref ve edep fukaralarını fazlasıyla gördük.
Alevi Türkmen kardeşlerimiz bizim onların yanında olduklarımızı bilmektedir.
Cemevi ziyaretinde de ifade ettiğimiz gibi; biz aşkla semaha açılan aynı vücudun iki eli gibiyiz. Çünkü biz biriz, beraberiz ve ilelebet de böyle kalacağız."
Bu xəbər oxucular tərəfindən 693 dəfə izlənilmişdir!
Yahoo | |||||||
Del.icio.us | Digg | StumbleUpon | FriendFeed |