16.04.2020 [16:43] - Xəbərlər, Sağlıq
Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) İstanbul Şubesi'nin hazırladığı ‘Su ve atık su yönetiminde Covid-19 etkisi’ adlı raporda çok önemli uyarılar yapıldı.
Raporda şu ifadeler yer aldı:
- Hollanda Ulusal Halk Sağlığı ve Çevre Enstitüsü’nün yaptığı araştırmaya göre, corona vakalarının Hollanda’da ortaya çıkması ile atık sularda Covid-19 tespit edildi.
- Bu konuda Türkiye’de henüz bir çalışma yapılmadığı için Dünya sağlık Örgütü (WHO), Amerikan Çevre Koruma Ajansı (EPA), Hollanda Ulusal Halk Sağlığı ve Çevre Enstitüsü (RIVM), Su Çevre Federasyonu (WEF), Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) gibi uluslararası kuruluşların inceleme, araştırma bulguları ve görüşlerini referans aldı.
- Su Çevre Federasyonu (WEF), virüsün oral yoldan bulaşabileceğini belirtti. Enfekte olan bazı hastaların, ateş yerine enfeksiyonun erken evrelerinde ishal yaşadıklarını fark edilmesi ile hasta dışkısında yapılan ölçümlerde Covid-19 tespit edildi.
- Sıhhi tesisattaki ve havalandırma sistemindeki hatalar nedeni ile 2003 yılında, Hong-Kong’da 50 katlı bir binada SARS corona virüsü başka dairelere taşınarak bina içinde yayılmasına ve bunun sonucunda 342 kişinin enfekte olmasına, 42 kişinin de ölümüne yol açmıştır.
- Bu duruma banyolarda suyu boşalmış sifonlar ve doğru projelendirilmemiş havalandırma sistemlerinin neden olduğu tespit edilmiştir. Covid-19 virüsü için de, apartmanlarda arızalı tuvaletlerden yayılması olası riskler olarak değerlendirilmelidir.
- Atık sularda koronavirüs sıcaklığa ve katı madde miktarına bağlı olarak, canlılığını birkaç saatten birkaç güne kadar sürdürebilmektedir.
- İstanbul’da kentsel atık suların yüzde 68’inin sadece ön arıtma işleminden sonra, Biyolojik Arıtma işlemine tabii tutulmadan, Boğaz’a ve Marmara denizine bırakıldığı gerçektir.
- Kentin denize kıyı semtlerinde bazı noktalarda (restaurant, konut vb.) kaçak deşarjlar nedeni ile özellikle düşük sıcaklık koşullarında aktif corona virüsünün özellikle midyeler ve diğer deniz canlılar tarafından taşınması mümkün olacaktır. Bu konuda atık su yönetimlerinin, kanalizasyon sistemlerinde ve deniz alıcı ortamında dikkatli bir izleme çalışması yapması gerekmektedir.
- İstanbul’da atık su arıtma tesisi çıkış sularının az da olsa bir kısmının peyzaj amaçlı bitkilerin sulanmasında, Anadolu’da ise bazı yerleşim yerlerinde, kanalizasyondan doğrudan alınan atık suların sulama amaçlı kullanıldığı bilinmektedir.
- Su ve atık su yönetimlerinde çalışan emekçilerin, sağlıklı çalışma koşulları sağlanmalıdır.
- Suyun ücretsiz dağıtımı sağlanarak salgından korunma mücadelesinde halkın eşitliği sağlanmalıdır. Bu işlem borcundan dolayı suya erişimi engellenen bütün herkes için yapılmalıdır.
Raporda şu ifadeler yer aldı:
- Hollanda Ulusal Halk Sağlığı ve Çevre Enstitüsü’nün yaptığı araştırmaya göre, corona vakalarının Hollanda’da ortaya çıkması ile atık sularda Covid-19 tespit edildi.
- Bu konuda Türkiye’de henüz bir çalışma yapılmadığı için Dünya sağlık Örgütü (WHO), Amerikan Çevre Koruma Ajansı (EPA), Hollanda Ulusal Halk Sağlığı ve Çevre Enstitüsü (RIVM), Su Çevre Federasyonu (WEF), Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) gibi uluslararası kuruluşların inceleme, araştırma bulguları ve görüşlerini referans aldı.
- Su Çevre Federasyonu (WEF), virüsün oral yoldan bulaşabileceğini belirtti. Enfekte olan bazı hastaların, ateş yerine enfeksiyonun erken evrelerinde ishal yaşadıklarını fark edilmesi ile hasta dışkısında yapılan ölçümlerde Covid-19 tespit edildi.
- Sıhhi tesisattaki ve havalandırma sistemindeki hatalar nedeni ile 2003 yılında, Hong-Kong’da 50 katlı bir binada SARS corona virüsü başka dairelere taşınarak bina içinde yayılmasına ve bunun sonucunda 342 kişinin enfekte olmasına, 42 kişinin de ölümüne yol açmıştır.
- Bu duruma banyolarda suyu boşalmış sifonlar ve doğru projelendirilmemiş havalandırma sistemlerinin neden olduğu tespit edilmiştir. Covid-19 virüsü için de, apartmanlarda arızalı tuvaletlerden yayılması olası riskler olarak değerlendirilmelidir.
- Atık sularda koronavirüs sıcaklığa ve katı madde miktarına bağlı olarak, canlılığını birkaç saatten birkaç güne kadar sürdürebilmektedir.
- İstanbul’da kentsel atık suların yüzde 68’inin sadece ön arıtma işleminden sonra, Biyolojik Arıtma işlemine tabii tutulmadan, Boğaz’a ve Marmara denizine bırakıldığı gerçektir.
- Kentin denize kıyı semtlerinde bazı noktalarda (restaurant, konut vb.) kaçak deşarjlar nedeni ile özellikle düşük sıcaklık koşullarında aktif corona virüsünün özellikle midyeler ve diğer deniz canlılar tarafından taşınması mümkün olacaktır. Bu konuda atık su yönetimlerinin, kanalizasyon sistemlerinde ve deniz alıcı ortamında dikkatli bir izleme çalışması yapması gerekmektedir.
- İstanbul’da atık su arıtma tesisi çıkış sularının az da olsa bir kısmının peyzaj amaçlı bitkilerin sulanmasında, Anadolu’da ise bazı yerleşim yerlerinde, kanalizasyondan doğrudan alınan atık suların sulama amaçlı kullanıldığı bilinmektedir.
- Su ve atık su yönetimlerinde çalışan emekçilerin, sağlıklı çalışma koşulları sağlanmalıdır.
- Suyun ücretsiz dağıtımı sağlanarak salgından korunma mücadelesinde halkın eşitliği sağlanmalıdır. Bu işlem borcundan dolayı suya erişimi engellenen bütün herkes için yapılmalıdır.
Bu xəbər oxucular tərəfindən 509 dəfə izlənilmişdir!
Yahoo | |||||||
Del.icio.us | Digg | StumbleUpon | FriendFeed |