Şrift:
Yusuf Yavuz: - Türbe yaparak bilim şehri olunur mu?
29.03.2013 [10:44] - Gündəm, Türk dünyası-Turan
ISPARTA VALİSİ’NİN ‘KUTSAL’ YOLCULUĞU

Bir zamanlar ‘halı, güller ve göller diyarı’ olarak anılan Isparta, iki yıldır kentte görev yapan Vali Oğuz’un açıklama ve icraatlarıyla ‘kutsal kent’ ve ‘ilim şehri’ gibi ifadelerle anılır olmaya başladı. Said Nursi’nin bir süre sürgünde yaşadığı kentin muvazzaf (görevli) olduğunu savunan Vali Oğuz, her fırsatta Mekke, Medine ve Kudüs’ten sonra Isparta’yı İslam açısından dördüncü kutsal kent olduğunu söylüyor. Bir süre önce ilim şehri projesini Başbakan Erdoğan’a sunarak destek isteyeceğini açıklayan Vali Oğuz, kenti ziyaret eden iktidar mensupları ve bakanların desteğini de talep ediyor. Usule uyan iktidar erkanı da benzer ifadelerle valinin projesine destek çıkıyor. Zira Isparta’da oy potansiyeli yüksek sayılabilecek önemli bir cemaat yapılanması yaratılmış durumda.

DÜNYANIN BİLİM KENTLERİNDE NELER VAR?

Vali Oğuz’un ‘ilim şehri’ olarak adlandırdığı projenin temelinde de ‘cemaat odaklı’ bir toplum yaratma çabası olduğu göze çarpıyor. Vali Oğuz’un da öykündüğü dünyanın ‘bilim kenti’ ünvanını alan belli başlı kentlerine bakıldığında Manchester (İng.), Darmstadt (Alm.), Ahmedabad (Hind.), Kansai (Jap.) Paris (Fr) Kista (İsv.) Guangzhou (Çin), Masdar (BAE) ve Naukograd (Rus.) gibi kentlerin adı öne çıkıyor. Adı geçen kentlerin ortak özellikleri ise uluslar arası düzeyde bilimsel çalışmalara imza atan araştırma merkezlerini barındırıyor oluşu. Örneğin Ahmedabad, özellikle tarımsal alanda bütün dünyaya biyoteknoloji transferi yapıyor. Çin’in bilim kenti Guangzhou ise önemli bir bilişim teknolojisi ve AR-GE merkezi. Isveç’in Kista kenti ise barındırdığı bilim parkıyla ülkenin slikon vadisi olarak biliniyor. Dünyada bilim kenti statüsü kazanan en çarpıcı kentlerden biri ise Birleşik Arap Emirlikleri’nde inşa edilen Masdar City. Sıfır karbon, sıfır atık çöp ile enerji ihtiyacı için sadece güneş ve rüzgâr enerjisi gibi yenilenebilir kaynakların kullanılacağı ilk ve tek şehir olarak gösterilen Masdar City’de kurulan Masdar Bilim ve Teknoloji Enstitüsü, sürdürülebilirlik konularında gerçek çözümler üreten dünyanın ilk yüksek lisans düzeyindeki üniversitesi olarak kabul ediliyor. Janpoya’nın bilim kenti Kansai ise tam bir bilim, kültür ve teknoloji harmanı. Çok sayıda üniversite, enstitü ve araştırma merkezini barındıran kentte, ‘Doshisha’ adında bir de kadın koleji bulunuyor.
Her yıl milyonlarca turist, öğrenci, araştırmacı ve yatırımcıyı ağırlayan, bilimsel toplantılara imza atan dünyanın dört bir yanındaki bilim kentlerinde durum aşağı yukarı böyle. Kişisel olarak onaylamasam da kapitalizmin yaslandığı liberalizmin gerektirdiği liyakat kurallarının geçerliliğini sürdürdüğü bir ortamda, bilim, teknoloji ve sanatla; gelenekten geleceğe doğru kurgulanan bir yol izlendiği gerçeğinin altını çizmek durumundayız.

