Şrift:
MHP Sokaklara Değil Meydanlara inmştir
26.04.2013 [10:30] - Xəbərlər, Türk dünyası-Turan, DAVAMın yazıları
Siyaset, yapıldığı dönemin şartlarından ve temel argümanlarından bağımsız olarak düşünülemez.

Dolayısıyla siyasi partiler, mevcut iktidarın politikaları karşısındaki tutumlarını, bu argümanları kullanarak ifade etme hakkına sahiptir.MHP, meclis çalışmalarının her aşamasında ve salı günleri yapılan grup toplantılarında, iktidarın politikalarına karşı duruşunu, alternatif çözüm önerilerini ortaya koymaktadır. Bununla birlikte AKP'nin Türkiye'yi terör örgütüyle soktuğu sahte izdivaç süreci, olağanüstü tepkilerin de verilmesini neden olmuştur. Zira,İmralı Adasının adını kirleten katil başıyla, devleti muhatap etme süreci, aynı zamanda Türk milletininve üniter Türkiye Cumhuriyeti Devletinitasfiye etme süreci olarak işletilmektedir.

Kurulduğu günden bu yana gücünü, Türk milletinden alan MHP, bu tutum karşısında, her alanda verdiği mücadelesini meydanlara da taşıma kararı almıştır. AKP hükümeti, yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali, on yıldır uyguladığı politikaları sonucu bütün muhalif sesleri kısmayı başarmıştır. Bu gidişe dur demek ve Türk milletinden aldığı emaneti tekrar Türk milletine hatırlatmak maksadıyla yola çıkan MHP'nin Bursa'dan sonra İzmir'de de meydanlarda ortaya koyduğu güç ve sinerji, Başbakan başta olmak üzere, iktidar partisinin yöneticilerini çarpmıştır. Bu sinerjinin elektriğine çarpılanlar, ardı ardına açıklama yapma ihtiyacı duymuşlardır. Başbakan MHP'yi meydanları, kendi dilinde sokakları, doldurmakla suçlayıp tehdit ederken, Mehmet Ali Şahin, akillerin can güvenliğinden dahi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi sorumlu tutmuştur. Ancak, Başbakan ve ekibi, çarpıldıkları milli elektriğin şokundan, meydanla sokağın ayrımına varamamışlardır. Pkk terörünün şehir uzantıları sokakları savaş alanına çevirerek otobüslerde dershaneden çıkıp evine giden genç kızları yakanlara ağzını açmayan ya da ortalığa tehdit savuramayanlar, MHP'nin demokrasinin tarihiyle eş değer geçmişi olan meydanları doldurması karşısında resmen ürkmüşlerdir. Bunun üzerine Başbakan meydanlardaki kitlelerin tepkisini dağdaki terörle bir tutma gafletine düşmüştür. Başbakan'ın sokakları doldurmakla tehdit ettiği Genel Başkan Devlet Bahçeli, bu sokak söylemine şu anlamlı cevabı vermiştir: "Sokak başka şey, meydan başka şey. Sokaklar çok karanlıktır, tehlikelidir. Başbakan, eğer sokağın ne olduğunu anlamak istiyorsa Arka Sokaklar dizisini seyretsin" dedi. Meydanlarsa hukukun içinde demokratik hakkın kullanıldığı mekanlardır. Demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletinde, çok partili sistemin işletildiği demokratik bir ülkede meydanların sesi siyasi alanın biçimlenmesinde en önemli fonksiyonu ifade eder. Meydanlar sıkıntılı dönemlerde iktidar tarafından çıkarılan bir yasaya, hazırlanılan bir sürece veya planlanan bir etkinliğe karşı, aleni bir gösteri veya itiraz olarak dolduruluyorsa, bu durum için itirazı dile getiren zümreyi ve liderini tehdit etmek yerine demokratik bir tepkinin verildiğinden dolayı teşekkür etmek gerekir.Milleti televizyon ekranlarından yönettiğini zanneden Başbakan'a sokakla meydanın ayrımının aynı zamanda anarşiyle demokrasinin de ayırımı olduğunu Devlet Bahçeli hatırlatmıştır.

