Şrift:
Quzey Kıbrısdan son xəbərlər.
04.01.2013 [13:47] - Türk dünyası-Turan
Quzey Kıbrısdan göndərilən xəbərlər bülleteninin növbəti buraxılışını orijinal variantında təqdim edirik.

MAHKEME 10 GÜN İÇİNDE AYNI DELEGELER İLE İKİNCİ TUR SEÇİM YAPILMASINA KARAR VERDİ

Lefkoşa Kaza Mahkemesi, 21 Ekim 2012’de yapılan Ulusal Birlik Partisi (UBP) Kurultayı’nda, iki aday arasında yapılan Genel Başkanlık seçiminde, tüzüğe göre hiçbir adayın genel başkan seçilmediğini, bu nedenle aynı delegelerle 10 gün içinde ikinci tur seçimin yapılması gerektiğine karar verdi.
UBP milletvekili Ahmet Kaşif’'in, 21 Ekim 2012'de yapılan Parti Kurultayı’nda, başkanlık seçimlerinde "ikinci tura gidilmediği için parti tüzüğünün çiğnendiği" gerekçesiyle açtığı davanın kararı dün açıklandı. Mahkeme’ye UBP milletvekili Ahmet Kaşif katılırken, Başbakan İrsen Küçük gelmedi.
Davaya bakan Lefkoşa Kaza Mahkemesi Başkanı Yargıç Emine Dizdarlı, 21 Ekim’de yapılan UBP Kurultayı’nda İrsen Küçük’ün genel başkan seçildiğinin ilan edilmesinin parti tüzüğüne aykırı olduğuna belirterek, bunun iptaline karar verdi.
Mahkeme, davacının masraflarının davalılar tarafından karşılanmasına da hükmetti.
Mahkeme’den kutlamalar ve tezahüratlar arasında çıkan UBP milletvekili Ahmet Kaşif, “Mahkeme kararına güvenmeliyiz, saygı duymalıyız” dedi.
Başbakan İrsen Küçük’ün Avukatı Ergin Ulunay ise Mahkeme çıkışında yaptığı açıklamada, istinafa gideceklerini belirtti. 10 günlük emrin verilmesiyle Mahkeme’nin yetkilerini aştığını düşündüklerini belirten Ulunay, istinaf haklarını kullanacaklarından 10 günlük sürenin en az 3 aya uzatılması için gerekli müracaatları yapacaklarını söyledi.

TC CUMHURBAŞKANI GÜL: ''BAŞTA KIBRIS OLMAK ÜZERE DOĞU AKDENİZ'DEKİ MEŞRU ÇIKARLARIN KORUNMASI KONUSUNDA ASLA TAVİZ VERMEMELİ”

Başta Kıbrıs olmak üzere Doğu Akdeniz'deki meşru çıkarların korunması konusunda asla taviz vermemek gerektiğini vurgulayan TC Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ''Bununla birlikte Kıbrıs sorununu adil ve kalıcı bir siyasi çözüme kavuşturarak Doğu Akdeniz'de Türkiye, Kıbrıs adası ve Yunanistan'ın oluşturacağı yeni bir istikrar ve refah sütunu meydana getirmek vizyonumuzu hep canlı tutmalıyız” dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, 5. Büyükelçiler Konferansı dolayısıyla Ankara'da bulunan büyükelçilere Çankaya Köşkü'nde öğle yemeği verdi.
Konuşmasına büyükelçilerle bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek başlayan Gül, uzun yıllar ortak mesai harcadığı Dışişleri camiasıyla bir araya gelmenin kendisi için özel bir anlamı olduğunu belirtti. Gül, 2013 yılının da tüm Türkiye'ye ve konuklarına iyilikler getirmesini diledi.
Turizmde olduğu gibi Akdeniz'in faal ve potansiyel enerji kaynaklarının tüm kıyıdaş ülkelerin ve kıtaların ortak refahına hizmet edecek şekilde yararlanılacağı adil bir işbirliği iklimi oluşturmak için de gayret göstermeliyiz. Aslında gösterdiğimiz bu gayretler bölgede bulunan diğer komşular tarafından da iyi şekilde algılanır ve bu iyi niyet aynı şekilde karşılık bulursa eminim ki hepimiz bu işten kazançlı çıkacağız'' diye konuştu.
Türkiye'nin dış politikası hakkında yararlı bir beyin fırtınası zemini oluşturacak konferansta enerjiden, ulaştırmaya kadar birçok konunun iyi bir şekilde tahlil edildiğine vurgu yapan Gül, toplantının ikinci bölümünün İzmir'de yapılacak olmasını da takdir ettiğini belirtti. Gül, ''İzmir'i biraz öne çıkartmamız gerekiyor. Birçok bakımdan Türkiye'nin en şirin şehri. Ayrıca önemli uluslararası toplantılara da ev sahipliği yapmaya aday bir şehrimiz'' dedi.