VALİ OĞUZ’UN ‘İLİM KENTİ’NDE EVRİM VE ŞARAP YASAK

Peki Vali Oğuz’un Vali Oğuz, “Bu proje bana hissettirildi. İlim şehri için vazifeliyim. Şeref ve mesuliyeti ağır bir proje. Sayın Başbakan'la baş başa istişare etmek istiyorum. Türkiye'yi kurtaracak bir proje” diyerek açıkladığı ‘İlim Şehri Isparta’da neler oluyor.
Vali Oğuz’un geçtiğimiz günlerde yayınladığı bir genelgeyle kentteki açık alanlarda, mesire yeri, park, gar, ATM ve park halinde olmasına bakılmaksızın otomobillerin içinde alkol tüketilmesi yasaklandı. Kentin ‘ilim şehri’ olması için yaslanılan Süleyman Demirel Üniversitesi yönetimi, 21 Mart’ta düzenlenmesi planlanan “Evrimi Anlamak” paneline “yer olmadığı” gerekçesiyle izin vermedi.

BİLİM VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI’NIN VALİ’YE MEDRESE DESTEĞİ

Geçtiğimiz günlerde Isparta’yı ziyaret eden Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Ersan Aslan, ilim şehri projesinin bilim ve teknoloji gelişimi için çok önemli olduğunu belirterek projeye destek verdiklerini belirterek “Sayın Valimizi ziyaretimizde Isparta’da 49 tane medresenin olduğunu öğrendik, bu ilim şehri için somut ifadelerden bir tanesi. Temenni ediyorum ki zaman içinde Sayın Valimizin projesi hayata geçsin ve o 49 tane ilim merkezi tekrar kazanılarak milletimizin kullanımına açılsın. O bakımdan bu projeyi biz bakanlık olarak destekliyoruz” dedi.

YERLİ VE YABANCI SERMAYE HÜCUM EDECEK, DAĞ TAŞ ALTIN OLACAK

Müsteşar Aslan’ın ziyaretinde konuşan Vali Oğuz ise, “Dünyada ilim şehirleri projesi çok yeni bir uygulamadır. Sadece Isparta’da bir eğitim yatırımında hiç vergi alınmayacak, harç alınmayacak denilirse burası en öncelikli tercih olmaz mı? O zaman burası hem yerli sermayenin hem de yabancı sermayenin hücum ettiği bir yer olur ve Isparta’nın dağı, taşı bir anda altın değerine geçer. Aynı şekilde laboratuar, araştırma, geliştirme çalışmaları aynı destekten yararlandığı takdirde Isparta yine bir cazibe merkezi olur. Şunu bir kere daha söyleyelim; burası ilim üreten bir fabrika olacak, Türkiye ve dünya ihtiyaç duyduğu ilmi buradan alacak” ifadelerini kullandı.

ISPARTA SAİD NURSİ’NİN İDEALİNE UYGUN İLİM ŞEHRİ GİBİ GÖRÜNÜYOR

Said Nursi’nin mezarının Isparta’da olduğu tartışmalarına ilişkin bir açıklama yapan Vali Oğuz, şunları söylemişti: “Said Nursi'nin yaklaşımı ile bakıldığında ilim şehri Isparta onun idealine, arzusuna ve temennilerine çok uygun gibi görünüyor ve ilim şehri Isparta'yı büyük bir kitle halinde istiyoruz. Nursi'nin, 'Çokları benim kabrimi bilmeyecektir' sözü ile ilim şehri Isparta'yı bir araya getirecek olursak, sokaklarında binlerce âlimlerin yürüdüğü, ilim talep eden öğrencilerin dolaştığı, ilim nefes alınıp, ilmin nefes verildiği Isparta'da Nursi'nin mezarının aşikâr olacağı bellidir.''