Elbette tarih, MHP'nin bu süreçte verdiği mücadelenin haklılığını tescil edecektir. Öte yandan MHP'nin mecliste ve meydanlarda verdiği mücadele, yalnızca AKP tarafından belirlenen sahte gündem üzerinden olmamaktadır. MHP'nin mücadelesi Türkiye'nin bütün sorunlarına dairdir. Bugünlerde MHP'yi sadece malum sürecin karşıtı konumuna koyup onun dışındaki MHP proğramını görmek istemeyen malum zihniyete MHP'nin neden milli tercih sebebi olacağı hususunda bazı hatırlatmalarda bulunmak isteriz:

1-Ulus-devlet ve üniter yapı, bu coğrafya ve Türk milleti için bir kazanımdır. Bunun yaşatılması ve tarihi kazanımların korunabilmesi için MHP tercih edilecektir.

2-Üretim etkinliğinin (bilgi,değer,meta) en üst seviyeye çıkarılması için, küresel bir güç olmanın bilgi, değer ve meta üretmeden gerçekleşmesinin mümkün olmadığının bilindiği bir çağda bu hamlelerin yapılabilmesi için MHP tercih edilecektir.

3-Demokrasi ve Hukuk devleti gibi yine tarihsel kazanımlarımızın yaşatılması, liyakatin esas kılınması, adaletin tesis edilmesi için MHP tercih edilmelidir. Önümüzdeki süreç aslında kaderimizin tayini olacaktır, Hepinizin bildiği gibi, bir vatan toprağında, adalet, liyakat ve kurumsallaşma tesis edilemediği sürece, ne toplumsal huzur ne de iktisadi bir refahın yaşanması mümkün değildir. Bugün hem AKP ve uzantılarının hem de CHP ve uzantılarının adaletten anladığı şey; iktidar aygıtını ele geçirerek zulmetmekten ibarettir. Tarihi hafızanızı biraz yokladığınızda hem AKP hem de CHP geleneğinin güç sahibi olduğu an yaptıkları tek şeyin, liyakatsiz atamalar, adalet duygusuna ters düşecek yargılamalar, birbirlerinin sivil toplum örgütlerini basmak gibi gayri hukuki fiiller ve kısacası taraflarına zulmetmek olduğunu göreceksiniz. Adaletin sadece kavramsal değil, aynı zamanda anlamsal yaşaması içim MHP tercih edilecektir.

4- Eğer vatandaşın oy verdiği partinin iktidar olmadığı zamanlarda bile, kendisini işini, ailesini kısacası hayatını emniyette hissetmek için MHP'ye oy verecek ve MHP'nin demokratik, hukuk devletinin felsefesiyle uyumlu, kültürel kimliğiyle barışık bu yürüyüşe destek verecektir.

5- Vatandaşın kazanılmış olunan haklarının garantörlüğünü, liyakatin esas alınarak hiç kimseye hakkı için eğik kalmamak adına, AKP temsilcilerinin CHP bürokratlarının torpiline, kayırmasına, adil olmayan kazançlara, helal olmayan rızıklara maruz kalmamak, hakkını alabilmek için MHP'yi tercih edecektir. Bu çatışan iki zihniyetin zorunlu bir tarafı olmadığını, kendi dini, siyasi, ahlaki, felsefi tavrını rahatlıkla dile getirip ve bundan zarar görmemek adına, bundan dolayı tutuklanma korkusu yaşamamak için MHP'nin hukuk devleti anlayışı iktidara taşınacaktır.

6- Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde yaşayan tüm vatandaşların eşit haklara sahip olduğu ve kimliklerin, birer zenginlik kabul edildiği, siyasi araç ve küresel güçlerin politikalarına malzeme edilmediği bir ülke için MHP'ye oy vermelicektir.

7- Onurlu bir vatandaşlığın, riyasız bir dindarlığın, el ele ve omuz omuza vermiş bir kader birliğinin yaşandığı bir ülke için MHP desteklenecektir.

8- Umudun yeni adı ve dili MHP'dir. Milli birlik etrafında gerçek bir umut yolculuğu için MHP'ye oy verilecektir.

9- Kurumların çatışmadığı, herkesin haddini, yerini ve ödevini bildiği bir yapısal denge için MHP'yi milli irade tercih edecektir.

10- Kendi kaynaklarının kullanıldığı, yerli sermayenin güçlendiği ve büyük balığın küçük balığı yutmadığı bir ülke için MHP'ye oy verilecektir.

11- Orta Doğu ve Avrasya yeniden şekillendirilmek istenirken Dış politikada Sözde sıfır sorun safsatalarıyla küresel güçlerin eline komşularını teslim etmeyen bir ülke olmak için MHP'ye oy verilecektir.

Doç.Dr.Ruhi Ersoy
Bu xəbər oxucular tərəfindən 989 dəfə izlənilmişdir!
Google Yahoo Facebook Twitter
Del.icio.us Digg StumbleUpon FriendFeed