BAĞIŞ: "RUM YÖNETİMİNİN AB DÖNEM BAŞKANLIĞI ŞANSSIZ DEĞİL, BECERİKSİZ BİR DÖNEMDİ"

AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, İrlanda'nın AB Dönem Başkanlığı'ndan umutlu olduğunu söyledi.
AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Anadolu Ajansı Diplomasi ve Finans Muhabirliği Sertifika Programı'na katılarak ''AB Süreci'' konulu bir konuşma yaptı.
Üyelik müzakereleriyle ilgili olarak tek başına dönem başkanının müzakerelerin seyri üzerinde etkisi olmadığını, AB'nin 26 üyesinin tüm fasıllarda ikna olması gerektiğini hatırlatan Bağış, "Bunu umuyoruz zaten AB için doğru olan bu" değerlendirmesinde bulundu.
Kıbrıs sorunu konusundaki bir soruya Bağış, "2004'de ortaya konulan Annan Planı kabul edilmiş olsaydı, Kıbrıs Birleşik Devleti şu an dünyanın en zengin ülkelerinden biri olacaktı" ifadeleriyle cevap verdi. Bağış, Rum yönetiminin AB dönem başkanlığı için "şanssız" ifadesini kullanan bir öğrenciye karşı, ''Şanssız değil beceriksiz bir dönem başkanlığı'' nitelendirmesinde bulundu. Egemen Bağış, Hristofyas'ın gözyaşları içinde televizyona çıkarak, ülkesinin krizin eşiğinde olduğunu açıklamasının nedeni olarak, Rum yönetiminin uluslararası meseleleri başarısız biçimde ele almasını gösterdi.