‘PARAYI VEREN DÜDÜĞÜ ÇALAR’

İlim Şehri’nden ne anladığını ortaya koyan Vali Oğuz, bir başka açıklamasında ise, “Burası ilim şehri. Biraz araştırdıkça bir alimle karşılaşıyorsun. İlim ve alimler şehri Isparta’yı o misyona uygun olarak üniversiteler ve kolejler şehri yapmak lazım. Bazı şehirler belirli alanlarda kabiliyetlidir. Ağrı’dan önemli atletler çıkardı. Güreşçiler belirli şehirlerden çıkardı. Aşçılar Bolu’dani kasaplar Erzincan’dan vs. Dönelim ısparta’ya, burası bir ilim şehri. Böyle olunca özel üniversite, kamu üniversitesi, kolejler; ama vakıf ve şirket üniversiteleri de gelecekte inşallah olacak bu şehirde. Vakıf üniversitesinin ismi Kınalızade Ali Çelebi Üniversitesi olsun mu? Özüne bakarsan isim önemli değil. Önemli olan müessese. Parayı veren düdüğü çalar. Vakıf ya da şirket hangi ismi uygun görürse o olur. Biz ona karışmayız” diyor ve ekliyor: “Ben Kınalızade’nin Ahlak-ı Ala’i eserini en az 100 kez okudum. Kanuni döneminin büyük alimlerindendir. Kınalızade’nin dedesi de Fatih Sultan Mehmet’in hocalarındandır ve sonsuz istiratgahı Isparta’da. İsmi Abdülkadir Hamidi. Türbe yapacağız.”

DİSCO EĞLENCESİ DE NUR SEMPOZYUMU DA AYNI MEKANDA

Isparta’yı tartışmaların merkezine çeken Vali Oğuz’un ilim kenti projesinin akibetinin ne olacağını kestirmek zor. Kentte kamu arazisinin turizm alanına dörüştürülmesiyle tahsisi ile yapılan ancak meslek odalarının açtığı davayı reddeden yerel mahkemeye Danıştay’ın yeniden gönderdiği dosya ile tekrar yargı süreci başlayan kentin tek 5 yıldızlı oteli, bir süredir Vali Oğuz’un konuklarını ağırlıyor. Said Nursi sempozyumu da, Ozan Doğulu konseri de aynı otelde yapılıyor. Bu yanıyla Isparta’da iki uçta gidip gelen çarpıcı bir muhafazakarlık modeli gelişiyor. Bir yanda ‘kamu düzeni sağlamak’ adına uygulamaya konulan idari yasaklarla tanzim edilen kentin kamusal yaşam alanlarında ‘polis devleti’ görüntüleri hakim olurken, bir yandan da 5 yıldızlı disco konforu sunuluyor.

VALİ İÇKİ YASAĞINA KADINLARI GEREKÇE GÖSTERDİ

İçki yasağı konusunda gelen tepkiler üzerine bugün bir açıklama yapan Vali Oğuz, “Burada genç kızlarımız, hanımlarımız gece gündüz her saatte çıkıp sokakta yürüyebilir. Düşünün ki arazinin bir yerinde açmış müziğin sesini, ortaya kurmuş masayı üç beş kişi. Kim oldukları belli değil. Oradan geçen vatandaş tedirgin. Bu huzuru tehdit eden bir unsur” ifadelerini kullanıyor.

DEĞERLERİNİ MUHAFA ETMEYEN MUHAFAZAKARLIK OLUR MU

Geçmişte İstasyon Parkı’nda Hakkı Bulut’un söylediği şarkıları dinlerken kimi bira, kimi de gazoz içerek asırlık kavakların altında eğlenen kadınlı kızlı Ispartalılar’ın bugün Vali Oğuz’un açıklamalarına ne tepki vereceğini kestirmek oldukça zor. Zira dönemin siyasi ruhunun sirayet ettiği, muhafazakârlığın cemaat baskısına dönüştüğü taşra kentlerinde bir süredir eleştirel akıl işlevsizleşmiş durumda. Muhafaza etmek adına tek bir adımın bile atılmadığı, kentin doğal değerlerinin ‘cemaatler’ eliyle yağmalandığı, üretim ekonomisinin rant ekonomisine dönüştürüldüğü Isparta’da, ülkeye paralel olarak, kamu ya da yaşam adına bazı girişimlere karşı çıkanlara ise “geri kafalı” gözüyle bakılıyor.

