Ulusal kanal, "AYDINLIQ" dərgisi
Halil Nebiler

Silivri cezaevi tel örgülerinin içindeki özel yetkili mahkemelerde yıllardır duruşma izlerim. Duruşmaya girmek eziyet gibi gelir hep.
Cep telefonumu arabanın torpido gözüne bırakırım önce. Taşınabilir bilgisayarımı çantasının içinde bagaja kilitlerim. İkisi de tehlikeli madde. Duruşma salonuna sokmak yasak çünkü.

Neden yasak diye kimsenin sorduğu yok. Efendim, ses ve görüntü kaydedilen aletlermiş bunlar. Duruşmalar sırasında görüntü ve ses kaydı yasakmış. Türkiye’de basın özgürlüğü ileriye gideceğine geriye gidiyor. 27 Mayıs döneminde Yassıada’da yapılan yargılamalar radyodan naklen yayınlanıyordu. 12 Eylül döneminde Sıkıyönetim Askeri Mahkemelerinde şakır şakır fotoğraf çekiyorduk. Yasak değildi. Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nde böyle bir yasak yoktu. Abdullah Öcalan’ın yargılandığı duruşmaları naklen izlemedik mi? Silivri Özel Yetkili Mahkemesi’nde yasak. Avukatların mahkeme salonunda sanıklarla konuşması da yasaklandı ayrıca.

Çıkın Silivri’den. Gelin İstanbul’a. Çağlayan Adliyesi’nde iki oldu duruşma izliyorum. Özel Yetkili 16. Ağır Ceza Mahkemesi burası. Binanın ana girişinde, havaalanlarındaki gibi XRay cihazından geçiyorsunuz. Sonra elinizde taşınabilir bilgisayarınız, cebinizde telefonunuz, duruşma salonuna giriyorsunuz. Telefonlar genellikle sessizde. Oda tv davasında hemen herkes, duruşmada olup biteni “twit” atarak twitter’de paylaşıyor. Bir ara hakim rica ediyor salonda twit yazılmasın diye. Cep telefonu çalan, duruşma salonunun dışına çıkıp istediği kişiyle konuşuyor. Kimsenin bir şey dediği yok.
Şike davasının duruşmasındayım. Aziz Yıldırım, yanında oturan avukatının kulağına bir şeyler anlatıyor. Avukatlarla sanıklar yan yana. İstedikleri an istedikleri sanıkla konuşuyorlar.

Şimdi biri bana yanıt versin. Silivri’deki özel yetkili mahkeme, “özel yetkili mahkemeyse”, Çağlayan’daki özel yetkili mahkeme nasıl yetkili mahkeme. Yok eğer Çağlayan’daki özel yetkili mahkeme, özel yetkili mahkemeyse, Silivri’deki çok özel yetkili mahkeme mi? Ultra yetkili mahkeme mi? İki mahkeme, farklı kanunlara göre mi kuruldu, farklı kanunlara göre mi yargılama yapıyor?

Ben anlamadım. Siz anlayabildiniz mi?

Halil Nebiler