BÜYÜKELÇİ YENER: "İRLANDA BİR ŞEYLER YAPMAYA ÇALIŞIYOR AMA ASIL SIKINTI FRANSA VE RUMLAR”
İrlanda'nın Avrupa Birliği (AB) dönem başkanlığını devralmasıyla Türkiye-AB ilişkilerinin yeniden hız kazanması beklenirken, Fransa ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nin tutumunun yine belirleyici olacağı bildiriliyor.
Ankara'daki 5. Büyükelçiler Konferansı'na katılan Türkiye'nin AB nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Selim Yener, AA muhabirine Türkiye-AB ilişkilerinde son durumu değerlendirerek, Fransa'nın bloke ettiği 5 fasıl üzerindeki engelin kaldırılmasını beklediklerini belirtti. Yener, yeni dönemde vize muafiyeti görüşmelerini de başlatmayı umduklarını vurguladı.
"Eskisinden daha farklı olarak önümüzdeki dönemde AB ilişkilerine canlılık kazandırmaya gayret ediyoruz" diyen Yener, şunları kaydetti:
"Dönem başkanlarıyla fazla rolümüz olmuyor. O nedenle Güney Kıbrıs Rum Yönetimi döneminde de fazla bir engelle karşı karşıya kaldığımızı söylemek doğru olmaz. Dolayısıyla ilişkilerimiz anlamında bir aksama olmadı. İrlanda bir şeyler yapmaya çalışıyor. Asıl sıkıntı Fransa ve Rumlar. Onlar blokajlarını kaldırırsa işler ilerler. Yani bu durumun İrlanda'nın dönem başkanı olmasıyla ilgisi yok. Fransa blokajı kaldırırsa 5 faslın hepsini kaldırması lazım. Bunların kaç tanesini açacağımızı bilmiyoruz. Bunu ancak (AB) Komisyon'dan sonra konuşabiliriz. Fransa blokajı kaldırmalı ama somut bir gösterge görmüyoruz. Somut bir gösterge için beklemeye devam edeceğiz. AB ilişkilerinde bir ivme kazanacağımıza inanıyorum."
"FRANSA TÜRKİYE'NİN ÖNEMİNİ DAHA İYİ KAVRAMAYA BAŞLADI"
Türkiye'nin Dublin Büyükelçisi Ahmet Altay Cengizer de, AA'ya açıklamasında, İrlanda'nın Türkiye konusunda iyi niyetli olduğunu belirterek, "İlişkilerin tekrar rayına girmesi konusunda dönem başkanı olarak üzerine düşeni yapmaya hazırlar. Bu konuda gayret de gösteriyorlar. Çapı belirli bir ülke olduğu için dönem başkanlığının çerçevesini aşan siyasi boyutun da içeri girmesi lazım. Fransa anladığım kadarıyla Türkiye'nin önemini ve Avrupa için arz ettiği kritik nitelikleri daha iyi kavramaya başladı. Fransa'nın da yardımıyla fasılların açılabileceğini düşünüyorum" diye konuştu.

MERKEL’İN GÜNEY KIBRIS ZİYARETİ İÇİN “MİNİ ALARM”

Almanya Şansölyesi Angela Merkel’in 11 Ocak’ta Güney Kıbrıs’a yapacağı günübirlik ziyaretle ilgili olarak Rum polisinin “mini alarma” geçtiği bildirildi.
Fileleftheros gazetesi, DİSİ’nin düzenlediği konferansa, 6-7 Avrupalı liderle birlikte katılacak olan Merkel’in güvenliğinin sağlanması için polisin sıkı tedbirler aldığını ve çevik kuvvet birimlerinin de müdahil olduğu bir eylem planı hazırladığını yazdı.
Gazete, Merkel’in adada yalnızca 5 saat kalacağını ve akşam saat 17:00 sularında adadan ayrılacağını kaydetti.
Haberde, Merkel ile birlikte adaya gelecek olan tüm liderlerin aynı gün içerisinde adadan ayrılacağı da belirtildi.

BİNLERCE YABANCI ÖĞRENCİNİN NEREDE OLDUĞU BİLİNMİYOR

Güney Kıbrıs’ta öğrenim gören ve oturma izni bulunan yabancı öğrencilerden binlercesinin Güney Kıbrıs’ı terk edip etmediklerinin bilinmediği bildirildi.
Politis gazetesi, Rum Nüfus ve Göçmenlik Dairesinin verilerine göre, 2002–2011 yılları arasında Güney Kıbrıs’ta 18 bin 537 üçüncü ülke vatandaşı öğrencinin oturma izni aldığını, bunlardan sadece 12 bin kadarının adayı terk ettiğinin bilindiğini yazdı.
Haberde, 4 bine yakın yabancı öğrencinin hala Güney Kıbrıs’ta, yasadışı şekilde kalmaya devam ettikleri düşünülürken, 2 bin 703 öğrencinin ise akıbetlerinin ne olduğu bilinmiyor.
Gazete, çoğunluğu Pakistan, Çin, Hindistan, Bangladeş ve Nepalli olan olan 2 bin 575 öğrenci ise 2012 yılında Rum makamlarının arananlar listesinde yer aldıklarını belirtti.
Bu xəbər oxucular tərəfindən 1290 dəfə izlənilmişdir!
Google Yahoo Facebook Twitter
Del.icio.us Digg StumbleUpon FriendFeed