UZMANINDAN BİLİM KENTİ YORUMU

Sonuç olarak Vali Oğuz’un kendince ‘ilim şehri’ olarak adlandırdığı ‘bilim kenti’ nasıl olur sorusunu bir uzmana soruyoruz. Zira Isparta Valisi dışında bu konuda bir uzmandan tek bir kelime bile duyulmadı bugüne kadar. Bu konudaki sorularımızı kısaca yanıtlayan Şehir ve Bölge Plancısı Prof. Dr. Mehmet Tunçer, bir kentin bilim kenti olabilmesi için uluslararası alanda bilimsel çalışmalara ve yayınlara imza atan üniversiteye sahip olması gerektiğinin altını çizerek, “Isparta’daki üniversitenin bu alanda sıralaması nedir tam olarak bilmiyorum ancak yapılan çalışmaların uluslararası bilimsel indekse girmiş olması çok önemli” diyor.

MEDRESELERİN REFERANS ALINMASI DOĞRU DEĞİL

Bilim kentlerindeki üniversitelerin araştırma kuruluşları ve özel sektör ile işbirliği içinde bilimsel gelişimin öncülüğünü yapması gerektiğine değinen Tunçer, bu birlikteliğin yaratacağı teknoparkların önemine işaret ediyor. Geçmişin eğitim kurumları olan medreselerin bugün bilim kenti için referans alınmasının doğru olmayacağına işaret eden Tunçer, 11 yüzyıl civarında İslam bilginleri bir çok önemli buluşa ve bilimsel çalışmalara imza attıklarını ancak sonrasında pek de gurur duyulacak işlerin yapılmadığını söylüyor. Avrupa’nın bir çok kentinde, kentle özdeşlemiş sanatçıların, ressamların o kentin marka değerini arttırmak için kullanıldığını söyleyen Tunçer, bu uygulamanın doğru olduğunu ancak geçmişe saplanıp kalmadan bilimsel anlamda bugün ne yapıldığının çok daha önemli olduğu görüşünü savunuyor.

‘HAZRETİ OĞUZ, VELİ Mİ, NEBİ Mİ, MECZUP MU?’

Isparta’daki tartışmalar bitecek gibi görünmüyor. Emekliliğine az bir süre kaldığı belirtilen Vali Oğuz’un kente yerleşeceği ve nur cemaatince yapılacak olan üniversitenin başına geçeceği konuşuluyor. Bir başka konu ise Vali Oğuz’un kente belediye başkan adayı olacağı yönünde. Kendisi de bu iddiaları yalanlamak bir yana, “görev verilirse kaçmam” türünden açıklamalar yapıyor. Ancak kentteki bu çarpık tablonun özetini, Isparta’nın eski Valisi olan Ali Haydar Öner yapıyor. CHP Isparta Milletvekili de olan Öner, Cumhuriyet’ten Türey Köse’ye yaptığı değerlendirmede, Vali Oğuz için şunları söylüyor: “Isparta’yı kutsal kent ilan etti Said Nursi’den dolayı. Kendine de ilahi mesaj gelmiş. İslami inanca göre son peygamber Hazreti Muhammet ahir zaman peygamberi. Hazreti Memduh da, mahir zaman peygamberi mi? İlahi mesajlar velilere, nebilere gelir, ya da meczuplar ilahi mesaj aldıklarını ilan ederler. Hazreti Oğuz, veli mi, nebi mi, meczup mu?”

ulusalkanal.com.tr
Bu xəbər oxucular tərəfindən 950 dəfə izlənilmişdir!
Google Yahoo Facebook Twitter
Del.icio.us Digg StumbleUpon FriendFeed